Bayan Takıntı Tatilde

112 2 0
                                    

Şu havalardan bi bunaldım, bi sıkıldım anlatılacak gibi değil. Her sabah arabaların egsozları, boruları, şehir stresi, bunaltıyor insanı. Ben de biraz tatile gideyim kafa dinleyeyim dedim. Oğlum nasıl bir kafa dinlemeydi o öyle. Şehirde daha huzurluydum.

Neyse, Resepsiyondayız. Oturduk anahtarın bize verilmesini bekliyoruz falan. Tabii ben yine etrafımdaki benden güzel olan karıları inceleyip beddualar ediyorum. Vay amınakoyayım, tatile stresten kurtulmaya mı geldik, bizden güzel fiziğe sahip olan yabancı fit karıları görüp bunalıma girmeye mi belli değil. İşte inceliyordum ben bunları. Baktım karının biri bana bakıp yanındakine birşeyler fısıldıyor. Kuduruyorum ben sinirden o an. "Ulan sen kimsin de benim arkamdan konuşuyorsun? Ben senin arkandan konuşabilirim, sen konuşamazsın. İnşallah yarın sabah uyandığında götün selülit dolar, giremezsin havuza." dedim içimden. Tabii dıştan öyle göstermiyorum. Piç bir gülüş atıp kafamı çevirdim karıya. Sonra da gidip resepsiyondaki kadına "Şu kadın uygunsuz davranışta bulunuyor" diyerek şikayet ettim, piçlik değil mi, yaparım valla.

En nihayetinde aldık odanın anahtarını, odaya yerleştik. Saat 18:23 civarındaydı işimiz bitince zaten. Duş alıp yemek yemeye çıktık.

(Saat 21:34) 

Açık büfeden yemek alırken niye insanlar bana "Oha lan yavaş ye gergedan olacaksın" der gibi bakıyor lan? Tövbe yarabbim, gören de hepsini ben yedim zannediyor. Acaba ben mi fazla takıyorum? Yok lan,  kesin öyle diyorlardır içlerinden. Neyse, yan masada taş bi' çocuk var, sürekli bakışıyoruz ehehe. Yemek alırken arkamda duruyordu, selamlaştık ufaktan muhabbet kurdum falan. Kapacağım şu çocuğu oğlum, kimseye yar etmem.

Neyse, odaya geldim, yatmaya hazırlanıyorum. Odanın kapısı çaldı, tabii korktum bir an, resepsiyondaki karı geldiyse diye. Hazırladım kendimi geçtim kapıyı açtım. Bir de baktım benim çocuk gelmiş. Nasıl buldun benim odamı dedim, meğer yemekten çıkarken takip etmiş manyak. Ehehe, yerim ben bunu.

(Saat 09:16)

Ulan kalkılır mı bu saatte horoz gibi, Tövbe!  Neyse fırsattan istifade havuz bebe dolmadan gireyim dedim.  Havuzu da çok fazla sevmiyorum, bazı insanlar sağ olsun. Tiksiniyorum. O kadar bebe işiyor içine, adamlar tükürüyor, 15 ton güneş yağıyla dalıyorlar içine oğlum, neyini seveyim ki?

Aha benim çocuk geldi, direkt daldı havuza. Heyyt be, hanimiş benim maçoluk yolunda ilerleyen erkeğim! Amaç ona görünmek olsun diye ben de daldım havuza. Maaşallah öyle bir dalış daldım ki, gören de zanneder Dünya Yüzme Olimpiyatları Şampiyonu. Neyse, çocuk en sonunda beni farkedip sırıtarak geldi yanıma.(Farkedilmeyecek gibi değildi zaten, Balina gibi atladım suya) O çakma Brad Pitt sesiyle 'Nasıl gidiyor?' dedi. Ben heyecandan 'İyi sendeeöön' dedim, Ulan mal mısın kızım öyle cevap mı olur dedim kendime, çocuk gülerek cevap verdi. Ne tatlı herif bu ya.

Saat 17:00-18:00'a kadar falan yüzdük. En sonunda "Neyse ya, akşam yemeğinde görüşürüz" dedi, gitti. 

*6. Gün

Çocukla daha çok takılmaya başladık. Lan bağlanmak da istemiyorum, Şunun şurasında 1 gün kalmış tatilin bitmesine, çocuk burdan Amerika'ya gidecek orada da bir süre kalacakmış, ben geri dönüyorum eve. Göt gibi kalacağım ortada. 

*Son gün

Şaka maka gidiyorum ulan, bir daha göremeyeceğim çocuğu. O anki duyguyla sarıldım çocuğa. Utanmayı falan geçtim, üstüne bir de "Özleyeceğim seni, keşke hep benle kalsaydın", dedim. Çocuk utandı, yerim ya. Neyse, bunu da bağlanmadan atlattık ya, hayırlısı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bayan Takıntı TatildeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin