İçimdeki Hülya

12 0 0
                                    

Bugün seninle o anlamlı sohbeti yaptıktan sonra tekrar düşündüm de, seni ilk ne zaman bulmuştum ben? Seninle o tanışığımız gün mü? Hayır.

Hayır Hülya, seni ilk bulduğum günü tamamı ile hatırlamıyor olsam da, seni bulduğum o anı hiç unutmam.

Birgün otobüs durağında, bu otobüs durağı benim okuduğum lisenin yakınındaki bir duraktı, her neyse ben o otobüs durağında, sık sık yaptığım gibi kendi düşüncelerime dalmış bir şekilde bazı şeyleri sorguluyordum, bu zaman zaman hayatın anlamı olurdu, zaman zaman ''ben kimim'' diye kendimi sorgulamak, zaman zaman ise, ki (bu söylüyceğim kısım çok önemli) ''sevgi nedir'' diye sorardım kendime.

Biliyorsun ki ben ailemde, daha doğrusu annemde görmediğim bazı şeyler yüzünden sevgiye inanmayı çok uzun zaman önce bırakmıştım, ki şunu da biliyorsun ki ben kişiliğim gereği bazı şeyleri sorgularım ve içime sinmez ise kabullenemem onları.

Sevgi de bunlardan biriydi, ben her zaman kendi yaşıtlarımdan daha ileride hissettim kendimi ruhsal açıdan, ''düşünme yetim'' açısından. Ve biliyorsun insanlar o kadar kolayca ''seni seviyorum'' diyip daha sonra ise hiçbirşey olmamış gibi aynı sözü bir başkasına diyebiliyorlar.

Bana anlamsız geldi, hatta düşündüm ki böyle birşey benim gibi hayatı zaten hiç sevememiş birini hayata bağlamaya nasıl yeterli olsun ki, çok sahte geldi hatta ve hatta ben ''aşk meşk işlerinin'' insanların üremesinden başka bir işe yaramadığını düşünüyordum.

Her neyse konudan sapmadan kaldığım yerden devam edeyim...

Ben yine kendi düşüncelerime dalmış bir şeyleri sorgular ve kibirli bir şekilde Allah'a sordum

(bu arada bunu senden başkasına söyleseydim bana kesin sen kafayı yemişsin derdi)

Allah'a kibirli ve öfkeli bir şekilde sordum ki, senin yarattığın bu insanları sevmemi nasıl beklersin, ben onlar gibi birer koyun değilim hayatı sorgulamadan yaşayan! Hem onların sevgilerini de gördüm, ne kadar da sahteler! Ne kadar da aptallar, ne kadar da değersizler!

Senin yarattığın hiç birşeyi sevemedim... Neden bana sevebileceğim birşey göndermiyorsun?

İşte o an sana yemin ederim ki senin ismin bana geldi aniden Hülya diye birisi gelicek ve onu sevicem düşüncesi beynime ilham gelir gibi kazındı... Bu tahminen 9 ya da 10 yıl önceydi.

Üstelik senin nasıl göründüğünü o siyah saçlarını o tatlı yüzünü bile hayal edebilirdim nerdeyse.

Seni içimde buldum o an Hülyam... Ve o günden beri de içimdesin...

Bilmem hatırlar mısın, seninle tanıştığımda sana ilk söylediğim şey 'benden uzak dur yoksa seni sevicem'' demek olmuştu.

O kelimeyi sana hangi duygular içinde söyledim biliyor musun ?

Bunca zamandır varlığını reddettiğim Aşk denilen şeyin benim başımı fena halde yakacağını düşünüyor ve senden uzak durmak etkilenmemek istiyordum.

Sana bazen garip geliyordur, bazı şeyleri tahmin etmekte iyiyim ya,   ben aslında içime doğan, bana iç güdü gibi gelen bazı hisleri okumayı hep bilen biriydim, genelde ''şu olursa böyle olucak dediğimde'' doğru çıkıyordu. Bu yüzden ben bu içime doğan Hülya'yı da ileride karşılaşacağım birisi olarak düşünüyordum ve belki buna delilik diyeceksin ama ben inanıyordum gerçekten seni tanıyacağıma...

Ayrıca belki inanmazsın ama bunca yıllık hayatımda Hülya adını taşıyan tanıdığım tek kişi sensin.

Sokakta karşılaşıp da adı seninki ile aynı olan bir kişi bile olmadı.

Sanırım sana şunu dersem çok da gerçek dışı olmaz...

Ben seninle tanıştığım o ilk dakikanın ilk saniyesi itibari ile, şu an bu yazıyı yazdığım, yazmaya devam ettiğim ve yazmayı bitirdiğim anlarda bile hep içimden bir yandan Hülya'ya kendimi kaptırmamalıyım uzak durmalıyım düşüncesi içindeyim, kendimi ''kuyruğunu kapana kıstırmış bir fare gibi hissediyorum'' tabiri caizse.

Neden böyle hissediyorum biliyor musun? Çünkü sana karşı o kadar savunmasızım ki...

Hangi tür acıyı yaşatırsan yaşat sana karşı içimde hep bir sevgi olucak ve bunu bilmek beni korkutuyor ve kendimi senin karşında çaresiz hissettiriyor.

Sevmeye de doyulmuyor ki seni... Nasıl bir varlıksın Hülya sen öyle...

Seni yaratan Allah'a bir yandan minnettarlık duyup, bir yandan da hayran oluyorum, çünkü senin gibi birini yaratan o güzel Allah ne kadar da yüce olmalı ki senin gibi benim tüm varlığımı hiçbir çaba göstermeden ele geçirebilen, beni kölesi yapabilen birini yaratmış.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 16, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HülyaWhere stories live. Discover now