Kahve fincanı ve üzerine harfler yazılmış kağıtları hatırlıyorsunuzdur... Ouija da fincan ve o kağıtların gördüğü görevi görüyor. Elin insanları bu amaçla 19. yüzyılın sonlarında bu ruh çağırma tahtasını piyasaya sürdüler. "Maddi ve manevi dünya arasındaki köprü" olarak tüm dünyaya lanse edilen bu "konuşan tahta" hâlâ popülerliğini sürdürüyor. Öyle ki artık sinemada bile sıkça görür olduk.
Gelin Şeytan'ın maşası bu gizemli oyuncağa şöyle bir yakından bakalım...
Şeytanın Maşası olarak bilinen Ouija, kemikten ya da tahtadan yapılma üzerinde harflerin ve sayıların bulunduğu bir ruh çağırma tahtasıdır.
Aslına bakarsanız ilk ruh çağırma tahtasının kullanımı binlerce yıl öncesine dayanıyor fakat şimdiki haliyle bilinen Ouija 19. yüzyılın sonlarında piyasaya sürüldü.
Adı ve amacı gibi hikâyesi de biraz lanetli diyebiliriz bu tahtanın. Uzun yıllar Ouija için patent kavgası bile yaşandı.
Adı da lanetli dedik ya, hakikaten bu ismin nereden geldiğine dair net ve açık bir şey yok.
Fakat tüyler ürperten hikâyelerden biri şu; Ouija ilk icat edildiğinde bir ruh çağırma seansı yapılıyor ve gelen ruha ismin ne olmalı diye soruluyor. Ruh tahta aracılığıyla Eski Mısır'da "Bol şans" anlamına gelen "Ouija" cevabını veriyor.
William Fuld'a göre ise kelime Fransızca ve Almanca "Evet" anlamına gelen "Oui" ve "Ja" kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkmış.
Bildiğimiz fincan vazifesi görmesi için küçük ahşap ve ortasında cam bir deliğin olduğu "planchette" diye bilinen kalp şeklindeki gösterge kullanılır.
Bu zamazingonun cam gövdesinden bakan kişiye bir başka boyutun perdelerini araladığına inanılır.
Eğer dürbün gibi bu delikten bakarsanız çevrenizde başka boyuttan varlıkları görebilirsiniz. Bu yüzden Şeytan Gözü diye de bilinir.
İnananı ve ruhun gerçekten geldiğine şahit olanların sayısı o kadar fazlaydı ki tahta ve tahtayı kullananlar üzerine düzinelerce araştırmalar yapıldı, makaleler yazıldı.
Tabii ki hayalet uzmanları ve ruh bilimciler de kendi alanlarında araştırma yaparak Ouija'nın tehlikeli olup olmadığı konusunda açıklamalar yapmaya çalıştılar.
Bu araştırmalardan birinin sonuçlarına göre de aslında tehlikeli olan Ouija değil, Ouija aracılığıyla iletişim kurmaya çalıştığınız bazı ruhlardı. Çünkü cinayet, intihar gibi trajik vakalarla ölmüş kişilerin ruhlarına denk gelebilirsiniz ve genellikle oldukça kızgın olan bu ruhlar sizi de tehlikeli oyunlar içine sürükleyebilir.
9. Ouija, piyasaya sürüldüğü yıl 2 milyonun üzerinde satış yaptı ve bu rakam dünyanın en ünlü oyunu Monopoly'yi bile geride bıraktı.
Ouija'yı yakarak yok etmeye çalışırsanız gaipten çığlık sesleri duymaya başlayacağınıza ve o andan itibaren lanetleneceğinize inanılır.
Tahtayı yok etmek isterseniz ancak kırarak 7 parçaya bölmeniz ve gömmeniz gerekmektedir.
11. Amerika'da kimi eyaletlerde işlediği suçlar yüzünden Ouija'yı sebep gösteren suçlular yüzünden Ouija'nın satışı yasaklandı.
Her oyunda olduğu gibi seansı güvenli bir şekilde bitirebilmeniz için Ouija'nın da kuralları var elbette!
Öncelikle inanmanız ve işin ciddiyetinin farkında olmalısınız. Gelen ruhtan fiziksel herhangi bir şey kesinlikle istememelisiniz ve mutlaka sonunda Hoşçakal demelisiniz. Ruhu göndermeden elinizi göstergeden çekmeniz demek ruhu bu alemde serbest bırakmanız anlamına gelecektir...
Bu tuhaf ve ürkütücü tahta 1960'lara kadar yok sattı, gazetelerde boy boy reklamları yapıldı ve artık popüler kültürün bir parçası oldu.
Şu anda sinema sektörünü de sarmış durumda.
Merak edip hâlâ izlemeyenlerdenseniz; Ölüm Alfabesi adıyla Türkçeleştirilen 2014 yapımı Ouija'yı ve Ouija'nın geçmişinin anlatıldığı Ölüm Alfabesi: Kötülüğün Başlangıcı adıyla Türkçeleştirilen 2016 yapımı Ouija: Origin of Evil filmlerini izlemenizi öneriyoruz.
Fakat HOŞÇAKAL demeyi unutmayın!
