2

10.8K 750 159
                                    

*Satır arası yorumlarınızı ve beğenilerinizi ihmal etmeyin lütfen.

Not: Bu kitap Epsilon yayınevi aracılığıyla basılmış olup, yalnızca 20 Bölümü Wattpad'te bulunmaktadır. İlk defa okuyanlar ya da yeniden okumak isteyenler, kitaptaki haliyle buradan okuyabilir. Sevgiler.

***

2

Ertesi gün yine erken kalktığım sabahlardan biriydi. Gece inanılmaz geç yatmak önemli değildi benim için. Çünkü insan vücudu öyle mucizevi bir şeydi ki ona fiziksel olarak pek çok şeyi yaptırmak mümkündü. Eğer zihin, beyne, erken kalkacaksın komutu verirse beden onu aynen gerçekleştirirdi. Ya da tam tersi biraz daha uyumak için komut verirse bedenin o yataktan çıkabilmesi ne yazık ki pek mümkün değildi.

Sabah koşumu yapıp, duşumu aldıktan sonra üzerime tayt ve tişörtten oluşan iki parça kıyafet geçirip kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum. Buğra ve Sedef deyim yerindeyse ölü gibi yatıyordu hâlâ, bıraksam akşama kadar da yatarlardı. Ama elbette onlara bu keyfi yaşatmayacaktım. Böyle de düşünceli bir arkadaştım işte...

Kahvaltı masası kısmen hazırlanmış, yumurtalar ocakta haşlanıyorken kendime yapabileceğim yeni bir iş aradım. Yatağımı toplamıştım, yeni yıkanmış çamaşırları katlamıştım, mutfaktaki bulaşıkları makineye dizmiş, çiçeklerimi bile sulamıştım...

Derin bir nefes alıp, asıl gerçeği açık yüreklilikle kendime itiraf ettim. Aslında yapmak istediğim tek şey e-posta hesabımı kontrol edip, dün yaptığım saçmalığın sonucuna bakmaktı. Bu gerçek öyle dank etmişti ki kafama, karnımda iğrenç kramplarla aralamıştım gözlerimi sabah.

Ya adam mesajıma karşılık verdiyse?

Ama korkunun ecele faydası yok demişler. Bir saçmalık yapmıştım ve onun sonuçlarını takip etmek benim görevimdi. Mutfaktan çıkıp, geri geri giden ayaklarıma aldırmadan dizüstü bilgisayarımı açarken bu görevi layığıyla sonlandırmayı umuyordum.

Biraz heyecan, biraz da endişeyle mail adresime girerken gözlerimi sıkı sıkı kapatmaktan kendimi alamadım. Her ne kadar bu şeyi bir saçmalık olarak adlandırsam da ekranda ondan gelmiş bir mesajla karşılaşmaya hiç hazır değildim. Sonunda bunun gereksiz bir endişe olduğunu fark ettim ve sahte bir hesaptan yazdığımı kendime hatırlattım. Kim olduğumu asla bulamayacaktı nasılsa.

Kendimi biraz daha iyi hissederek gözlerimi yavaşça araladım ve ekrana tereddütle baktım. Bu bakış öyle bir bakıştı ki... Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken kalbimde tarif edemediğim bir sancı meydana geldi. Yazmıştı. Adam, gerçekten de bana cevap yazmıştı ve maili sanki ekrandan aksedip sert bir yumru olarak boğazıma yerleşmişti. Sol yanımdaki hareketlilikten hiç bahsetmiyorum bile...

Kimden: Çağrı Akarslan

Konu: Bilgi Verme

Mesaj: Sayın adını bilmediğim Güzel Bayan, dürüst olmam gerekirse E-postanız hayatım boyunca aldığım en garip mesajlardan biri. Yazdıklarınızı sanıyorum tam üç kere okudum ve sahiden doğru anlayıp anlamadığımdan emin olmaya çalıştım. Umarım doğru anlamışımdır ve size doğru bilgiler vermeyi başarabilirim.

Öncelikle sizi içtenlikle tebrik ederim. Neden mi? Birçok kadın zengin adamlarla evlenmek istese de bunu katiyen dile getirmek istemez. Sadece sevdiği için onunla evlenmek istediğini söyler. Ama siz niyetinizi en başından belli ettiniz ve açıkçası bu da beni çok etkiledi.

Sizin için yapabileceğim bir şeyler var mı bilemiyorum. Ben bir arabulucu ya da işgüzar bir adam değilim. Sizi bir arkadaşımla veya çalışanımla, düzeltiyorum; yıllık geliri 500 bin doların üzerinde olan biriyle tanıştıramam. Ama e-postanızda da belirttiğiniz gibi size onların hangi mekânlarda takıldığını söyleyebilirim. Elbette bunun için sizden yaşınızı söylemenizi rica edeceğim? Bizim camiada her yaş grubu farklı mekânlarda takılır çünkü.

Bir Rüyanın PeşindenWhere stories live. Discover now