söylenecek fazla söz yok bu gece felicia,
bana veda ediyorsun, sessizce.
ne çığlıklar duyulur beynimde,
delirmişler sanki hep birlikte.
herbir hücrem yalvarıyor gitme diye,
hani bensiz yapamazdın felicia,
birden bensiz yapmak istedin
şimdi sen de gidersen, ben ne yapacağım?bir başıma bu mavi gezegende,
yalnızca binalara bakan evimde,
tabloların birer birer düştüğü zihnimle,
ben ne yapacağım?yaşayabilecek miyim sanki,
yine sevebilecek miyim seni sevdiğim gibi?
söylesene felicia,
sen gittiğinde, aşk bir daha bana uğrayabilecek mi?gülümsüyorsun felicia,
sen giderken, ben ağlarken
sen yalnızca gülümsüyorsun
belli etmezsin pek lakin
sen ölüyorsunböyle gülümseyeceksen,
her gün git felicia
bu gülümsemeni görebilmek için
çırpındı kalbim defalarcayıpranmış bir kadındın sen
omuzlarına gelen saçların
omuzlarındaki yükü taşıyamazdı
yardım edemezdi, dokunamazdı
senden başka kimse
iyileştiremezdi seni
fakat sen de
iyileştiremedin kendinibu eskimiş sokaklardan gitmeyi tercih ettin
elinde bir bavul
gözlerinde güneş gözlükleri
giymişsin kırmızı elbiseni
dişlerin inci gibi
öylece veda ederken,
gülümsüyorsun felicia.bense sadece
el sallıyorum sanagörüşürüz sevgilim
uzak diyarlarda
güneşin yalnızca sana parıldadığı o uzak diyarlarda
mutlu et kendini
seviyorum seni
daha önce kimsenin sevmediği gibi060618, akşam üstü