KURTULUŞ

99 0 0
                                    


        Dünden topladığı valizini alıp hemen kedini yetimhaneden dışarı attı. O yalnız, soğuk duvarların ardında gün geçtikçe ölüyordu. Dışarıda da ölüden pek bir farkı yoktu ama en azından 'özgür bir ölü'ydü artık. Hızla küçükken kardeşiyle beraber oynadığı parka gitti. Üzerine ağacın gölgesi düşen bir banka oturdu. Orada saatlerce Bora'yı bekledi. Tam uyuklamaya başlayacakken Bora'nın arkadan kafasını uzatmasıyla irkildi ve bankın üstüne çıkıp Bora'ya sımsıkı sarıldı.

Oya- Kurtulduk!

Bora- (Sessiz bir şekilde.) Kurtulduk...

Bora banka, Oya'nın yanına oturdu ve elinde tuttuğu eski bir anatarı gösterdi.

Bora- Bunu yapmak istediğinden emin misin?

Oya'nın gözleri dolmuştu, ağlamamak için kendini tutuyordu. Yutkundu.

Oya- (Ağlamaklı bir sesle.) E...eminim. Peki ya sen?

Bora ayağı kalkıp valizleri tuttu.

Bora- E hadi ne bekliyoruz o zaman?

        Oya buruk bir gülümsemeyle gözünden yaş akıttı ve ayağı kalkıp Bora'nın koluna girdi. Bir kaç sokak geçtikten sonra müstakil, büyük bir evin önünde durdular. Bora derin bir nefes alıp valizlerle beraber bahçeden içeriye girdi. Oya gözyaşlarını silip Bora'nın peşinden gitti.

Oya- Çok özledim.

Bora- Sorma...

        Bora kapıyı defalarca açmaya çalıştı ama açılmıyordu. Birbirlerine bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı ama nafile. Oya umutsuz bir şekilde kapının dibine oturdu. Bora'da yanına oturup teselli edermişçesine sarıldı. Tek bir kelime etmeden saatlerce oturdular. Gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. İkisi de uyuya kaldığı sırada bahçeden içeriye iki genç adam girdi. Sessizce yanlarına yanaştılar. Oya ve Bora bir anda irkilip ayağı kalktı. Adamlar hızla silahlarını çıkarıp onlara doğrulttu.

"Sshhh!"

1. BÖLÜMÜN SONU

İZΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα