24.Kırmızı Araba

Start from the beginning
                                    

Gece Ateşe bakmadı bile ve önden yürümeye devam etti. Hahaha tabi Ateş b*k oldu. Oh canıma değsin.

Kaldırama geldiğimizde Gece ile beraber arka kapıyı açıb oturduk. Ateş de sürücü koltuğuna oturduğunda arabayı çalışdırdı.

Dümdüz yolda ilerlerken Gece kulaklığını takmış ve kafasını arkaya yaslayarak müzik dinliyordu. Bense kafamı cama yaslamış dışarıyı izliyordum. Biz böyle dalmışken sessizliği bozan Ateş oldu

Ateş : "Ee kızlar, nasıl gidiyor universite sınavları?"

Gece ile ben hiç oralı olmadık. Gece zaten müzik dinlediği için Ateşi duyduğunu sanmıyorum. Bense dönüb Ateşe gözümün ucuyla bile bakmadan dışarıyı izlemeye devam ettim.

Ateş : "Lan öldünüzmü? Neden sesiniz çıkmıyor?"

Biz yine oralı olmayınca Ateş bu sefer bağırarak konuştu

Ateş : "Ses versenize lan!"

Bizden yine çıt çıkmayınca by sefer kafamın öne doğru savrulmasıyla gözlerim pörtlederek Ateşe baktım.

"Malmısın oğlum? Ne diye aniden frene basıyorsun? Öldürecekmisin bizi?"

Ateş : "Ne diye sesinizi çıkarmıyorsunuz sizde?"

"Ulan belki benim canım konuşmak istemiyor."

Ateş : "Keyfinizi bekleyemem Doğa hanım, soru sorduysam cevab vereceksin"

Ani fren yüzünden Gece daha yeni kulaklığını çıkarıyordu. Sanki uykudan yeni uyanmış çocuk gibi gözlerini ovuşturarak bir Ateşe birde bana bakıyordu. Ateş de Gecenin bu halini görmüş olacak ki bir kaşını kaldırarak onu izliyordu.

Gece : "N'oluyor be? Ne bağırıyorsunuz?"

Ateş hala bir kaşını kaldırarak ona bakıyordu

"Gece sen uyuyormuydun?"

Gece : "Müziğin etkisinden dolayı hafiften gözlerimi kapatmıştım. Uyuya kalmışım meyersem"

Ateş : "Hani tamam Gecenin kulağında kulaklık varmış diyelim. Duymadı beni, peki ya sen Doğa? Senin kulağında kulaklık falan göremiyorum ben"

"Ateş yeter bas gaza, gidelim artık hadi"

Gece : "Aynen Ateş, çok konuşuyorsun"

Ateş : "Vaay Gece hanım? Artık Ateş olduk öylemi? Lan kankaya nolduda Ateş diyorsun?"

Gece : "1 dakika tamam mı? Sadece 1 dakikan var. Öne gelip seni öldüresiye dövmemek için 1 dakikan var"

Gecenin bu tehditkar tavrına hafiften kıkırdarken Ateş hemen gaza bastı.

Nerdeyse 10 dakika falan gitmiştik ki, Ateşin telefonu ısrarla çalmaya başladı. Hemen arabayı kenara çekip telefonu açıp kulağına götürdü.

Ateş : "Ne var Doğa?"

Ateş : "Bana ne kızım?"

Ateş : "Hayatta olmaz!"

Ateş : "Olmaz dedim!"

Ateş : "Ne dedin, ne dedin?"

Ateş : "Lan armud kafalı sen nasıl olurda benim eşyamı o küçük cadıya verirsin?"

Ateş : "Kapatma! Lan dur"

Ateş : "Hayır du-"

Ateş : "Kapattı lan!"

Telefonu sinirle yerine koyurken burnundan soluyordu adeta.

"Noldu lan?"

Ateş : "Benim mal kardeşim gitmiş benim en sevdiğim milli tişörtümü oynasınlar diye benim yaramaz kuzenlerime vermiş. Onlarda üstüne çilek reçeli dökmüş. Amaaa yaaaa😭😭😭😭😭"

Gece ile ben kahkalara boğulurken Ateş resmen ağlıyordu.

Gece : "😂😂😂😂😂hiç güleceğim yoktu. Ohh iyi olmuş"

"Aynen ya 😂😂😂😂"

Ateş : "Lan gülmesenize! O benim en sevdiğim tişörtümdü lan"

Sonunda üçümüz beraber Ateşlerin evine doğru yol almıştık. Eve vardığımızda Ateşin kardeşi Doğa bizi görünce gülümseyerek yanımıza geldi.

"-Kızlar hoş geldiniz"

"Hoş bulduk"

Gece "Hoş bulduk"

Ateş : "Ama ben hiç hoş bulmadım. Geberticeğim seni Doğa! Lan sen nasıl verirsin o tişörtü? Sen benim o tişörtü ne kadar çok sevdiğimi bilmiyormusun?"

Doğa : "Ah abi, abi, abi.. Lan tişört dediğin nedir ki? Alt tarafı bir kumaş parçası"

Ateş : "Abiye lan denmez!"

Doğa : "Sorry abişşş"

Ateş : "DOĞAAAA!"

Doğa : "DOĞOOO nee? Ne var? Ne bağırıyorsun camış gibi?"

Gece ile ben kahkalardan karnımızı tutarken Ateş bahçede Doğayı kovalamaya başladı😂

4 GİRL 1 BOY  #Wattys2019Where stories live. Discover now