5-Bir teyemmüm ile çeşidli namâz kılmak câizdir.

6-Müsâfir, iki kilometreden az uzakda su bulunacağını alâmetlerle veyâ akllı, bâliğ ve âdil bir müslimânın haber vermesi ile, çok zan etdiği zemân, her tarafa doğru ikiyüz metre giderek veyâ birini göndererek araması farz olur. Çok zan etmezse, suyu araması lâzım olmaz.

7-Bir kimse, suyu sormadan teyemmüm edip, namâza dursa, sonra yanında bulunan âdil bir şahsdan, su olduğunu haber alsa, abdest alıp, namâzını iâde eder.

8-İki kilometreden uzakda su varken, teyemmüm ile namâz kılmak câizdir.

9-Eşyâsı arasında su bulunduğunu unutan kimse, şehrde, köyde değilse, teyemmüm ile namâz kılabilir.

10-Suyun bitdiğini zan eden kimse, namâzdan sonra suyunu görse, teyemmüm ile kıldığı namâzı iâde eder.

11-Müsâfirin, yanında bulunanlardan su istemesi vâcibdir. Su vermezlerse, teyemmüm ile kılar. Arkadaşı suyu, piyasadaki fiyâtına satarsa, fazla parası olan müsâfirin satın alması lâzımdır. Sâhibi, suyunu gaben-i fâhiş ile satarsa, teyemmüm ile kılması câizdir. Piyasa fiyâtına alacak fazla parası yoksa, yine teyemmüm eder.

12-Çölde, yollarda içmek için konulan su varken, teyemmüm edilebilir.

13-Su az ise, cünüb olan kimsenin, hayzlı kadından, abdestsizden ve meyyitden önce yıkanması lâzımdır. Suyun sâhibi başkalarından önce yıkanır. Sâhibleri ayrı ayrı olan sular, bir araya getirilince, önce meyyit yıkanır.

14-Cünüb bir kimse, teyemmüm etdikden sonra, abdesti bozulsa, cünüb olmaz. Az su varsa, yalnız abdest alır.

15-Cünüb kimsenin vücûd yüzeyinin yarıdan fazlası yara veyâ çiçek, kızıl gibi ise teyemmüm eder. Derisinin çoğu sağlam ise ve yaralı kısmları ıslatmadan yıkaması mümkin ise, gusl eder. Yaralı kısmları ıslatmadan yıkanamazsa yine teyemmüm eder.

Teyemmüm Nasıl Yapılır?

1-Önce cünüblükden veyâ abdestsizlikden temizlenmek için niyyet edilir.

Teyemmüm ile nemâz kılabilmek için, yalnız teyemmüme niyyet etmek yetişmez. İbâdet olan başka bir şeyi, meselâ, cenâze nemâzı kılmak için, secde-i tilâvet yapmak için veyâ abdest için veyâ gusl için teyemmüm etmeğe niyyet lâzımdır.

Teyemmüme niyyet ederken, abdest ile guslü ayırmağa lüzûm yokdur. Abdest için niyyet etmekle, cenâbetden de temiz olur. Cenâbetden temizlenmeğe niyyet edilen teyemmüm ile nemâz kılınabilir. Abdest için ikinci teyemmüme lüzûm yokdur.

2-İki kolu dirseklerinden yukarı sıvalı olarak, iki elin içini temiz toprağa, taşa, toprak veyâ kireç sıvalı dıvara sürüp, en az üç parmağı değmek üzere, iki avucu ile yüzünü bir kerre mesh etmek, ya'nî sığamak. Eli, yüzünün iğne ucu kadar yerine değmezse, teyemmüm yapılmış olmaz.

Yüzü tam mesh edebilmek için, avuclar açık ve dört parmak birbirlerine yapışık ve iki elin ikişer uzun parmaklarının uçları birbirlerine değmiş olarak, avuc içleri saç kesimine koyup, çeneye doğru yavaşça indirilir. Parmaklar yatay vaziyetde alnı, göz kapaklarını, burnun iki yanını ve dudakların üzerlerini ve çenenin yüz kısmını iyice sığamalıdır. Bu esnâda avuc içleri de yanakları sığar.

3-İki avucu tekrâr toprağa sürüp, birbirine çarparak, tozu toprağı silkeledikden sonra, önce sol elin dört parmağı içi ile, sağ kolun alt yüzünü, parmak ucundan dirseğe doğru sığayıp sonra, kolun iç yüzünü, sol avuc içi ile, dirsekden avuca kadar sığamak ve sonra sol baş parmak içi ile, sağ baş parmak dışını sığamakdır. Yüzüğü çıkarmak lâzımdır. Sonra, yine böyle sağ el ile, sol kol sığanır. El ayasını toprağa sürmek lâzımdır. Toprağın, tozun elde kalması lâzım değildir.

NAMAZ KİTABIDove le storie prendono vita. Scoprilo ora