z|🍂

1.1K 88 223
                                    

"Onun yanındayken, yüreğimi cereyanda bırakan pencereler kapanıyordu."

"Emin misin içeri girmek istediğinden?"

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

"Emin misin içeri girmek istediğinden?"

Zübeyr'in sorusuyla başımı sallarken, bir yandan yumruk yaptığım ellerimi çözdüm. Evet, biraz tuhaf hissediyordum lakin bunu ona hissettirmek niyetinde değildim. Bu yüzden çok oyalanmadım. Kısık bir nefes alarak sınıf kapısına iki kere tıklatıp içeri girdim. Benimle birlikte, Zübeyr'de içeri girdi. Sınıfın bakışları bize dönerken, aynı zamanda öğretmenimiz de bedenini bize doğru çevirmişti. Geçen saniyeler ile tedirginliğim artarken hareket edemedim. Ta ki, edebiyat öğretmenimizin sesini duyana kadar.

"Gelin çocuklar..."

Zübeyr'in sırtımda beliren eli ile, bana destek verirken kimseyle göz göze gelmemeye dikkat ederek yürüyordum. Kimsenin sesi çıkmamış, kardeş olduğumuzu öğrendiklerine dair bir ima da bulunmamışlardı. Belki de teneffüs zilini bekliyorlardı, bilmiyordum. Yerime geçip otururken, Zübeyr'de hemen yanıma oturdu.
Köşeme sindim ve yanımdaki bedenin çıkardığı kitaplara baktım sadece.

Zihnime vurduğum kilitler ile birkaç düşünce kaçmaya çalışsada umursamamaya çalıştım. Bize doğru gelen büyük tabanlı ayakkabı sesi ile bakışlarım iyice yere inerken edebiyat öğretmenimizin yanımıza gelmesini ve konuşmasını bekledim. Lakin neden derse bu kadar geç girdiğime dair bir cevabım yoktu, yine sessiz kalacak ve duyacağım sözlere razı olacaktım.

Birkaç dakika sonra beklenilen geldiğinde, bakışlarımı usulca öğretmene çıkardım.
Sert kaşları, uysal bir şekilde inerken ne olduğunu anlamamıştım.

"Midenden rahatsızmışsın kızım, geçmiş olsun. Keşke ailene haber verseydik, gerçi Nergis çok önemli bir şey olmadığını söyledi ama... Yine de dikkat edilmeli, herkes hasta bu aralar."

Ne olduğunu anlayamazken, Nergis'in yaptığı açıklama ister istemez şaşırmama neden olmuş ve beraberinde afallamıştım. Lakin güzel hissettirdiğini göz ardı edemezdim.

"Te-Teşekkür ederim hocam, sağolun..." diye mırıldanırken o sessiz kaldığım süre zarfında pek sevdiği öğrencisi ile kısa bir sohbete tutulan öğretmenim duymadı beni. Zübeyr'in konuşması, öğretmenimizin gözlerini parlatırken hafifçe tebessüm etmekle yetindim.

🍂

Geçen kısa bir süre ile zile dakikalar kalırken, benim canım boğazımda atmaya başladı. Sözlerimin arkasında olduğum kadar, ürküyordum da. Özellikle beni neyin beklediğini bilmezken bu durum üçe beşe katlanıyordu. Ara bir Zübeyr'i kontrol etmek için ona baktığımda ise gördüğüm tek şey tepkisiz oluşuydu, az da olsa sakinleşiyordum.

Lakin bu durum zil çalana kadardı. Sonra usulca gözlerim kapandı. Birilerinin gelmesini, bana bir şeyler söylemesini bekledim. Ama kimse gelmedi, herkes hayatına devam ediyordu. Zihnimde sadece Nehir'in cümleleri yankılanıyordu ve en son onu da susturdum.
Diğer teneffüslerde de kimse gelip konuşmadı. Sadece Zübeyr ile aramızda geçen sessizlikler vardı ve benim bilmediğim bir iyilik. Tekrardan iyi biri olmak isteyen birinin, ilk parıltısı... Hissettirdiği o güzel hissin devamı.

|gayrimuayyenOù les histoires vivent. Découvrez maintenant