Ares'in Çağ'ı (Kitap Oldu)

Bölüm 3

Çağ iç çekerek sırt üstü döndü. Teninde hissettiği sızıyla inlerken gözlerini biraz daha sıkı kapattı. Kollarını arkaya atıp esnerken teni daha çok sızlamıştı. Arkasından gelen gürültüyle gözlerini açıp biranda doğruldu. Eve doğru baktığında Ares kapıda durmuş öylece ona bakıyordu. Siyah sırt çantası ise ayaklarının dibinde duruyordu.

Çağ ilk başta onun bakışlarının anlamını çözemedi. Sonra teninde hissettiği hafif sızıyla kafasını vücuduna eğdi ve beyaz kumlarla kaplı çıplak tenini gördü. Gözleri kocaman olurken biranda yan tarafındaki elbisesine atılmış ve çıplak göğüslerini örtmüştü. Şimdi sırtı Ares'e dönük bir şekilde oturuyordu. Ne yapacağını bilemez halde denize baktı. Sırtı ise git gide daha fazla acımaya başlamıştı.

"Lütfen orada öylece durmaktan vazgeçer misin?" diye seslendiğinde Ares'in boğazını temizlediğini duydu. "Üzgünüm, içerideyim" diyen Ares'in sesi gergindi. Çağ arkasını dönüp baktığında onun içeri girdiğini görünce ayağa kalktı. Bikinisini giymeye uğraşmadan direk elbisesini giyerken tenine sürten kumaş canını oldukça acıtmıştı. Sonunda akıl ederek kafasını arkaya atıp omuzlarına baktı. Teni koyu bir kızıllıkta parlıyordu. Feci şekilde güneş yanığı olmuştu. İçeri doğru adım attıkça poposu ve bacaklarının arka kısmı da sızım sızım sızladı. Kahretsin bunu nasıl geçirecekti.

Ares çantasını alıp içeri girdiğinde erken geldiği için kendine küfrediyordu. Uzun süre aklını heykele vermeye çalışmış ancak sürekli Çağ'ın neler yaptığını merak ederek kafasını dağılmıştı. Sonunda heykelin üstünde yaptığı hatayla sinirleri bozulmuş ve eve dönmek için çantasını toplamıştı. Normalde dönüş yolu bir saat sürerken bu sefer yarım saatte eve ulaşmıştı. Çağ'ın denizde olacağını tahmin ederek direk kumsala çıkmıştı ama gördüğü manzarayla kapıda durmuştu. Yüzüstü kuma uzanmış olan Çağ çıplaktı. Teninin güneşte yandığı bulunduğu yerden bile anlaşılıyordu. Ancak yanık kırmızı ten bile bedeninin çekiciliğini gizleyemiyordu.

Çağ kıpırdanıp sırtüstü döndüğünde Ares'in dudaklarının arasından ufak bir inilti kaçtı. Bedeninin ön tarafı ince beyaz kumlarla kaplanmış olsa da küçük ama dik göğüsleri gözler önündeydi. Tek omzuna asılı duran çantası gürültüyle ayaklarının dibine düştüğünde bile gözlerini karşısındaki manzaradan ayıramıyordu. Çağ doğrulup ona döndüğünde bile utanıp bakışlarını çekmesi gerekirken gözlerini yüzünde ve bedeninde gezdirdi. Sonunda çıplak olduğunu fark eden Çağ üstünü kapattığında kafasını eğip ayaklarına bakmıştı.

Odasına girip kapıyı arkasından kapattı. Çağ'ın merdivenleri çıkan ayak sesini duyduğunda çantasını yatağın kenarına bırakıp banyoya girdi. Üstündekileri çıkartıp soğuk duşun altına girince gözlerini kapatır kapatmaz karşısına gelen tek görüntü çekici çıplak bedendi. Dişlerini sıkıp farkı şeyler düşünmeye çalışsa da olmadı. Kasıklarındaki sertlik canını acıtacak noktaya gelmişti. Eli kasıklarına kayarken küfretti. İki hafta onun için çok sancılı geçecekti.

Çağ odaya çıktığında elbiseden hemen kurtulup banyoya ilerledi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde dün olduğu gibi kısa bir an bu manzaranın da tadını çıkarttı. Duşa kabinin bir duvarı komple cam ve orman manzarasına bakıyordu. Evin farklı köşelerinden dört bir yandaki manzarayı izlemek mümkündü. Çağ şimdi kayalık tepelerden oluşan evin yan tarafındaki dağın manzarasını izliyordu. Dikkatle baktığında sanki kayaların üstünde hareket eden bir geyik vardı. Çağ duşa kabini açıp içeri girerek cama biraz daha yaklaştı. Çok uzaktaydı ama orada hareket eden bir şeyin varlığına yemin edebilirdi. Ormanda başka nelerin olduğunu merak etti. Teni ürperirken gözlerini aşağıdaki ağaçların üstünde gezdirdi. Aklına korkunç şeylerin gelmesine izin vermeden duş başlığına dönüp suyu açtı. Üstelik Ares buradaydı. Onu korurdu. Ares'i düşünür düşünmez vücudunun üstünde gezen bakışlarını hatırladı. Bedeni ürperirken kalbi heyecanla çarptı. Vücudunda uyanan arzuya anlam veremedi. Soğuk su sırtındaki sızıya iyi gelirken Çağ yutkunarak düşüncelerini şirkete ve döndüğünde yapması gerekenlere yönlendirdi. Aklına gelen edepsiz düşünceleri zihninin gerisine atmalıydı.