"Arkasında da bir şey yazıyor." Kartın arkasını çevirip yazılanı okuduğumda Kaan ve Müge de benimle birlikte okumuştu.

"Belki bir gün kavuşuruz ha? Ne dersin Alya? Bu da ne demek, kim bu çocuk ve daha önce neden bana böyle birinden bahsetmedin?"

 Kaan ve Müge bir açıklama beklercesine bana baktığında cebimdeki telefonun titremişti.

Feci bir şekilde köşeye sıkışmıştım. Müge kızmakta sonuna kadar haklıydı, arkadaşlar birbirlerinden böyle bir şeyi saklamamalıydı.

"Anlatmaya değer bir şey olduğunu düşünmemiştim." İçimden bir ses bu çiçeklerin bilinmeyenden geldiğini söylüyordu. Çünkü böyle ince şeyleri sadece ondan duymuştum.

"Anlatmaya değer değil? Sana kalkıp çiçek almış lan. Bir de edebiyat patlatmış ama anlatmaya değer değil. Ne zamandan beri birbirimizden bir şeyler saklıyoruz Alya?"

"Müge, ciddi olduğunu bilmiyordum. Benimle dalga geçtiğini düşünüyordum ki hala ciddi olduğundan emin değilim."

"Emin olman için kalkıp sana evlenme teklifi etmesi gerekiyor sanırım."

"Bu konuyu neden bu kadar büyüttüğünü anlayamıyorum. Alt tarafı bir çiçek, sana ihanet etmişim gibi konuşuyorsun."

"Çünkü bu benden sakladığın ilk şey değil Alya. Gelip bana anlatmanı beklemekten yoruldum artık. Ben sana her şeyimi anlatıyorum, ama sen? Ne zaman bana güveneceksin? Ne zaman aslında bildiğim şeyleri senden dinleyeceğim ben?" Çenem histerik bir şekilde titrerken başımı iki yana sallayıp hışımla sınıfı terk ettim. Ben sınıftan çıkarken insanlar yeni yeni girmeye başlamıştı.

Merdivenleri hızla inip tiyatro sınıfına girdiğimde kapıyı kapatıp arkasına yaslandım.

Dibine kadar haksız olduğumun farkındaydım ama Müge'ye bunları anlatmama sebebim ona güvenmemem değildi. Ona tanıdığım herkesten daha fazla güveniyordum. 

Ona anlatmamıştım çünkü... Onun gerçekten muhteşem bir ailesi vardı. Babası ve annesi gerçek bir aşkla bağlıydı birbirine. Kızlarını da bu yüzden çok seviyorlardı. Müge'ye karşı her zaman ilgili ve sorumluluk sahibi olmuşlardı.

Ama benimkiler... Boşandıklarından beri umurlarında bile değildim. Annem kullandığı sinir haplarından dolayı sürekli uykuluydu ve doğum günümü bile unutmuştu. Babamın benimle ilgili gibi görünmesinin tek sebebiyse vicdanını rahatlatmaktı.

Kısacası o mükemmel bir aileye sahipken ben ona bunları anlatmaya utanmıştım. Beni anlamayacağını düşünmüştüm.  

Telefonum bir kez daha titrediğinde kapının dibine oturup telefonumu cebimden çıkarttım. Biraz kafa dağıtmak iyi gelebilirdi.

Bilinmeyen Numara: Hediyemi beğendin mi?

Bilinmeyen Numara: Seni sınıftan koşarak çıkarken gördüm

Bilinmeyen Numara: İyi misin?

Alya: Neden bana hediye aldın?

Bilinmeyen Numara: Sana hediye aldığım için mi ağlıyorsun?

Alya: Ağlamıyorum, ağladığımı nereden çıkardın?

Bilinmeyen Numara: Gözlerin dolmuştu sınıftan çıkarken

Alya: Yanlış görmüşsün

Bilinmeyen Numara: Tekrar başa döndük, iyi mi?

Bilinmeyen Numara: Müge'yle mi kavga ettiniz?

PAMUK PRENS | TextingWhere stories live. Discover now