👉24. Benimlesin

Bắt đầu từ đầu
                                    

Kaşlarımı hafifçe çatıp boğazımı temizledim. Pardon da futbol dediğin zaten yerden oynanır, bunun havadan oynananı da mı var? Hm, olabilir belki uzaylılar havadan oynuyordur, uzayda yer çekimi yok çünkü. Gayet mantıklı. Zaten deminden beri yerden oynuyorsunuz. Kararlı konuşmasına bakınca sanırsın çok işe yarar bir strateji belirledi. Bir de pür dikkat dinliyorlar. Hepsi salak bunların. Ben oynasam öyle mi olurdu... Kimin nerede duracağını hakkında ayarlama yapmalarını dinledim.

"Bir dakika, Alya her şeyi duydu," dedi Emre dehşet içinde birdenbire. "Ne olmuş yani?" diye sordu Yavuz 'sen ciddi misin' bakışı atarken. "Bütün stratejimizi öğrendi, müstakbel kocasının takımına gidip söylerse?" Bütün stratejiniz de işe yarar bir şey olsa. Ben tek başıma girsem yine sizden iyi oynarım. Ayrıca müstakbel koca tanımı hiç hoşuma gitmedi benim. Gözlerimi devirdim, "Abartma istersen, sanki devlet sırrı."

"Ne yani? Söylemek gibi bir ihtimalin olduğunu mu öne sürüyorsun?" Yavuz tek kaşını kaldırmış ölçercesine bakıyordu bana. Bunlar neyin kafasını yaşıyor acaba? "Yaşa be Yavuz!" diye coştu Emre. "Kimseye bir şey söylediğim yok hadi hepiniz sahaya ve yenmeden de gelmeyin sakın." Hepsini bir nevi sahaya sürükledikten sonra yerlerini aldılar. Çınar koşarak yanıma geldi. "Şans dilemek yok mu?" "Bol şans ama kazanacağınızı sanmıyorum," dedim kendimden emin bir tavırla. "Futbolda iyidirler."

Göz kırptı.

"Göreceğiz..." Bu nasıl bir özgüvendir?

Umarım beni rezil etmezler...

*****

"Beni nasıl rezil edersiniz ya?" Son bir haftadır başlarının etini yiyordum. O kadar övdüm, yenilmezler dedim resmen 5-1 yenilmişlerdi. Madem yenilecektiniz beni niye oyuna almıyorsunuz. Beni suçlamaktan da geri çekilmediler. Yok ben onlara basketbol oynuyor demişim de. Ben ne bileyim futbolda da iyi olduklarını? Ayrıca adam sporcu yani, tabi ki de iyi oynayacak. Ah o maçı ben oynayacaktım var ya. Keşke isyanımdan ödün vermeyip, çemkirmelerime devam ederek girseydim o maça. İzlenimimi oynayarak düzeltirdim zaten...

Çemkirmelerimi ara verdikten sonra beni o akşam eve bıraktığı an geldi aklıma. Bizimkiler geldikleri gibi gittikten sonra beni eve bırakmak için teklif sunmuştu ve ben de kabul etmiştim. Ona bu kadar çabuk güvenmem beni de şaşırtmıştı biraz. Pek alışkanlığım değildir. "Çok sağ ol bıraktığın için," derken arabanın kapısını kapatıp gözlerimi ona kaldırmıştım. "Hadi içeri geç hava soğudu." Benimle birlikte o da inmişti ve üşüdüğü ellerini ovuşturmasından ve yerinde duramamasından belliydi.

"O zaman iyi geceler." Tam arkamı dönüp gidecekken adımı seslenince dönüp bakmıştım. "İş arkadaşların, y-yani arkadaşların. Onlar," dedikten sonra bir an duraksamıştı. "Onlar iyi insanlar." "Evet öyledirler," diye onayladım bir tebessümle. "Görüşürüz." Arkamı dönüp giderken hiçbir şey söylememişti, ta ki ben sesini zar zor duyacağım bir mesafeye gelene kadar. Omzumun üzerinde baktığımda ise hala gözlerini benden ayırmamıştı. Yine gözlerinin gülümserken kısıldığını fark ettim ve bu şekilde oldukça sevimli görünüyordu.

Yine. Bana. Göz kırptı

"Görüşeceğiz"

Derin bir nefes aldım ve kafamda oynayıp duran sahneyi durdurdum. 'Görüşeceğiz' demesi o son sahnenin yankılanışı gibi bir süre daha tekrarlandı aklımda. Gözlerimi sıkıca birbirine bastırdım. Açtığımda hala kafamdan atamamıştım atmak istediklerimi. Sökmeyi amaçladığım pistona baktım boş boş. Bir an onu oradan nasıl çıkarmam gerektiğini unutmuşçasına bir boş vermişlik hissettim. Oflayarak oturduğum yerden kalkarken ellerimi çırptım. Arabanın etrafından dolaşırken ikinci bir oflama isteğini bastırıp içine oturdum.

Arıza tespitNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ