3-Yalanlar Dolanlar ve Bedava Mamalar

143 24 26
                                    

Kapının önünde hırıltıyla Jungkook'u bekliyordum. Onu bu evden içeri sokmayacak, biricik sahibimi koruyacaktım. Bunu canım pahasına da olsa yapa- Hey, Jungkook'un elindeki en sevdiğim mama mıydı?

Ben Jungkook'un elindeki mamaya bakarken Jungkook bana gülümseyerek eve girmişti.

Jungkook, yorgan kulesinin altına yığılan Taehyung'u ararken ben de mama için Jungkook'un etrafında dört dönüyordum.

"Hey, Tae!" Taehyung, Jungkook'un seslenmesi üzerine "Burada değilim!" diye bağırarak cevap verdi.

Jungkook, yorganların altına girmiş Taehyung'u bulduğunda ilk iş yorganları Taehyung'un üzerinden çekmeye çalışmıştı. Taehyung'un yorganları vermeyeceğini kavradığında ise o da kendini yorganların altına, Taehyung'un yanına sokmuştu.

"Depresyon yorganı oluşturmanın sebebi ne?" Taehyung, gözlerini kısarak baktı Jungkook'a. "Bu bir depresyon yorganı değil, işsiz kaldığım için doğalgazı çalıştıramayacağım, yorganla ısınmaya alışmaya çalışıyorum."

Jungkook güldü. "Yani sorun işsiz olman."

"Ah, bir de beş parasız kaldığım için beni terk eden kız arkadaşım..."

Jungkook bakışlarını kıstı. "Gay olduğunu sanıyordum."

Jungkook'un sözü üzerine asi bir şekilde havladım. Pek önemsenmemiştim. Mamayı verselerdi bari...

Taehyung gözlerini Jungkook'tan çekerek konuştu. "Biseksüelim."

Hadi ama! Neden yalan söylüyordu ki şimdi? Adam zaten beş parasız kalmıştı, bana aldığı mamayı elinden alıp sokağa koymanın tam vaktiydi.

"Ah, anladım." Jungkook'un mırıldanması üzerine Taehyung yatakta doğruldu.

"Sen ne yaptın? Şu iflas işini halledebildin mi?" Taehyung'un sorusundan sonra Jungkook da yattığı yerden doğruldu. "Şimdilik donduruldu. Bana verilen belirli süre içinde borçlarımı ödeyemezsem haczedilen eşyalarım açık artırma ile satılıp elde edilen paralar alacaklılara verilecek."

Taehyung korkuyla baktı Jungkook'a. "Peki bu sürede nerede kalacaksın?"

Jungkook keyifle arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. "Burada!"

Yüzsüze bak yüzsüze...

"İşimden kovulduğumu anlattığım kısmı kaçırdın herhalde?" Jungkook'un umursamaz bakışları karşısında Taehyung gayet kibar bir şekilde açıklamaya koyuldu. "Yani artık kendime bakacak param bile yok. Bu da şu anlama geliyor: YALLAH BAŞKA KAPIYA!"

Jungkook dudaklarını büzdü. "Kalacak bir yerim yok. Hem..." cama vuran yağmur damlalarını gösterdi Jungkook. "Bu yağmurda dışarıda mı kalayım?"

Taehyung ayağa kalkarken uyarıcı bir ses tonunda konuştu. "Sadece bir gece!"

Taehyung odadan çıktıktan sonra Jungkook keyifle arkasına yaslanıp çarpık bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına. "Tabikide 'bir gece' kalacağım."

×××

1 AY SONRA

"Oo, Jungkook Bey günaydın!"

Taehyung, öğle vaktini geçmesine rağmen yeni uyanan Jungkook'a alayla seslendi. Jungkook, göbeğini kaşıya kaşıya mutfağa geldi. "Ee, kahvaltı nerede?"

Taehyung elindeki kağıdı Jungkook'un önüne koydu. Jungkook, açamadığı gözlerini ovuşturarak yazılanları okudu.

"5 çeşit kahvaltı+1 bardak çay, 10 Won.
Sınırsız kahvaltı (evdeki imkanlarla maksimum 7 çeşit)+sınırsız çay, 15 won. Öğle yemeği 20 won, akşam yemeği 25 won. Meşrubatlar (genelde yok) 5 won. Su 2 won, musluk suyu 1 won. Ramen için sıcak su 3 won. Servis ve aşçılık ücreti 10 won." Jungkook kısa çaplı bir kahkaha attı. "Sabahlarımın neşe kaynağı... Yine küçük küçük şakalar hazırlamışsın bana."

"Normalde nakit alıyorum ama devamlı müşterimsin sana ayrı bir hesap açarım, ay sonunda hepsini bir ödersin tavşancık." Taehyung, Jungkook'a genişçe gülümsedi. "Şimdi söyle bakalım: Ne vereyim abime?"

Jungkook kaşlarını çattı. "Ayy, sen ciddisin."

Taehyung da ciddileşti. "Ciddiyim tabi. Yeontan bile ona verdiğim emeklerin karşılığını terliklerimi ayağıma getirerek ödüyor. Sen sifon çekmiyorsun Jungkook, sifon!"

"Aşk olsun yani, tanrı misafiriyim şunun şurasında-" Taehyung'un yüksek notalı kahkahası yankılandı evin içinde. "Tanrı misafiri mi? Sen artık Tanrının belası oldun."

"Kalbimi kırıyorsun." Jungkook dudaklarını büzerek baktı Taehyung'a.

Taehyung umursamazca omzunu silkti. "1 gün kalacağım diye geldin, 1 aydır evimde kalıyorsun. Evde cips yiyerek çizgi roman okumak dışında yaptığın bir şey yok. Oradan bakınca açlıktan nefesi kokmasına rağmen evsizlere yardım eden bir salağa mı benziyorum?"

Jungkook sevimlice gülümsedi. "Evet!"

Taehyung gözlerini devirerek Jungkook'un önüne bir broşür koydu. "Pizza dağıtıcılığı için iş başvurusu. Ya bu işe kabul edilirsin, ya da gidersin. Bu eve para getirmeyeceksen burada duramazsın."

Taehyung'un bakışları beni buldu. "Hadi gidelim Yeontan!"

Taehyung, odadan çıkarken Jungkook elindeki broşüre bakıyordu. "İşe kabul edilirim Taehyung, ama işten kovulmayacaksın demedin!"

×××

İflas durumlarında bekletip açık artırma yolu var mı bilmiyorum. O kısmı uydurdum.

HAV HAV HAV (Yavaş Güncelleniyor.) Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum