.2.

2.2K 237 205
                                    


Yoongi terleyen ellerini pantolonuna sürerken etrafına bakındı, böyle bir şey yaşadığına inanamıyordu. Sevdiği kadın ile buluşucaktı, onunla zaman geçiricek ve konuşucaktı. Böyle şeyleri sadece hayal eder di ama şimdi hepsi gerçek oluyordu. Yüzünde ki aptal sırıtmaya engel olamıyordu, kendini daha önce hiç böyle görmemişti. Tek arkadaşı olan Taehyung'dan onun beceriksiz olan tavsiyelerini almıştı, tuhaflıklar yapmıcaktı.

Jennie'ye çok uzun süre içersinde bakmıcaktı, bir sapık olarak onun bilincinde yer etmek istemezdi.
İnsanlar önünden gelip geçerken karşısında bütün güzelliği ile onu gördü. Etrafa ışık saçtığına yemin edebilirdi, rüzgarda dağılan saçlarını toplamaya çalışırken bile güzelliğinden ödün vermiyordu. Yoongi onu hayretle izliyordu, onun kadar güzel bir kadının dünya da olmadığına emindi. Jennie saçlarının arasında karşısında olan Yoongi'ye baktı. Çocuğun bakışları biraz utanmasını sağlamıştı, daha önce kimse onu bu kadar dikkatli bir şekilde izlememişti. Bir kaç adım sonra onun yanına varan Jennie etrafına baktı. Okuldan birilerinin onları görmesi hiç iyi olmazdı.

"Merhaba Yoongi"

Yoongi yüzünde ki büyük gülümseme ile heyecanına yenik düşüp kekeleyerek konuştu.

"M-Merhaba Jennie-shii"

Jennie gülerken konuştu.

"Bana ismimle hitap edebilirsin Yoongi"

Yoongi ellerini hırkasının ceplerine yerleştirirken bakışlarını kaçırarak konuştu.

"Alışkanlık olmuş"

Jennie elini Yoongi'nin omzuna koyarken Yoongi bakışları yerden hızlıca yukarı kaldırdı.

"Hadi gidelim"

Yoongi'nin yüzünde masum bir gülümseme oluşurken Jennie ile gidiceklere yere doğru yürümeye başladılar.

Aradan geçen yarım saat sonra Jennie okulun 'ezik' olarak adlandırdığı çocuğun hiçte öyle olmadığını anladı. Sohbeti oldukça iyiydi, anlattığı şeyler duyduklarından tamamen farklıydı. Yoongi uzay bilimlerini çok seviyordu ve de gizemli olan her şeyi, Jennie'ye ilk başta bunları anlatmakta tedirgin olsa da daha sonra onun bu konuyu beğendiğini anladığı zaman ayrı bir şevhet ile anlatmaya devam etmişti.

"Eğer orman da yürürken telefonun bozulmaya başlarsa bu ne anlama geliyor biliyormusun?"

Yoongi'nin heyecanla konuşmasına karşılık Jennie masaya dayadığı dirseklerinden güç alarak dikleşirken meraklı gözler ile ona baktı.

"Ne anlama geliyor?"

"Bunun anlamı Slenderman senin peşinde oluyor ve o ço-"

"Çok uzun takım elbise giyiyor yüzü yok değil mi?"

Yoongi gözlerini kırpıştırdı, Jennie'nin bunu hatırlamasını beklemiyordu.

"Bunu nasıl hatırladın?"

Jennie eline yüzünü yaslarken konuştu.

"Senin söylediğin şeyleri ciddiye alıyorum"

Yoongi'nin yanakları kızarırken masa da olan elleri ile oynamaya başlarken gözlerini dışarı yöneltti.

Yoongi'nin yanakları kızarırken masa da olan elleri ile oynamaya başlarken gözlerini dışarı yöneltti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Keşke diğerleri de böyle söylese"

Jennie dudaklarını yalarken omuzları düştü. Yoongi'nin morelinin bozulmasını istememişti. Ellerini onun ellerinin üstüne koyarken Yoongi büyümüş gözleri ve daha fazla kızaran yanakları ile ona baktı. Jennie gülümserken onu gülümseten o sözleri söyledi.

"Senin hiç bir eksiğin yok Yoongi sadece insanlar seni tanımıyor ve bence sen hayatım da tanıdığım en havalı insansın"

Yoongi yüzünde ki aptal gülümsemeyi yok edip ciddi olmaya çalışsa da bunu başaramadı. Jennie'nin onunla ilgilenmesi hoşuna gitmişti. Ama ikisi de onları uzaktan çeken okul magazinin farkında değil di.

"C-Cidden böyle mi d-düşünüyorsun?"

Jennie gülerken onun elini daha sıkı sıktı.

"Senin için önemli olan benim düşüncem değil mi zaten?"

Yoongi gülmesine engel olamazken Jennie onun titreyen ellerini fark etti. Karşısında ki çocuğun kendine olan hislerinin farkındaydı ve bu hislerin çok güçlü olduğunu şimdi daha iyi anlamıştı. Yoongi ellerini çekerken terleyen avuç içlerini pantolonuna sürdü. Jennie kolunda ki saate baktı, arkadaşlarının yanına gitmesi gerekiyordu.

"Benim gitmem gerekiyor Yoongi..."

Jennie çantasını koluna takarken Yoongi'nin yanına ilerleyip onun yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra konuştu.

"Seninle konuşmak güzel di havalı çocuk"

Yoongi parmaklarını öpülen yanağına götürürken yarım ağızı ile sırıttı. Sevdiği kız onu öpmüştü ama yarın onun kalbini kıracaktı. Yoongi bundan habersiz yerinden kalktı ve yerde olan bilekliği gördü. Bu Jennie'nin her zaman taktığı bileklikti gülümseyerek bilekliği yerden alırken hayatında hiç olmadığı kadar mutlu bir şekilde kafe'den çıktı.

.

Jennie, Jimin'in evinin içersine girerken etrafta ki pahalı arabalara ve farklı şeylere baktı, bir an için bunların hepsi ona anlamsız gelmişti. Ama Yoongi ile konuşmak anlamlıydı, o kendisini dikkate alan tek kişiydi ama Jennie okulda ki popüleritesini kaybetmek istemiyordu çünkü elinde olan tek şey buydu. Havuz kısmına ilerlerken arkadaşlarını havuzun başında gördü, onlara el sallarken arkadaşlarının hiç bir tepki vermediğini fark etti. Bir sorun olduğunu anlayan Jennie içinde oluşan korku ile onların yanına vardı. Havuz dan çıkan Jimin ilk konuşmaya atılan oldu.

"Nerelerdeydin Jennie?"

Jennie yutkunurken omuz silkti ve bozuntuya vermeden konuştu.

"Dışardaydım takılı-"

Şezlong'ta uzanan Rośe dergisinin sayfasını değiştirirken konuştu.

"O ezik çocuk ile mi takılıyordun?"

Jennie gözlerini kırpıştırdı, arkadaşlarının bundan nasıl haberi olmuştu? Bileğinde hissettiği el ile dikkati dağılırken Namjoon'un sesini duydum.

"Sana her zaman saygı duyarım Jennie lakin..."

Namjoon masa da ki laptop'u ona doğru çevirirken konuştu.

"O iğrenç herif ile takılma amacını anlıyamadım!"

Jennie yine yutkundu ve dolu gözleri ile bilgisayara baktığında karşısında okul magazinin sayfasını gördü ve ilk sayfasına olan Yoongi ile kendisini.
Altta ki başlığı okuyacağı sırada arkadan Jisoo'nun sesini duydu.

"Okulun popüler kızı Jennie Kim ve asosyal Min Yoongi'nin aralarında bir şey mi var"

Jisoo elinde ki portakal suyunu yudumlarken konuştu.

"Yoksa cidden böyle bir şey mi oldu?"

Jisoo alayla gülerken Jennie yumruklarını sıktı. Yoongi ile dalga geçilmesi hiç hoşuna gitmemişti. Ama onlara karşı gelemezdi bu grubtan atılmak onun hayatının sonu olurdu. Bu yüzden Yoongi'yi kırıcağını bilse de daha sonra altından kalkamıcağı o sözleri söyledi.

"O ezik benim hayatım da hiç bir yer kaplıyamaz bunu da yarın öğreniceksiniz!"

The Other Side Of DeathHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin