P.Ç. Bölüm - 5

En başından başla
                                    

"Kız çok güzeldi, hep senin yüzünden biraz daha geç çıkamaz mıydın, numarasını alsaydım bari?" Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Hayır ya sana kız mı yok yakışıklı kuzencim." Dedim gülerek.

"Bu gidişle olmayacak senin yüzünden." Dedi ve koltuğa oturdu.

"Ee nasılım?" Dedim etrafımda dönerek.

"2018 prensesler yarışmasına mı gireceksin?" Diye sordu sırıtarak.

"Öyle bi yarışma yok." Dedim göz devirerek.

"Biliyoruz ama olsaydı giderdin bu elbiseyle. Fakat sondan birinci olurdun." Dedi gülerek. Ona göz devirip kabine girdim.

Kendi elbiselerimi giyip Kayranın yanına ilerledim.

"Bu kadar yeter yoruldum giy çıkar giy çıkar." Dedim koluna girerken.

"Tamam, yarın okulun var eve gidip güzelce dinlen." Dedi kolumdan ayrılarak.

"Sen?" Diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

"Ben..ben arkadaşlar çağırdı daa.." dedi kekeleyerek. Yalan söylüyordu.

"Yalan söyleme!" Dedim.

"Tamam ya, randevum var." Dedi otuz iki diş sırıtarak.

"Kiimm?" Diye sordum merakla.

"Eve gelince anlatırım, hadi bayy." Dedi. Tam ağzımı açtım 'kim' diye soracakken koşarak yanımdan uzaklaştı. Pislik kuzen!

Rüzgârın esmesiyle saçlarım hafifçe dalgalandı. Gözlerimi kapatıp kulaklığımdan gelen müziğe odaklandım. Yavaş adımlarla eve yürüyodum. Hava kararmıştı. Köpek sesleri kulaklığımda açık olan şarkıdan bile duyuluyodu. Korkmaya başlamıştım. Adımlarımı hızlandırıp yürümeye başladım.

Köpeklerden çok korkardım. Havlama sesi çok yakından geliyodu. Arkama dönüp baktığımda korkuyla çığlık attım. Köpek ağzından salya akarak bana bakıyodu. Önüme dönüp hızla koşmaya başladım ne olursa olsun buradan uzaklaşmalıydım. Gözlerimi sıkıca kapatıp sessiz sokakta bağırarak koşuyodum. Gözlerimden korkuyla akan yaşları umursamadan. Ayağıma bişeyin takılmasıyla sert bir gövdeye çarptım.

"Nolur beni kurtarın, köpekler peşimde! Lütfen.." diyerek yalvarmaya başladım. Kokusu hiç yabancı gelmiyordu. Ama çıkartamıyordum da. Gözlerimi yavaşça açıp kafamı yukarı kaldırdım.

Bana bakan bir çift mavi göz! Yüzümüz çok yakındı. Gözlerinde beni hapsetmişti. Gözlerimi zorlukla ayırıp korku dolu sesimle

"Çok korkuyorumm.." dedim ve bir adım geri attım. Köpek sesi arkamdan geliyordu. Arkama bakmamla aynı köpekle göz göze gelmem bir oldu. Hemen Ares beyin arkasına geçip sağ kolunu tuttum.

"Kovun lütfen çok korkuyorum! Yiyecek bizi!" Dedim yüzümü buruşturarak. Arkamdan biri köpeğin önüne diz çöktü. Avcunun içindeki mamayı yedirmeye başladı. Ares bey sağ kolundaki koala gibi yapışmış olan bana baktı.

"Yemez seni korkma." Dedi ve kolunu benden çekti. Evimin dış kapısına yürürken onu takip ettim. Kapıyı açtı ve benim geçmem için kafasını salladı. Köpeğe dönüp dil çıkarıp içeri girdim. Ares bey kısa bi gülüş atıp beni takip etti. Merdivenlerden çıkarken soracağım soru kafama yerleşti. Bir anda arkama dönmemle ayağım kaydı ve Ares beyin üstüne düştüm. Beni belimden kavramıştı. Gözlerini dikip bana baktı.

"Çok sakarsın ama! Bu kaçıncı!" Diye beni itti doğrulmam için.

"Özür dilerim." Dedim ortamı yumuşatmak için. Sağ göğsüne yumrukla hafif bir şekilde vurup

"Yıkılmadık ayaktayız." Dedim sırıtarak. Düz ifadesini koruyup gözlerini devirdi. Merdivenleri çıkarken karşımızdaki pencerenin yansımasından sırıttığını gördüm ama kafamı eğip yürümeye devam ettim.

Kapıyı açıp içeri girdik. Koltuğa kendini atıp başını arkaya yasladı.

"Yavaş biraz, benim koltuklarım senin kas yığını bedenini taşımaz!" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Kas yığını?" Dedi başını doğrultarak. Otuz iki diş sırıtıp iki kolunu kaldırıp sıktı.

"Evet, öyleyim!" Dedi. Yüzümü buruşturup odama girdim. Arkamdan gelip odama girdi. Ben ona anlamsızca baktığımda cevap verdi

"Yatmam gerek koltukların taşımazmış ya!" Dedi kendini yatağıma atarak.

"Git o zaman evinee!" Dedim sinirlice. Her yere kendini atıyordu. Benim eşyalarım o kadar dayanıklı değildi sonuçta.

"Kovuyor musun beni?" Dedi kaşlarını çatarak.

"Yyani, eveet!" Dedim önüme dönüp dolabımın kapağını açarak.

"E beni sen çağırmıştın, gitmem!" Dedi.

"Ne zamaan?" Diye sordum kaşlarımı kaldırarak.

"Geçen 'eve gelip bişeyler ikram etsem' diyen sendin. Şimdi kovamazsın!" Dedi sırıtarak. Alnıma vurup

"Bu hatayı bir daha yapmam." Dedim ve "Eşyalarıma kendini savurup atma!" Ekledim.

Üzerimi değiştirip lavabodan çıktım. Mutfağa girip makarna yapmaya başladım. Salçalı uzun makarna bide yoğurt! Bayılıyorumm!

Sofrayı hazırlayıp Ares beyi çağırdım. Karşıma oturup makarnayı yemeye başladı. Aklıma tekrar gelen soruyla kaşlarımı kaldırdım.

"Ödevi yaptınız mı?" Diye sordum.

"Hoyor." Dedi ağzı doluyken.

"Ağzın doluyken konuşma!" Dedim bana dediği gibi. Bana göz devirip makarnasını yemeye devam etti.

________

Vee bölüm sonuu! Nasıldı?? Yorumlarda nasıl bulduğunuzu belirtmeyi unutmayın çiçeklerim ve böcüklerim!!

Desteğinizi eksik etmeyin ballar!

Medyadaki elbiseler Derinin denediği elbiselerdir. Beğendiniz mi?? Sizce hangisi mezuniyet için uygun olur? Hangisini beğendiyseniz yorumlara yazmayı unutmayın!!

Bu bölüm birazcık uzun zaman sonra geldi. Hepinizden af diliyorum.🙏 Bundan sonraki bölümlerde inşallah bu sıkıntıyı yaşamamaya özen göstereceğim.

Hepinizi çok seviyorum♡ Bu sefer çikolata yiyin demicemm, salçalı makarna yapın yiyin! Cidden benim bu aralar en sevdiğim yemek oldu.

Kendinize dikkat edin! Üzülmeyin! Sizi üzen şeyleri kendinizden uzaklaştırın! Sevdiğiniz, sizi mutlu eden şeyleri yapın! Bu arada tatiliniz nasıl gidiyor?? Umarım sıkılmazsınız!

Hepinizi çok seviyorum♡ Beni desteklemeyi unutmayın! Kendinize iyi bakın çiçeklerim, böcüklerim♡♡♡

PORTAKAL ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin