Jason'in kafasına kapşonu geçirdikten sonra ikinci bir kapıdan dışarı çıktım.Tabi
Angelinada yemi yuttu.Onu böyle aldatmak istemiyordum.Ama buna mecburdum.

Yarın ayarladigim bulusmayla benimle ilgili kuşkuları dinecek.En azından öyle umuyorum.Belki bu bizim için yeni,temiz ve yalansiz bir başlangıçtır.Gerçi yalansiz olma konusunda hiç ama hiç emin olamıyorum.Hele de böyle karmaşık bir hayatım varken.

Her şeyi planlamistim.En kısa seansın biletini aldım.Bu da sekizden önce evde olmamı saglayacakti.

Angelina sekizden sonra uzak bir yere gittiğimi sansa da arka bahçedeki kütüphaneye gidiyordum.Bu yüzden Angelinanin buraya girmesini istemiyordum.

Peki zamanı geldiğinde her şeyi ona anlatmalimiydim.Zannetmiyorum.beni sorgulayacaktir.Şimdilik böyle devam etmesi gerekiyor.

ANGELINANIN AGZINDAN

Sabah erkenden alışveriş yapmaya koyuldum.Ne alacağımı bilmiyordum.İki saat kadar dolastiktan sonra,çıplak gideceğim diye dusunmeye başladım.Kafamı. kaldirdigimda o harika elbiseyle göz göze geldim.

---Muhteşem elbise için bir dakikalık saygı duruşu lütfen

Sarı ciceklerle bezenmiş,dantelli bir elbiseydi.Anlamsız bir heyecan vardı içimde. Her şeyin güzel olmasını istiyordum.Ona asik değilim elbette,ama buluşmalar benim için hep önemli olmuştur.

Taylor beni alamayacagini ve altıda tiyatronun önünde olmamı istedi.Ben de dediği gibi alti da tiyatronun önüne geldim.

Taylor harika görünüyordu.Benden daha spor giyinmisti.Ama o kadar tatliydiki.Ev arkadaşım tam bir karizma dostum dedim kendi kendime.

"Çok güzel olmussunuz küçük hanim"

"Şu küçük hanımı kaldirsak aslinda"

"Bebegim diyeyim o halde"

Kipkirmizi olmustum.Bebegim mi,diyebilirsin tabi benlik bir şey yok demek istiyordum ama diyemedim.

"Ahahhah,nasıl da kizardin.Şaka yapiyorum,gel buraya ufaklik" diyerek bir saat uğraştığım canım saçlarımı bozmuştu.

Ahh hala aynı ukala,tüm dediğim güzel seyleri geri aliyorum.Rezil oldum ya.

Bir saatlik kısa bir filme girdik.Sıkıcıydı,uykumu getirmişti.

"İstersen dışarı çıkabiliriz.sıkılmış görünüyorsun"

"Aslında bu çok iyi olur"

Bir parka oturduk.Bir kaç dakika sessizlik oldu.

"Bir hafta sonra mezuniyet partim var,benimle gelmek ister misin"

Angelina naptin,oldu olacak çıkma teklifi et.Ağzımdan niye bu cikmistiki.

"Ahh,iş yerinden izin alabilirsem,niye olmasin"

"Yani zorunda da degilsin,hiç sormadım say hatta."

"Yine de senin gibi güzel bir kızla dans etmek isterim."

Bu ara da Parkın karsisindaki kafeden duygusal bir parça caldi ve yağmur.
Ooo istesen olmayacak bir ambiyans karsimdaydi,bense etegimi sıkıca tutmus,anlamsız bir heyecan icindeydim.
"Sanırım şans benden yana,benimle dans eder misin"

etsem mi etmesem mi.Dans edemem ben der geçerim ya.Ama ayıp olur ayıp şimdi.Yani onla dans etmeye meraklı degilim.Sadece biz de uzatılan el geri çevrilmez.

"Tabiii"

Taylor ve ben o yağmurun altında sirilsiklam olduk.Dans ettik,sulari sicrattik,çocuklar gibi eglendik Babamdaki sicakligi onda hissettim.O gece o yağmurun altında hiç üsümedim.Babamın ni ye bu adamla arkadas olduğunu anlayabiliyordum.Ne kadar ukala olsa da kalbi temizdi.

Saat sekizde beni eve bıraktı ve yine evden çıkacakken:

"Seni her zamn bu saatte yalnız bırakmaktan hoşlanmıyorum,ama annemi ziyaret etmem gerekiyor."

"Tabi,sen çok iyi birisin.Hem ben de sensiz kafa dinlemiş oluyorum."

Hiç eve gelme deseydin çocuğa Angelina daha kibar olurdu.Odun Angelina,Sus Angelina.

"Ahhaha öyle mi gelince bunun hesabı sorulacak küçük hanim."

Taylor'i o gün gece ona kadar bekledim.Ama gelmedi.Onu merak etmeye baslamistim.Kaç kere aramama rağmen telefonuna da cevap vermemisti.Belki bir işi cikmistir diyerek uyudum.

Bugün mezuniyet törenim var.Her ihtimale karşı Mikael eşim olacak,Taylor gelmezse diye.Mikail lisedeki en yakın arkadasim.Babamın torenindeyken bana çok destek olmuştu.Ama Taylorla bir evde yaşadığımı duysa heralde kudurur.O benim abim gibi.

Kot bir şort  altına beyaz converselerim ile alışverişe gitmeye hazirdim.

Evden çıkarken arkadaki çiçeklerin sulanması gerektiğini düşündüm.Arka bahçeye doğru giderken,Taylorn baygın bir şekilde yerde yattığını gördüm.

"Taylor iyi misin,Taylorrr,neyin var"

Taylor konusmuyordu sadece inlemelerinden anladigima göre çok acı çekiyordu.

"Ateşin var senin,seni eve götürmek gerek,Omzumdan tutunabilir misin.evet ışte böyle"

"Dün ku yağmurda hastalanmış olmalısın.Dün seni aramaliydim.Çok üzgünüm"

Yaşlar gozumden boşalmaya başlamıştı.Ne yapacağımı bilmiyordum.Taylorin ustundekini çıkardım ve buz torbalarıni yerlestirdim.Bir de asprin ile hiçbir seyi kalmayacakti.

iki,üç saat sonra ateşi düşmeye baslamisti.Tabi bu arada Mikael den 6 cevapsiz çağrı gelince mezuniyet töreninin başladığını anladım.Taylori bu halde birakamazdim,ona gelemeyecegimi söyledim.

Taylora bakmak beni yorgun düşürmüştü,sayikladigini duydum.

"Dediğim gibi kapiyi kapat,bir saat sonra gel.Sakin burda durma seni etkileyebilir."

Bana mi diyordu acaba,büyük ihtimal halüsinasyon görüyordu.Taylor odasına girmemden nefret ederdi.Ama bu bir istisnaydi.Ateşi dusmusken ustune bir şeyler almaliydim.

Odasına girdigimde her şey duzenliydi.Niye odasına girmeme bu kadar kiziyorduki.Gayet hoş bir odası vardi.

Bir üst alttiktan sonra gözüme bir kutu takildi.Tabi merakli ben actim.Anahtarlar vardı.Belki de kütüphaneye açılan anahtar da burdaydi deyip aldım.

Taylor hala uyuyordu.Bu boşluktan yararlanıp kütüphaneye gittim.Bütün anahtarları denemeye başladım.Son bir anahtar kalmıştı.Kapıyı hala açan bir anahtar yoktu.

Sonuncuyuda denedim ve açıldı.Çok heyecanlıydım.Babamın benden sakladığı bu kütüphanede ne olduğunu çok merak ediyordum.

ÇİFT KARAKTERLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin