Prologue (Yoongi)

9 0 0
                                    

Hayat, seni mahveden ve pes edersen biteceğin bir iddia gibiydi bana göre. Pes ettiğinde elindeki herşeyi kaybeder ve bir hiç olurdun, sadece koca bir hiç...

İşte bu yüzden her ne yaşarsam yaşayayım pes etmedim ben. Zor evet ama bir gün, bir gün bunun karşılığını alacağıma inanıyorum...

Ben Min Yoongi, annesinin istemediği bir adamla olduğu için nefret ederek baktığı, babasının her gece sarhoş bir şekilde dövdüğü, küçük kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için part time iş yapan, herkesin keşin oğlu diye tiksinerek baktığı Min Yoongi.
Kulağa berbat geliyor değil mi? Hayır, hayır yanılıyorsunuz. Bu sadece madalyonun görünen yüzü, aksine ben her zaman mutlu olmaya çalışan biriyim.

Her ne kadar durumum kötü olsada, ailem benden nefret etse de ben her zaman mutlu olmaya niyetliyim. Arkadaşlarım var mesela, onlar benim asıl ailem. Bundan asla pişman değilim olmam da...

Ama bazen o kadar boşlukta gibi hissediyorum ki, kendimi öldüresim geliyor. Sahte gülüşlerimin arkasına saklanmak yoruyor bazen... hep içimden tekrarlıyorum.

'Pes etmeyeceğim, Pes etmeyeceğim, Pes etmeyeceğim'

Sonunda ne mi oluyor? Bir bebek gibi ağlıyorum ve hunda içtiğim içkilerin de etkisi var.

Aşk bana göre çok uzak bir kavramdı, sadece sahte geliyordu tüm bu jestler. Çıkar meselesinden başka birsey değil bana göre ama merak etmedim desem yalan söylemiş olurum.

İşte o gün babamdan yine dayak yemiştim, sustum sadece sustum... çünkü tüm acımı içerek kapatacaktım.

İçtim, yarın yokmuş gibi. Bu yönden babama teşekkür mü yoksa lanet mi etmeliyim bilmiyorum ama sarhoş olamıyordum, sadece uyuşuyordum... sonra ise kendimi en prestijli kiliseye attım. Her hangi bir yere oturup ilahiyi dinlemeye başladım. Fark ettim de kim söylüyorsa sesi cidden harikaymış ve... evet, şimdi aglama vaktim geldi.

Ağlamak iyi geliyordu, tam son hıçkırıklarımı yapacak iken omzumda bir el hissettim. Şapkamın altından ona baktığımda onu gördüm, bana endişe ve merakla bakıyordu...

"İyi misin?"

Dedi yumuşak sesi ile, iyi miydim? Bilmem... kafamı sağa sola sallayıp ordan gitme içgüdüsü ile kalktım, ama bir el beni tuttu.

"Yaralarını temizleyelim, mikrop kapabilir..."

İlk defa biri beni düşünmüştü ve bu... iyi hissettiriyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 11, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Take Me To ChurchWhere stories live. Discover now