Yeni hikaye yazmaya başlayanlara tavsiyelerim

1.4K 65 34
                                    

Buraya genelde aklıma takılan düşünceleri paylaşacağımı söylemiştim. Ama çitayı biraz daha yüksek tutarak, aklıma geleni yazmaya karar verdim. Burada da hikaye yazmaya karar verenlere, ya da kararı veremeyip vazgeçenlere... Ya da işte aklından hikaye yazmak geçenlere tavsiyeler vereceğim.

Ama şöyle bir uyarı yapayım. Kendimi bir "öğretmen" veya bir "uzman" falan gibi görmüyorum. Sadece uzun süredir bu işi yaptığım için bunda bir tecrübem olduğunu ve yenilerle paylaşmam gerektiğini düşündüm. Her neyse, başlıyorum...

...

Merhabalar sevgili okuyucular. Ya da müstakbel yeni yazarlarımız mı demeliydim? Aralarınızdan bazılarının "Ya acaba ben de mi yazsam?" dediğini biliyorum, lütfen inkar etmeyin. Ama çoğunuz da "Ben beceremem, zaten nasıl yapacağım ki?" diyerek vazgeçiyor. Şey, tabi sizi zorlayacak halim yok. Ama yine de size psikolojik açıdan destek olmak... Ya da böyle demeyeyim, size yardımcı olmak istiyorum.

Bu yazıyı yazmaya başlarken aklımda bir planım yoktu, ama başlığı olursanız zaten bunlar "Doğaçlama düşünceler" değil mi? O yüzden aklıma gelenleri yazmaya çalışacağım. Başlıyorum;

Öncelikle benim için en önemli olan şey, okurken nasıl okuduğunu anlamak için rahat bir pozisyona geçiyorsanız, yazarken de rahat bir pozisyonda oturun. Rahat derken illa "yatın, bağdaş kurun" falan demiyorum size. Herkesin rahatlık anlayışı farklıdır. Siz kanepede uzanırken ayağınızı havada tutarken rahatsanız, o halde öyle yazın! Amaç da bu değil mi zaten?

Ve rahatlıktan bahsetmişken bundan daha önemli bir etken de var. Öncelikle aklınızdaki korkulardan bir kurtulun. Amacınızı belirleyin; başkalarının beğenisini kazanmak için mi yazıyorsunuz, yoksa yazarken keyif aldığınız için mi? Benim için, ikincisi olmalı. Bu yüzden ikincisi olduysa, insanların sizin hakkınızda söyleyeceklerini bir kenara bırakın. Hatta kimse okumasın, rezil olmayayım diye aşırı korkuyorsanız, o zaman hiç kimseye okutmayın. Ama kesinlikle yazmaya devam edin! Çoğu insan "okumak size yazarlık yolunda çok şey katar" der, tamam bu doğrudur. Ama sürekli okuyup hiç yazmazsanız, o zaman bunun anlamı ne? Mesela çoğu insan benim hikayelerimi sever ve ben neredeyse hiç kitap okumam. Sevmediğimden değil, okumayı severim ancak üşengeçliğim üstün gelir hep.

Her neyse işte, kafanızdaki stresi bir kenara bırakmazsanız yazamazsınız sevgili müstakbel yazarlarımız. Eğer kafanız rahat olursa, işte o zaman kafanızın içindeki o düşünceleri daha temiz bir halde görebilirsiniz. Bu da çok önemlidir. Çünkü düşüncelerinizi bilemiyorsanız, nasıl yazacaksınız?

"Şarkı dinlerken hikaye yazılmaz!" diyorlar, sanki ders çalışırken şarkı dinleyemezsin der gibi. Hayır yani ben orta okuldayken hep şarkı dinlerken ders çalışırdım ve notlarım da gerçekten iyiydi. Şarkı bir rahatlama, keyif alma aracıdır. Eğer stres yaparsanız, ne ders çalışabilirsiniz ne de hikaye yazabilirsiniz. Bu yüzden size uyan en uygun şarkıyı seçin. O anki ruh halinize uyan bir şarkı. Ya da ruh halinizi mi değiştirmek istiyorsunuz? O zaman ruh halinizin tam tersi bir şarkı seçin. Duygusal moddayken Busta Rhymes dinleyin. Ya da saçmalama modundayken Red Hot Chili Peppers'tan Scar Tissue dinleyin. Ama bunun oluşturacağı psikolojik sorunlardan ben sorumlu değilim bunu belirtmek isterim.

Hayatımda yazarken de dahil beni en çok rahatlatan şarkıları bu yazının sonuna koyacağım, onları dinleyip ilham almaya çalışırsınız.

Gelelim asıl konuya. Hikayenin konusu seçmek. Öncelikle bana soracak olursanız "Aklına nasıl geliyor?" diye, bunu sormayın işte. Bakın öncelikle bir hikaye yazmakla başlıyor. Onu bitirmek en az 3 ay sürüyor zaten. O 3 ay içerisinde aklıma illa garip şeyler geliyor. Mesela ben Umuttan Yoksun'u yazdığım sırada bir araba yolculuğu yapmıştım. Ve malesef başıma gelebilecek en kötü şey geldi. Telefonumun şarjı bitmişti. Ben de hayal kurarak zaman geçirmeye çalıştım. Bir Azrail olduğumu düşündüm, bazı insanlara istedikleri insanı hayata döndürebileceklerini, ama bunun karşılığında onlardan ruhlarını istediğimi söylüyordum. Sonra dedim ki "Bir dakika bundan harika bir hikaye konusu olur!". İşte benim de aklıma böyle geliyor hep. O hikayeye pek odaklanamadım birkaç bölüm sürdü sonra bıraktım, o ayrı bir mesele.

Doğaçlama DüşüncelerWhere stories live. Discover now