KADER ATEŞİ / 23. BÖLÜM

En başından başla
                                    

"Ama bana bir şey söyleyip, sonra beni ilgilendirmediğini söyleyemezsin. Eğer ilgilendirmiyorsa hiç söylememen gerekiyordu."

Haklıydı. Hata bendeydi. "O balkonda güzel anılarım olduğu söylenemez," dedim geçiştirmeye çalışarak. Elbette vardı. Nate'in omzunda uyumuştum orada. Ancak yanımda Chris'i bu kadar andıran biri varken o kötü anılar ister istemez beynime hücum ediyordu.

Ben geçiştirmeye çalışsam da, Simon peşini bırakmayacak gibiydi.

"Neden? Ne oldu orada?"

Balkona çıktığımızda ona döndüm. "Bunu sana anlatacak değilim."

Ellerini teslim olurmuş gibi kaldırarak, kendini sallanan koltuğun üzerine attı. "Tamam. Anlatmanı bekleyerek sormamıştım zaten, öylesine bir soruydu. Artık beni azarlamayı bırakır mısın lütfen?"

"Sınırlarımı zorlamayı bırakırsan evet," dedim karşısına, balkon duvarının üzerine otururken. "İstediğin şartlar sağlandıysa anlatabilir miyim?"

Onay verdiğinde isyancılar ve okuldaki hain ile ilgili bilmesi gereken her şeyi anlattım. Mümkün olan en kısa haliyle tabii. Sorduğu soruları da kısa cevaplarla geçiştirdim. Simon beklediğimin aksine, anlattığım her şeyi tüm ciddiyetiyle dinledi. Bunu beni sinirlendirmek için yaptığını sanıyordum ama o gerçekten merak ettiği için ilgileniyordu bu konuyla.

"Bir soru sorabilir miyim?" dedi sanki zaten sormuyormuş gibi.

Bu şaşırtıcı kibarlığı karşısında ben de kibar olmaya çalışarak cevap verdim. "Tabii."

"Yine sinirlenmemeni umarak soruyorum," dediğinde, yüzünde ilk kez gördüğüm çocuksu masumluğu beni çok fazla şaşırtsa da bu sefer inanmam o kadar kolay olmayacaktı. "Chris ile aranızda kötü şeyler geçti değil mi? Sen onun anlattığı gibi biri değilsin."

Bu beklemediğim bir soruydu ve iyice bastıran uykunun vermiş olduğu sersemlikle bir an durakladıktan sonra cevap verdim. "Biraz önce tam tersini söylüyordun."

"Daha önce seninle konuşma fırsatı yakalayamamıştım."

"Öyleyse neden Chris'in benim hakkımda söylediği şeylerde haklı olduğunu söyledin?"

"Sadece seni deniyordum. Chris ile aranızda neler olduğunu anlamaya çalışıyordum."

"Neden?"

"Çevreme ayak uydurabilmek için."

"Peki, Chris benim hakkımda sana ne anlattı?"

Gülümsemesindeki imayı anlıyordum. Nitekim sonraki cümlesi onu doğru anladığımı kanıtlıyordu. "Sen de biraz önce umurunda olmadığını söylüyordun."

"Hala umurumda değil. Ne söylediğini öğrenirsem ona göre bir cevap verebilirim," dedim mantıklı bir cümle kurmuş olmayı umut ederek. Uykusuzken tam bir moron oluyordum.

Simon'ın beni ciddiye almayarak farklı şeylerden bahsedip sorumu geçiştirmesini beklerken, soruma ciddi bir şekilde cevap vermesi beni tekrar şaşırttı.

"Senin aksi biri olduğunu, kader olduğun için herkesi küçümseyip zorbalık yaptığını ve herkesin sana saygı duymasını istediğini anlattı. Bir de zamanında ona aşık olduğunu ve karşılık bulamayınca Chris ve sevgilisine, arkadaşların yardımıyla iftira attığını."

Sinirlendim. Evet, çok sinirlendim. Ama nedense gülmeye başladım. Sanırım artık Chris'in manyaklıklarına alışmıştım. Ben gülerken Simon şaşkın bir tebessümle beni izliyordu. Nereden geldiğini anlamadığım gülme isteğim sonunda bittiğinde Simon'a baktım.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin