''Merhaba.'' dedi gülerek.

Ay güldü.Yerim ben seni.

''Me-merhaba.'' dedim kekeleyerek.

''Kekeleme gerizekalı.'' diyen iç sesimi susturup çocuğu incelemeye başladım.

Kumral saçları ve mavi gözleri vardı.Yok mavi değil. Yeşil ya da mavi. Her neyse işte.

''Sanırım buraya ilk defa geliyorsun.'' dedi kaşlarını kaldırarak.

Kaşlarını kaldırırken bile çok tatlı lan.

Allahım sana teşekkür ederim.

''Iıı şey evet.'' dedim yine kekeleyerek. Niye kekeliyorum lan ben?

''Biraz gerginsin sanırım.'' dedi kaşlarını çatarak.

''Gergin mi? Ben mi? Ben ve gergin olmak? Yok canım'' diye düşünürken sesli söylediğimi fark ettim.

Aha işte şimdi sıçtım.

''Hım.Tamam.Şey adın neydi acaba?'' dedi eliyle saçlarını karıştırarak.

''Sıçmık.'' dedim birden.

Sıçmık ne ya? Allah seni kahretmesin Tuğçe.

Çocuk bana uzaylı görmüş gibi bakıyordu.Yüzümün kızardığına adım gibi emindim.

Bende daha fazla öyle bakmasına dayanamayarak'' Benim adım sıçmık değil.Tuğçe.'' dedim gülerek.

Rezil oldum ya.

''Benim adımda Umut.'' dedi gülerek.

Umutmuş.Adı Umutmuş.

Ne güzel isim.

''Güzel isimmiş.'' dedim kaşlarımı kaldırarak.

Umut kaşlarını kaldırmasına rağmen çok tatlıyken ben şaşırmış bir öküze benzediğime emindim.

''Sağol.Tanıştığımıza memnun oldum.'' dedi elini uzatarak.

''Bende.'' dedim elini sıkarak.

Arkamdan ''Öhööhö'' diye bir ses duyunca babamın başından beri bizi izlediğini fark ettim.

Babasına 2. kez rezil olan kız =Tuğçe

''Kurstaki ilk arkadaşınla da tanışmış oldun.'' dedi babam.

Umutla aynı kursa mı gidecektik?

Aman tanrım!

''Sende mi kursa başlayacaksın?'' dedim gözlerimi pörtleterek.

Biraz düşünür gibi yapıp ''Aslında hayır.Babam buranın sahibi Bu yüzden bende arada sırada geliyorum.'' dedi muhteşem binayı göstererek.

Yuh be. Babası buranın sahibiymiş.

''Yani senin kursa alışmanı sağlayacak.Değil mi Umut?'' dedi babam Umut'a bakarak.

Umut'' Evet Fatih amca.'' dedi gülerek.

''Oha! Babamı nereden tanıyor lan bu çocuk?'' diye düşünürken babam ''Selim benim en yakın arkadaşım.Yani Umut'un babası.'' diye bir açıklamada bulundu.

''Hım.Neyse tamam.Biz geç kalmadık mı baba?'' dedim kolundaki saati göstererek.

Saate bakıp''Benim işe gitmem lazım.'' dedi ve ''İstersen Umut'la gidebilirsin.'' diye bir ekleme yaptı.

Umut'la ben? İkimiz?

Babama ''Sende gelseydin hacı ya.'' bakışımı atıp ''Neyse sen git.İşe geç kalma.Biz Umut'la gideriz.Değil mi Umut?'' dedim tek kaşımı kaldırarak.

İlk kez tek kaşımı kaldırabildim.Aynanın karşısında saatlerdir uğraşıp yapamadığım şeyi yaptım.

Teşekkürler ayna karşısında yaptığım provalar.

Tek kaşımın etkisiyle Umut''Olur tabi.Siz gidin.Ben Tuğçe'yi gezdiririm.'' dedi.

Babam ''Peki o zaman.Akşam evde görürşürüz.'' dedi.

Bende arabadan inip ''Görüşürüz baba.'' dedim ve babam arabanın motorunu çalıştırıp gitti.

Gidene kadar arkasından bakıp Umut'a döndüm.

Bana bakıp gülmeye başladı.

''Acaba arkamdan birisi komik hareketler falan mı yapıyor?'' diye düşünüp arkama baktım.

Kimse yoktu.Ee o zaman bu çocuk neye gülüyor lan?

Saçlarımı işaret edip ''Topuzun bozulmuş.Ona gülüyordum.'' diyince benim jeton düştü hemen.

Telefonu cebimden alıp ön kamerayı açtım ve gördüğüm şey karşısında yüzümü buruşturdum.Topuzum enseme düşmüş ve küçük küçük saçlar kulağımın arkasından çıkmıştı.

Yani şu an mal gibiydim.

''Çok mu komik?'' dedim telefonu cebime koyarak.Saçımı açıp topuzumu yeniden yaptım.

''Evet çok komik.Hahaha.'' diye gülmeye başlayınca dirseğimi karnına geçirdim.

''Ah.'' diye bir ses çıkarınca ''Oh.Canıma değsin.'' dedim gülerek.

O da ''Acımadı ki.'' dedi.

''Neyse ya.'' dedim elime bakarak.

''Hadi gel gidelim.'' dedi ve karşısında durduğumuz binaya doğru yürümeye başladı.Bende hemen arkasında giderek -tabi bu sırada totoşuna bakmıyor değildim-yanına gittim.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.Fark ettiyseniz-ki fark etmişsinizdir- bölüm baya uzun olmuş.(yani diğer bölümlere göre)

Önceki bölümdeki yorumlar beni çok mutlu etti. Bu bölümde de yorum yaparsanız çok mutlu olurum.Yeni bölümü ne zaman yayınlarım bilmiyorum.Herkese şimdiden teşekkürler.

Sizi seviyorum^^

TuğçeWhere stories live. Discover now