İş Görüşmesi

38 1 0
                                    

Ajansa doğru olan adımlarımı her atışımda kendimden çok emin olduğumu hissediyordum. Bu ilk işimdi ve bunu batırabilecek kadar heyecanlı hissediyordum. Dört sene boyunca harcadığım emeklerin karşılığında , Türkiye'nin önemli inşaat sektöründe uğraşan bir şirketle anlaşma yapabilmiştim. Mali durumlarını yönetebilecek , finansal sıkıntıların çıkmasını önleyecektim. Tabi beni işe alırlarsa ; haberlerde duyduğum , büyük başarılar elde eden bu şirket henüz yeni mezun olmuş yirmi iki yaşındaki bu kızı niye işe alasın ki ? Yani ben öyle düşünüyorum.

Şirketin giriş bölümüne yanaşan taksiye parasını verdikten sonra yavaşça kapıyı açtım.Açarken saçlarımı arka tarafa doğru sürükleyen soğuk rüzgar içimin üşümesine sebep olmuştu. Taksinin kapısını kapatıp az sonra gireceğim binaya baktım. Lüks dış tasarımıyla ve yüksekliğiyle biliniyordu bu bina. Araştırmalarıma ve notlarıma son bir kez daha hissi uyandırıyordu bu bina. Çünkü bu işi gerçekten istiyordum. Bunu berbat edersem , kendime olan güvenimde tamamen yitirmiş olacaktım.

Adımlarımı binanın giriş kapısına yönlendirdim. Hava buz gibiydi. Hem de çok tedirgindim. Dönen kapıyı ittiğimde kendime son kez ''sakin ol '' dedim. Kapı giriş bölmesine açıldığında adımlarımı danışmaya doğru yönlendirdim. Danışmada çalışanların kıyafetleri dikkatimi çekti. Şirkete uyum sağlamak için aynı kıyafetleri giyiyorlardı. Bu çok hoşuma gitmişti. Kırmızı flarla dikkat çeken danışman kız bana gülümseyerek '' Nasıl yardımcı olabilirim?'' dedi '' Merhaba , Ben Bahar ATAY , iş görüşmesi için gelmiştim.'' '' Sizin hakkınızda bir mesaj bırakılmış mı bakacağım hemen '' dedi. Klavyenin üzerinde yaptığı birkaç numaradan sonra bana dönerek ''3.katta 104 numaralı oda da sizinle görüşücek Ahmet Bey''. Eliyle işaret ettiği merdivenleri gösterdiği yerden çıkabileceğimi söyledi. Adımlarımı yukarı kata doğru yönlendirdim.

Yukarıya adımlarımı yönlendirirken tek bir şeyi düşündüm '' Annemi ''. Ne çok dua etmişti beni dışarıya yollarken, gözlerimin içine bakıp sen bunu başaracaksın demişti. Annem benim canım annem, tek güvendiğim kanadım. Ailemden tek kalan en güzel şey. Kırılgan yüreğimi saran tek şey. İyilik meleği derim ben her zaman ona çünkü beni asla üzecek bir şey yapmaz. Kızdığı zaman da iki dakika geçmez, sarılır bana ve sensiz ben yaşayamam der. Onun hayırlı duasını almadan çıkmadım evden. Çünkü en hayırlı olan da sana inanan insanın içten dualarıdır. İçimin biraz olsun rahat olması bundan dolayıydı. Başaracaktım.

Üçüncü kata geldiğimde '' Numara neydi ? Allah'ım sinirlerim bozuldu. Yine unuttum galiba , her şeyi berbat edeceğim '' iç sesim bana bunları söylerken numara aklıma geldi. 104 numaralı oda , korkuyor olmak bu kadar telaşlı olmak hayra alamet değil diye düşündüm adımlarımı ilerleterek.

İşte karşımdaydı. 104 numaralı oda ,kaderimin belirleneceği oda. Elimi kapının koluna koydum ve tek istediğim şey güzel bir şeyler olabilmesiydi.

***

'' Adınız ne demiştiniz?'' dedi gözlerini kısarak belgelerime bakan sorumlu kadın.

'' Bahar ATAY '' dedim.

'' Seni dinliyoruz. Ahmet Bey , önemli bir toplantısı olduğu için gelemedi. Onun yerine ben yani Ayşe Saraç ve sekreterim Berkay Uludağ seni dinleyeceğiz. Pek tecrübeli birine benzemiyorsun. Ama yine de Ahmet Bey'in '' yeni zekalar'' dediği projesinden dolayı seni kabul ettik. Kendini ifade edebilirsen , seni işe alacağız.'' Dedi.

Berkay dedikleri adam gözlerini bana dikerek. '' Nerede okudun? '' '' Anlat öz geçmişini. '' dedi.

Ne demem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Deneyimsizdim. Fazlaca korkaktım. Sanki bir ezik gibi karşılarında dikilmiş boş boş bakıyordum gözlerinin içlerine. ''ıı...'' dedim. Kendimi o kadar fazla kasmıştım ki. Eskiden böyle değildim. Fazlaca cesur , konuşkan ve neşeliydim. Ailemin çok sevdiği kız çocuğuydum. Şimdi ise sadece bir ezik ve korkak bir kızdım. Babamın ani ölümü , ağabeyimin evlenip Amerika'ya taşınması. Annemle benim bir başımıza kalmamız her şey beni değiştirmişti. Olgunlaşmıştım bir kere , eskiden her şeye gülümseyerek bakan ben şuan esprilerden bile haz etmiyordum. Fazla arkadaşım yoktu. Sosyal biri değildim eskisi kadar. Tek hayatımda değişmeyen en yakın arkadaşımdı. Hazal. Onsuz ne yapardım bilmiyorum. 12 senelik arkadaşım ve tek gerçek arkadaşımdı. Üzgün olduğumda dizine beni yatırır saçlarımı severek en yakın arkadaşlığın en güzel özelliğini gösterirdi. '' Merhamet''. Galiba yıllar geçse de bu özelliğini kaybetmeyen tek kişiydi. Ben zamanla acımasızlaşmayı bilmiştim. Kalp kırmıştım. Bir insanın gözlerinin içine bakıp onu kırabilecek bir söz söylemek o kadar zor gelmiyordu bana artık.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 13, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gün Işığım..Where stories live. Discover now