İlk Çöp: YARININ Güzel (Çöp) OLSUN (Olacak)

392 25 50
                                    

Merakla beklenen ilk çöpümüzü gömmeye-pardon eleştirmeye başlıyorum. Sizler için Mamak Çöplüğünün en dışlanmış çöp poşetinin derinliklerinde çürümeye yüz tutmuş bir hikaye seçtim. Görüyorsunuz, kapak bile bana nasıl bir çöplüğün içerisinde bulunacağımı haykırıyor gibi. Adeta suratım elli kuruş yağmuruna tutulacakmış gibi hissediyorum. "Aşkı ya da sevgiyi tanımayan Tolu bu duyguyla karşılaştığında ne halt edecek?" yazan tanıtımda tek hücreli bir tirreğin nefes alışına şahit oluyorum/z.  

Yeni gelin elinden çıkma özenle hazırlanmış fakat hala leşliğinden ödün vermeyen bu hikayenin içerisinde bulunan karakterler de en az hikaye kadar vahim durumda. Kulaklarım elli kuruş şıkırdamasıyla kanarken Tolunay en olmadık ortamlarda çöplüğünün hakkını veren esprilerle diğerlerini zehirlemekte, okuyuculara da cringeception yaşatmakta. Hayata olan isyanında hayatın tarafını tuttuğum bu sivilceli ergenin anti-espritüel bu bakış açısı, okuyan insanlarda alçak irtifa hastalığı yaşatabilir. Hikayede okulun müdüründen tut, çocuğun babasına kadar herkes Kekomanya Cumhuriyeti'nin simgesi olan tirrek davranışlarını sergilemekte. 

Hikayenin en başında "Her terlik atışında üç çocuğunu birden vurabilen annenin çocuğuyum," diyen Tolunay'ın beynine umarım o terliklerden biri saplanır da bizi de bu çileden kurtarır. 

'Baba Coşkun' (babası) tarafından boğazına saplanacak ödevlerin bol olmasını dilemeden edemiyorum. (umarım boğazına saplanıyordur.) (umarım ödevlerdir) 

Recep İvedik'in Tolunay'ın yanında daha beyefendi kalmasını okurken kezzap yetmiyor, sülfürük asite uzatıyorum ellerimi. Terliğini babasına fırlatıp "Öldün işte moruk çık oyundan," dediğinde babasının içten içe hayatı terk etmek istediğini düşünüyorum. Empati kurmak zor değil. Böyle oğlum olsa aldırmak geç değil diye düşünüp hastaneye geri götürürdüm.

En az kendisi kadar Kezban olan arkadaşı Cansu'nun hayattaki rolü o kadar figüranvari ki... Hayattaki amacının sadece Starbucks'ta kazıklanmak olduğunu düşününce, Tolunay'ın kalitesiz esprilerini bile anlayamayışını garip karşılamıyorum. Keşke hayat, senin aldığın kadar dalgalı bir deniz olsaydı Tolunaycığım... Annenin ve kardeşlerinin senin hakkında yaptığı "Aptal mısın sen?" ithamlarına bile güçlü kalman beni derinden etkilemedi değil aslında. Ordaaaa... Bir kezzap var uzaktaaa... (Direkt damardan çek.)

Cinsel yönelimleri konusunda beni şüpheye düşüren Tolunay, okul müdür yardımcısına da dayamadan edemiyor aslında. Sevmediği derslerde dışarı çıkıyor, geziyor (?)... Nereye gidiyor bilemiyorum fakat eğer yolun sonu evine ulaşıyorsa, "Mamak Çöplüğü'ne 30 Km" yazan tabelaları takip etmesi gerektiği kesin.

 Nereye gidiyor bilemiyorum fakat eğer yolun sonu evine ulaşıyorsa, "Mamak Çöplüğü'ne 30 Km" yazan tabelaları takip etmesi gerektiği kesin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hikayenin en haklı kısmı bu. Çocuk bile sorguluyor neden doğduğunu. Yani teyzeciğim bir doktora görünsen belki hâlâ geç değildir aldırmak için. Beyin yaşı küçük sonuçta. 

Kezzabımın bile dayanamadığı bu bölümü ağzımdan kanlar kusarak okudum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kezzabımın bile dayanamadığı bu bölümü ağzımdan kanlar kusarak okudum. 

Akeste akeste? Akeste akeste değildir o, öyle olsaydı duramazdın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akeste akeste? Akeste akeste değildir o, öyle olsaydı duramazdın...

"Softayı karılar toplar"diyerek seksistliğin Everest'ine tırmanan kekomuzun tiksinç hikayesini kusmadan okumayı başarıyor, yeni çöpler için midemi yıkatmaya gidiyorum. Selametle kalınız efenim tşk. bb.

Çöpün GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin