• İkinci Bölüm •

27K 1.2K 186
                                    

Efsun

Tekin tam karşımda oturuyor ve mahcup bir şekilde bana bakıyordu. Mahcup olmalıydı da.

"Anlamıyorum Tekin. Nişanlısıyım da ne demek?"

"Ya ne yapsaydım Efsun? Daha dün gece bana eğer hayatında biri olsaydı senin peşini bırakacağını söylemiştin. Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm."

Huzursuz bir şekilde yerimden kalkıp salonda volta atmaya başladım. Evet, yaptığı şey işe yaramıştı ve Mert şoka uğramış bir şekilde gitmişti ama yine de anlamıyordum. Uzun zamandır beni resmen görmezden gelen adamın durup dururken beni korumaya çalışmasını anlayamıyordum.

"Yine de bu şahane fikrini ilk önce bana sunmalıydın Tekin."

"Kusura bakma, bunu konuşacak vaktim olmadı. Sen arkamda saklanırken Mert'ten izin alıp, seni bir köşeye çekip, bu konuda fikrini sormadığım için üzgünüm!"

Birden olduğum yerde durup ona döndüm. Ela gözleri meydan okur gibiydi. Tamam, benim için yaptığı şeye minnettardım ama ondan böyle bir şey istememiştim ki. Başıma açtığım belaları kendi başıma halletmeye alışmıştım ben bir kere.

Derin bir nefes alıp Tekin'in yanına oturduğum sırada, "Bak, yaptığın şey için minnettarım ama dün gece öylesine söylenmiş bir şey için bu şekilde hareket etmen yanlış." dedim. "Evet, Mert bir keresinde hayatımda biri olsaydı peşimi bırakacağını söylemişti ama Mert yalancının teki."

"Keşke bunu daha önce söyleseydin. En azından gitmeden önce onu bir posta daha döverdim. Bir süre yanına yaklaşamazdı hiç değilse."

Gözlerimi kapatıp sakinleşmek için bir süre bekledim. Gözlerimi açıp Tekin'e döndüğüm sırada dikkatle bana baktığını fark ettim.

"Yine de yaptığın şey işe yaramış gibi görünüyor. Bu yüzden teşekkür ederim."

Tekin ayağa kalkıp koltuğun üzerindeki gömleğini alıp üzerine geçirdi. İyi ki bunu yaptı çünkü o şahane vücuda bakmak işkenceden farksızdı.

Düğmelerini iliklerken hafifçe gülümseyerek, "Bu bir ilk." dedi.

"Neymiş o?"

"Üzerimi giyindiğim sırada gitmemem için bana yalvarmayan ilk kadınsın."

Gözlerimi devirerek, "İğrençsin." dedim.

"İşte bu da bir ilk. Beni iğrenç bulan ilk kadınsın."

"O zaman daha önce görüştüğün kadınların gözleri bozukmuş."

Tekin kahkaha atarak güldüğü sırada bakışlarım gülüşünde takılı kaldı. Hey, bu adamın sağ yanağında çok güzel bir gamzesi vardı!

"Bu da bir gerçek. Daha önce tanıştığım hiçbir kadının gözleri seninkiler gibi değildi."

Bir süre sessizce birbirimize baktık. Gözlerini ilk kaçıran Tekin oldu.

"Neyse, sohbetine doyum olmuyor Efsun ama işe gitmem gerek. Bir gün, dün geceki ve bu sabahki iyiliğimin karşılığını isteyeceğim ama unutma."

Ayağa kalkıp kollarımı çapraz bir şekilde önümde birleştirdim. "Nasıl bir karşılık bu?"

Tekin salondan çıktığı sırada ben de peşinden gittim.

Omuzunun üzerinden geriye doğru bakıp, "Nasıl bir karşılık verebilirsin?" diye sordu.

Kapıyı açıp dışarı çıktığında az önce söylediği şeyi yeni idrak ediyordum.

EfsunkârWhere stories live. Discover now