"peki, madem sen konuşmayacaksın beni dinle. Sana okulunu ayarladık. Babanın yakın bir arkadaşının okulunda kalacaksın"

Anlatıyordu fakat hiçbir tepki vermiyordum.

" artık devlet okulunda değil özel okula gideceksin. ee  bundan bole bize de bu yakışır"dedi tek bir gamzesini göstererek

Birden yerimden sıçradım

"Ne  dedin sen, ha-hayır ben özel okula falan gitmeyeceğim ole züppelerin  yanında okumayacağım. Daha iki ay öncesine kadar kurs için gittiğim zaman nasıl davrandılar bana unuttun mu? " Dedim ve her kelimesine bastırdım

'Kızım, bak tamam o konuda haklısın ama her okul aynı mı ya lütfen.' dedi ve biraz durup ' hem buket miydi neydi ismi kızın bak o da gidiyor, çok da memnun'


'ya anne..' diye sesimi yükselttiğim ve konuşmaya devam edeceğim sırada 

" Yeter Lara, her şeyi senin iyiliğin  için yapıyoruz anla artık" babamın böyle  konuşmalarından nefret ederim Herşeyi sanki tek o biliyor.

Sesimi çıkarmadım kulaklığımı taktım ve daha fazla bunların  sesini duymak istemiyordum.

Kulaklığımı takıp yolu izlemeye

Başladım...

***

Annem ve babamın kahkaha seslerini duyunca birden kulaklığımı çıkardım

Hayır, anlamıyorum nasıl bu kadar değiştiler. Bir para insanı ne kadar değiştire bilir? Sorusunun cevapları tam karşımdaydı

Babam aslında eğlenceli bir adam fakat hep öğüt veren biriydi. Eğlence kısmını gölge de bırakıyordu. her şeyin  en ince ayrıntısına kadar soran ,sorgulayan biriydi.  Annem onun aksine daha ılımlıydı. Bir konudan izin isterken ilk anneme koşarım. Sevgili konusunda da çok sıkan biri değildi. Evdeki otoriteyi sağlayan o idi.  Babam çalıştığı şirkette ilerleyince gelir arttı ve şirketi İstanbul tasıma kararı almıştı. Tabi bunlardan haberim yoktu. Taaki bir hafta öncesine kadar.

Ama artık bunları düşünmeyecektim. O değil de özel okula diyorlar ya hayır o zengin, bilmiş bilmiş havasında takılan kızların  yanında okumak mı düşüncesi bile kötü.

Dışarı doğru baktığımda manzaraya hayran kalmıştım. Dağlar sıralanmış tek tük küçük evler vardı. Bahçelerinde hayvanlarına bakıyorlardı. Görünüşe göre merkezden uzak bir yerdeydik.


Ben manzaraya odaklanmış kulağımda Koray Avcı dinlerken tam aklıma Rüzgar gelmişken... Araba birden araba fren yaptı ve hepimiz öne doğru iteklendik. Benim kafa da doğruca koltuğa çarptı. Burnum felç şuan.

Babam arabadan inip lastiğe baktı, patlamıştı. Yedek lastikte koymamıştı Anlamıyorum akılları nerede?! az ileride bir dükkan gördü. oraya gidip bir çocukla döndüler.

Gelen çocuk kaslı falan, esmer bir şeydi .  Giydiği bluzunun içinde six packleri çok iyi görünüyordu. hmm.. Ay ben ne diyorum. Arabaya doğru geldi. Ve babamın takmasına yardim etti. Bu ara annem Arkasına dönmüş  benimle konuşmaya çalışıyordu.

Bir süre sonra, ellerini babamın verdiği peçeteyle silip,  yan koltuğuma geçip oturdu.

"selam fıstık " Fıstıkımı nerden fıstığın oluyorum diyecektim fakat çocuk gibi görünmek istemedim

"selam " dedim kısaca ve gözlerimi devirdim

"sanırım konuşmayı pek sevmiyorsun" dedi.,tatlı bir gülümsemeyle konuşmaya devam edecekken

Je hebt het einde van de gepubliceerde delen bereikt.

⏰ Laatst bijgewerkt: Sep 28, 2017 ⏰

Voeg dit verhaal toe aan je bibliotheek om op de hoogte gebracht te worden van nieuwe delen!

Yeni okulumWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu