20. Bölüm ~ Mutsuzluğa Da Var Mısın?

Start from the beginning
                                    

"Ne güzel bakıyorsun be adam
Öpesim geliyor göz kapaklarından
Sevesim geliyor
Kirpiklerinin dibine kadar"

"Ne güzel bakıyorsun be adamÖpesim geliyor göz kapaklarındanSevesim geliyorKirpiklerinin dibine kadar"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yavuz sol elini yanağıma koydu ve gözlerinin içi gülerek baktı. O da aşina olduğum dizelerle cevap verdi bana. "Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?"

Yavuz'un sözleriyle gülümsedim. Aklıma gelen anıyla başımı dikleştirip kocaman bir sırıtışla konuştum. "Cemal Süreya'yı tanımıyorum sanma"

Yavuz'un da sırıtışı büyüdü benim gibi. Göz kırptı. "Yakalandım" Zaten birkaç milimetre olan mesafeyi kapatıp tekrar öpmek için yaklaşınca utançla geri çekildim. Yavuz ise bu hareketime karşı kaşını soru sorarcasına kaldırdı. Utanmıştım.

"Şey.. Yavuz hastanenin önündeyiz farkında mısın?"

"Teknik olarak arkasındayız"

"Yavuzzz" Şakacıktan vurur gibi yaptım koluna.

"Daha demin bir şikayetiniz yoktu Doktor Hanım"

Şu an kıpkırmızı olduğuma emindim. Utançtan ne diyeceğimi bilemedim. Yavuz'un yüzüne bakamıyordum. Başımı öne eğdim. Adam haklıydı. Daha demin ben de anın büyüsünde kaybolmamış mıydım?.. Ben de nerede olduğumuzu tamamen unutmuştum. Dünkü gibi uzaklaşmamıştık da bu sefer. Hastanenin dibindeydik. Herkes görebilirdi, görmüş olabilirdi bizi.

"Oo komutanım hayırlı işler"

Tam bu sırada düşüncelerimi duymuş gibi biri seslendi. Resmen kurtarıcım olmuştu. Yavuz da benim gibi şaşkınlıkla başını kaldırdı sesin geldiği yöne doğru. Keşanlı'yı görmemizle bütün arkadaşlarımızı pencerenin önünde dizilmiş bizi izlerken bulduk. Çaylak'ın 2. kattaki odasının tam üstümüzde olduğunu fark etmemiştik.

Tüm tim ve tüm kızlar yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle bize bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tüm tim ve tüm kızlar yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle bize bakıyordu. Çaylak bile yaralı haliyle kalkmış pencerenin önüne dizilmişti. Yavuz'la birbirimize baktık. İkimizin de yüzünde utangaç bir gülümseyiş vardı. Tamam, arkadaşlarımıza tabiki anlatacaktık fakat özel denen de bir şey vardı sonuçta. Her şeyi duymalarına gerek yoktu. Her şeyi görmelerine... Daha fazla kızarabileceğimi zannetmesem de yanaklarımın yanmaya başladığını hissediyordum.

İYİ Kİ VARSINWhere stories live. Discover now