Tatsız yemek

29.8K 1.6K 94
                                    

Gözlerimi kısarak son kez masaya baktım. Ben ve masa hazırlamak yan yana gelince işte böyle bir sonuç çıkıyordu. Ama yine de iyisin Cihan, her işte olduğu gibi bu işin altından kolaylıkla kalktın.

"Umarım Sedef de beğenir yoksa verdiğim onca emek için üzüleceğim."

Aslına bakarsak bu gece hiç aklımda yoktu. Sedef'in gözü kararınca telaşlanarak yemek ısmarlamak istemiş daha sonra da solgun yüzünü görünce yemekhane daha iyi olacağını düşünmüştüm. Sedef ise beni cimrilikle suçlamıştı. Belki ona göre öyleydi ama daha fazla aç kalmasına gönlüm razı gelmemişti.

"Bu masayı görünce hala bana cimri diyecek mi çok merak ediyorum."

Masaya son olarak çiçekleri koyarak kendi kendime güldüm. Hiçbir kız için bu kadar zahmete girmemiştim. Yemekleri ben yapmasam da sofra hazırlamak yorucu bir işti...

"Geldim." Kapının zili çalınca hızla kapıya yöneldim. Gelen iki kişi olabilirdi ya Ahmet ya da beklenen misafir... Kapı açılınca gelen kişinin dünyanın en güzel misafir olduğunu düşündüm. Benim için mi bu kadar süslenmişti.

"Hoş geldin Sedef." Adı en az güzel gözleri kadar güzeldi. Hoş bulduk diyen Sedef ürkek ceylan edasıyla içeriye girip evi göz ucuyla süzdü.

"Hemen yemeğe geçelim mi?" diye sorduğumda kıza sanki ye de git der gibi olmuştum. "Her şey hazır yemekleri soğumadan yeriz diye düşünmüştüm."

"Olur benim için fark etmez..." dediği sırada elinde tuttuğu mini çantayı alarak kenara koydum.

" Şöyle pencere kenarına geçelim. Belki manzara hoşuna gider diye masayı buraya çektim."

Benden önde yürüyerek masaya doğru gitti. "Bütün bunları tek başına mı hazırladın?" Siz kadınlar ve hayal dünyanız ben bir aşçı olmadığıma göre nasıl tek başıma bunca yemeği yaparım.

"Masayı Ahmet ile buraya getirdik. Yemekler ise sipariş üzerine geldi. Sadece servis bana ait." dediğim anda dönüp bana bakmıştı.

"Hiç değilse dürüstsün bu en büyük artın olabilir."

"Artım mı? Ne o yoksa beni teste mi tâbi tutacaksın. Eğer geçmem gereken şeyler varsa benimde haberim olsun..." Sedef'in yüzü düşünce yine ne saçmaladım acaba diye düşündüm.

"Hayır, öyle bir test değil. Arkadaşlık kurulacak kadar erdemlisin demeyi kast etmiştim." Valla ne yalan söyleyeyim iyi toparladı. Bende konunun üstünde durmamak adına işaret parmağımla masayı işaret ederek "Sen geç bende kalan yemekleri getiriyorum."

"Bende yardımcı olabilirim tabi yardımımı kabul edersen..."

"Misafir misafirliğini bilmeli bence yemek işleri bana ait tamam mı?" diye sorduğumda gözlerini kıstı. Bu da ona ait bir özellikti galiba eğer yakın olsaydık gözlerini kısma öyle daha güzelsin derdim.

"Peki, ben misafirliğimi bilip gösterdiğin yere oturuyorum." Sedef söylemekle yetinmeyerek işaret ettiğim noktaya oturtmuştu. Bence sen oraya çok yakıştın bir ömür boyunca orada o şekilde kalabilirsin. Sedef kaşını hadi der gibi kaldırınca hemen kendime gelerek mutfağa yöneldim.

"Evet, ne götürecektim. Tamam, ilk önce çorba gidecekti." Ahmet bilmiyormuşum gibi yemek sırasını da anlatmıştı. Çıplak elle çorbaya dokununca parmak ucum yandı. Neyse ki çok sıcak değildi. Ahmet bunu da söylemişti. Neymiş Cihan Bey akıl akıldan üstünmüş.

Çorba ile beraber içeriye girdiğimde Sedef etrafında göz gezdiyordu. "Evet, evime verdiğin puan kaç şuan çok merak ettim."

Ben çorbasını servis ederken Sedef de son kez salonumda göz gezdirerek. "On üzerinde yedi veriyorum bir bekar evine göre fazla şık dizayn edilmiş."dediğinde tıpkı ona özenerek gözlerimi kıstım.

"Üç puanımı nerden kırdın öğrenebilir miyim?"

"Tabi ki üç puanım salonun fazla erkeksi olmasından dolayı kırdım. Bir noktadan sonra gözüme hitap etmiyor. Açıkçası evlenmek istesen müstakbel eşinin ilk işi salonu komple değiştirmek olurdu. Bu haliyle tam bir bekar evi..."

"Birincisi burası zaten bekar evi ikincisi ise evlenirsem bu kadar küçük bir evde yaşamam." Dediğimde gayet ciddiydim. Evlenirsem en az üç çocuk istiyordum çünkü ben hep tek çocuk olmanın acısını çekmiştim. Çocuklarımı kardeşsiz bırakmak istemiyordum. Masaya oturunca çorba faslı bitmiş Sedef2i bekliyordum. Her şey de hızı olduğum gibi yemekte de çok hızlıydım. Öyle yemeğe bir saat ayıracak kadar zamanım hiç olmadığı için hızlı yemeğe alışkındım. Sonunda Sedef'in çorbası bitince boş tabakları alıp ana yemeği getirmiştim.

Sedef yemek boyunca suskunluğunu koruyunca bende gereksiz uzun cümleler kurmak istemedim. Açıkçası yemek boyunca onu izlemek güzeldi tabi Sedef gereksiz yere kasılıp rahatsız olmasaydı. Belki de onu yiyecek gibi bakmaktan vazgeçmeliydim. Yemek bitiminden sonra masayı toplamak için ayağa kalmıştım ki Sedef de benim gibi kalkmıştı.

"Misafirliğim yemek sonuna kadarmış..."diyerek bana masa toplama işinde yardım etmiş hatta tabakları temizleyerek bulaşık makinesine dizmişti. Belki de eve bir kadın eli değmesi harika olurdu. Sedef elini yıkarken kollarımı göğsümde birleştirip onu seyrettim. Bu eve gelen nadir kadınlardan olduğu kesindi. Aslında bu eve sevgililerimden başkası adımını atamamıştı. Ciddi düşünemediğim birini evime getirerek evimin kötü anılarla dolmasına izin vermemiştim.

Peki, neden Sedef onlardan biri olmasın gayet güzel ve hoş bir kızdı. Bekar olduğu hatta bundan sonra çok sık rastlaşacağımız hesaba katılırsa şuan ki en güzel sevgili adayıydı. Tabi ki de önce sevgili olup gerisini zamana bırakmalıydım. Bir anda sana aşık oldum evlenelim falan diyemezdim.

"Bir sorun mu var?" Bir bilsen aklımda kaç yüz bin tane sorun var. "Kahveyi nasıl içersin diye düşünüyordum. Fitliğini göz önüne alınırsa sade içiyor olmalısın."

"Doğru tahmin sade içerim ama kahveyi ben yapacağım."dediğinde güldüm. Onun güzel ellerinden kahve içmekten mutluluk duyardım. Bu sözünün üzerine cevap dahi vermende kahve makinesini, fincanı ve kahveyi ortaya koydum. Sedef bana bakarken bende kahve yaparken onu izlemek için sandalye çekip oturdum.

"Bende sade içerim."dediğimde tamam o halde diyerek bana arkası döndü. Ona böyle bakmam yanlış olsa da gözümü ondan alamıyordum. O zehir gibi dilinin altında büyülü bir kadın vardı ve o şahane kadına doğru kayıp gidiyordum.

"Sedef, sana önemli bir şey söylemem gerekiyor. Bana döner misin?







CİHAN  🚬 Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon