"Ve Aleyküm selam bitanem. Napıyosun nasılsın?"

"İyi değildim ama senin sesini duyunca iyi oldum"

"N' oldu Aysima niye iyi değildin. Bir yerine zarar mı geldi?"

"Sakin ol canım. Ya aslında ben kötü bir kabus gördüm. Sesini duymak istedim"

"Peki ben bu kabusun neresinde bulunuyorum"

"En ortasında"

"Nasıl yani"

"Yani diyorum ki baş karakter sensin"

"Haa anladım eee peki bana ne oldu"

Pamir'in bu merakı beni güldürmüştü. Ama aklıma kabus gelince yüzüm tekrar düşmüştü.

"Sen ö-ölüyordun" bu söylediğim normalmiş gibi Pamir'in gülme sesleri geliyordu.

"E işte ne güzel ömrüm uzamış. Seninle daha çok vakit geçireceğim"

"Ha ha ha çok komik Pamir bey. Ben rüyadan sonra hıçkıra hıçkıra ağlayım sen oradan gül hıh"

"Özür dilerim Aysima ben sana birazcık da olsa rüyayı unutturmak adına yapmıştım" bu cümleler sonrasında içimi bir his kaplamıştı. Ben ne yapmıştım Pamir'i kırmışmıydım.

"Ya aslında ben öyle demek istemedim özür dilerim. Pamir orada mısın?"

"Buradayım buradayım. Tamam neyse kapatalım konuyu. Aysima benim acele işim var kapatmam lazım kendine iyi bak"

Aferin  sana Aysima kocaman bir alkış. Kızım adama neden öyle dedin bak bal gibi çocuğu kırdın işte.

"Sen bir sus iç ses. Ya harbiden ben neden öyle dedim ki aff aff"

Tekrar Pamir'den özür dilemek için aradığım da ulaşılamıyordu. Kapatmıştı işte telefonunu. Bu sefer gerçekten de aferin bana.

Yüzüm asık bir şekilde odadan çıkmıştım. Babamın geldiğini görünce eksi sıfırlar da olan moralim az da olsa düzelmişti.

"Hoşgeldin babacım"

"Hoşbuldum bitanem"

"Hoşgeldin baba"

"Hoşbuldum Miray"

"Şeyy... Baba hani ben sizi biriyle tanıştıracaktım ya bugün gelmek istiyor"

"Şu mevzu. Tamam kızım gelsin tanışalım"

Babam bu işe pek gönüllü olmasa da Miray'ı kırmamak için kabul etmişti. Hem gelsin tanışalım bakalım bu çocuk kimdir kimin nesidir.

"Hadi herkes sofraya" annemin o güzel sesiyle sofraya geçtik.

"Anne abim yok mu?"

"Dışarı çıkmıştı. Ama bu saatlerde gelmesi lazımdı. Allah Allah nerede bu çocuk"

"İstersen bir arayım anne"

"Olur kızım ara yoksa aklım abinde kalacak"

Çalıyor.. Çalıyor.. Ama açan yok. Tam kapatacakken telefon açıldı ve karşıdan 'alo' sesi gelmişti. Fakat bu abimin sesi değildi.

"Siz kimsiniz? Abim nerede"

"Sakin olun hanımefendi Yağız kara sizin abiniz mi?"

"E-evet"

"Karşıdan karşıya geçerken kendisine arabam ile çarptım. Fakat bir şeyi yok, hemen hastahaneye getirdim"

"A-abim iyi mi peki?"

"Evet şuan. Çok iyi hatta şimdi uyandı isterseniz telefonu kendisine vereyim"

"Tamam"

"Aysima"

"Abim" tabi şuan masada ki herkes korkulu gözlerle bana bakıyorlardı.

"Ben iyiyim kardeşim sadece küçük bir kaza geçirdim. Zaten bugün taburcu olacağım"

"Kızım telefonu hoparlöre al" annemin bu isteği üzerine telefonu hoparlöre aldım.

"Abicim herkes şuan yanımda ve sesini duymak istediler"

"Oğlum kuzum sen neredesin seni çok merak ettik"

"Ben iyiyim annecim. Sadece küçük bir kaza geçirdim. Birazdan geleceğim doktor istersem bugün taburcu edebileceğini söyledi"

"Tamam annem. Biz şoförü yollayalım mı?"

"Yok annem bana çarpan kişi bırakacağını söyledi"

"Tamam kuzum kendine dikkat et. Allah'a emanet ol"

Telefonu kapattıktan sonra annem abimin odasını hazırlamak için yukarı çıkmıştı. Ben de bugün olanlardan sonra zaten iştah falan kalmamıştı. Bu yüzden ben de kalktım ve yukarı çıktım. Şansımı denemek amaçlı Pamir'i tekrar aradım fakat hâlâ telefonu kapalıydı.

"Oğlum sen bizi öldürecek misin?" abimin geldiğini annemin bu sitem dolu sesiyle farkettim.

"Allah korusun annecim. Ya küçük bir kaza geçirdim sadece neden bu kadar büyüttünüz ki"

"Sen dua et yaralısın yoksa elimden çekeceğin vardı"

"Hoşgeldin abim geçmiş olsun"

"Hoşbuldum kardeşim sağol"

"Hadi oğlum seni çıkarayım odana yat dinlen"

"Tamam annecim"

Annemle abim odasına doğru giderken babam ve Miray'ın bir şey dememesi beni şaşırtmıştı.

Abimi Allah korumuştu. Çünkü sadece sol kolu çıkmış ve yüzünde de çizikler vardı. Daha kötüsü olmadığı için Allah'a şükrettim.

Etrafıma bakınca kimsenin kalmadığını farkettim. Sonra kapıdan gelen seslerle o tarafa doğru gitmeye başladım. Babam ile Miray kapıda durmuş biri ile konuşuyorlardı.

"Babacım abime çarpan ve hastaneye götüren kişi Emre'imiş"

"Efendim gerçekten çok özür dilerim kendisi birden önüme çıktı. Allah'tan hızlı gitmiyodum. Zaten hemen alıp hastaneye getirdim. Tekrardan özür dilerim efendim"

"Tamam oğlum özür dilemeyi bırak hadi geç içeri de öyle konuşalım"

Ne yani abime çarpan kişi Miray'ın tanıştıracağı kişimiymiş. Bugün kafam resmen allak bullak olmuştu. Aşağıda durmak istemediğim için abimin yanına çıkmaya karar verdim.

Kapının önüne gelince abimin dedikleri ile neye uğradığımı şaşırdım.

"Anne ben Aysima'nın ikizini buldum. O ölmemiş yaşıyor anne"

Ne yani benim ikizim mi vardı?







ARKADAŞLAR BÖLÜMÜ GEÇ YAYINLADIĞIM İÇİN KUSURA BAKMAYIN. BİRAZ İNTERNET SORUNU VARDI BUGÜN DÜZELDİ.

BÖLÜMÜ NASIL Buldunuz? 😊

İNŞALLAH BEĞENMİŞSİNİZDİR🤗

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 😋

ALLAH'A EMANET OLUN ❤️🤗

	~️Gamzeli Yarim~💜(ASKIDA) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora