Yavaş bir şekilde pantolonunu çıkarıp kenara koydum. Nisa'yı biraz ittirerek kabine doğru yürümesini sağladım.

Suyu açtıktan sonra lifi elime alıp üzerine vanilyalı duş jeli sıktım. Lifi Nisa'nın boynuna götürüp yavaşça hareket ettirmeye başladım.

Boynunu yıkadıktan sonra pisliğin elinin değdiği her yeri nazik hareketlerle yıkadım.

Elime vanilyalı şampuanı alıp Nisa'nın saçlarına döktüm. Şampuanı yerine koyup ellerimi Nisa'nın saçlarının arasında gezdirdim. Saçlarla işim bittikten sonra suyu elime alıp duruladım.

Vücudu köpüklerden arınınca kabinden çıkıp pembe bornozu ve pembe havluyu elime aldım. Tekrar kabine girip bornozu Nisa'nın üzerine geçirip saçlarını pembe havluya sardım.

Bakışlarımı Nisa'nın yüzüne çevirdiğimde gördüğüm şeyle kalbime bir ağrı girdi. Meleğimin gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. 

Derin bir nefes alıp onu kucağıma aldım. Odaya girdikten sonra Nisa'yı yatağa oturtup giyinme odasına gittim. Kedili şortlu bir pijamalı elime alıp Nisa'nın yanına gittim. 

Pijamaları giydirdim ve saçlarını kuruttum.

Nisa bakışlarını bana çevirip "M-Meriç neden beni 3 gün boyunca yanlız bıraktın?" diye sordu.

Şimdi ne diyecektim ki?

"Meleğim şirkette bir sorun vardı. Elimde olsa asla seni yanlız bırakmazdım, ö-özür di-dilerim"

İlk defa birinden özür dilemiştim ve ilk defa kekelemiştim. Bu kız beni değiştiriyordu. Nisa bir şey demezken onu yine kucağıma alıp yatağa yatırdım.

Artık sıra o pisliğin cezasına gelmişti. Tam arkamı dönmüş giderken Nisa'nın hıçkırığı kulaklarımı doldurdu. Hızla geriye dönüp yatağa oturdum.

Ellerim benden bağımsız hareket ederken kendimi Nisa'nın göz yaşlarını silerken buldum.

"Meleğim neden ağlıyorsun?"

"M-Meriç be-beni y-yine yan-yanlız bı-bırakıyorsun"

Sesi titrekken benim kalbimde titredi. Saçlarının arasına öpücük kondurup "Meleğim hiçbir yere gitmiyorum. Sadece üzerimi değiştirip geleceğim" dedim. Cezayı biraz ertelesemde olurdu.

Giyinme odasına girip eşofman giydikten sonra Çağrı'yı aradım.

"Alo Meriç bir sorun mu var?"

"Çağrı depoya bir adam gönderdim. Ben yarın geleceğim ama ben gelmeden önce azıcık oynayın onunla"

"Tamam da bu adam ne yaptı?"

Derin bir nefes aldım.

"Nisa'ya dokunmaya çalıştı"

Çağrı'dan bir süre ses gelmedi. Sonra sınırlı bir sesle "Tamam Meriç. Sen gelinceye kadar bir güzel oynarız onunla" dedi.

Telefonu kapatıp meleğimin yanına gittim. Yatağa girip kollarımı beline sardım. Kokusuyla mayışırken kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.

                        ☠☠☠

Kapı zilinin ısrarla çalmasıyla yavaşça gözlerimi açtım. Meleğim hala daha uyuyordu. Kapı zilinin sesi tekrar kulaklarıma dolunca oflayarak kalktım. Uğuşuk adımlarla merdivenlerden inerken kapı zili art ardına çalıyordu.

Kapıya ulaşınca kapıyı açtım ve gözlerinden ateş fışkıran annem ile babamla karşılaştım. Yüzüme bir gülümseme yerleştirip ikisinede sarıldım. Böyle bütün sinirleri geçecekti. Onlardan ayrıldığımda tam da tahmin ettiğim şey oldu. Bu sefer gözleriyle bana gülümsüyorlardı.

Mafyanın AşkıWhere stories live. Discover now