PORTAKAL ÇİÇEĞİ

P.Ç. Bölüm - 5

Beni kendine hayvan gibi çeken şahısa başımı kaldırıp baktım. Bana sinirle bakan bir adet Kayra vardı. Alt dudağımı dişleyip kendimi ondan ayırdım.

"Aşkım?" Dedi soru soran bakışlarıyla. Elimi kendine çekip tuttu. Kıskanıyodu o yüzden sevgili gibi yapıyodu. Pis kuzeen!

"Ares Berkan ÖZER, hayatım." Dedim gülmemek için dudağımın içini kemirerek. Ares bey yüzünü ciddileştirerek bi bana bi Kayraya baktı. Kayrayla tokalaşıp ciddi ve soğuk mavişlerini benim gözlerimle birleştirdi.

"Görüşmek dileğiyle Derin hanım." Dedi ve göz devirdi. Arkasını dönüp iki korumayla yanımızdan uzaklaştılar. Kayranın sinirli bakışlarına maruz kalarak oturduğumuz masaya geçtik.

"Lavaboya gidiyordun noldu trafik mi çıktı iki saattir adamla konuşuyosun?" Dedi tek kaşını kaldırarak.

"Gidiyordum bi baktım o hemen sordum zaten ödevimi." Dedim gözlerimi kaçırarak.

"Yalan söyleme bana Derin kalktığından beri seni izliyorum." Dedi gözlerini devirip.

"Ya onu görünce ödev aklıma geldi gidiyodu o yüzden lavaboya gidiyorum dedim ismini söylesem iki saat burda beni tutacaktın kaçırcaktım adamı sanki bilmiyorsun." Dedim patatesimden bi tane ağzıma atarak.

"Bi daha abine yalan söylemek yok küçük." Dedi gülerek. Yüzümü buruşturup yemeğimi yemeye devam ettim.

○●○●

Saçlarımı arkaya savurup

"Nasıl olmuşum tatlımm?" Diye sordum karşımda somurtuk suratla oturan Kayra beye. Ağzını 'o' şeklinde yapıp işaret parmağını ağzına götürdü.

"Kusacağım." Dedi tek kaşını kaldırarak.

"Offf.." dedim aynaya dönüp üstümdeki elbiseyi incelerken. Kırmızı kısa, gerdan kısmında kolye tarzında taşlar vardı. Yüzümü buruşturup

"Bi daha Azrayla geleceğim!" Diye sitem ettim. Kayra bana dil çıkarıp

"Onunla gelirsen iyice rüküş olursun." Dedi göz devirip. Azradan hiç hoşlanmazdı. Birbirleriyle yanyana gelince kedi köpek gibi olurlardı. O yüzden onları yanyana fazla getirmiyorum.

Bende ona dil çıkarıp kabine girdim. Lacivert dizimin bir karış üstünde sırtımı açan bir elbise giydim. Kabinden çıkıp tekrar sevgili kuzenim Kayra beyin karşısına geçtim.

"Tadaa.." dedim ellerimi iki yanıma açıp etrafımda dönerken. Gözlerini sıkıca kapayıp açtı.

"Kulübe mi gideceksin sen?" Diye sordu göz devirip.

"Niye ya mezuniyete gidilmez mi böylee!" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Hayır gidilmez sevgili kuzenciğim." Dedi yanaklarımı sıkarak. Ellerimi ellerine vurarak onu kendimden uzaklaştırdım. Yüzümü buruşturup kabine tekrar girdim. Bu sefer fuşya gerdan kısmında taş olan tüllü uzun bir elbise giydim. Kabinden çıkıp mağaza görevlisi kadınla konuşan Kayracığımın yanına ilerledim. İçi düşücekti birbirlerine bakarken. Kayranın omzuna kolumu atıp

"Aşkım bir sorun mu var?" Diye sordum. Kayra kaşlarını çatarak

"Sen git öbür elbiseyi dene, hadi." Dedi kolumu iterek.

"Ama aşkııımm." Dedim koluna girerek. Kızın bu durumu görünce yüzü düşmüştü. Kayra kulağıma eğilip

"Bi kere ya bi kere lütfen?" Dedi yalvarırcasına. Gözlerimi sinirlice gözlerine sabitleyip

"Aa hadi ama geç kalacağız bebişimiz bekler." Dedim ve elinden tutup kabinin önündeki oturma yerlerine getirdim. Kıza bir hoşçakal bile diyememişti. Dişlerini sıkarak