-''Ne yani tüm bunlar, şu durumda olmamız benim suçum mu? Neden bir durup sorgulamıyorsun kendini? Acı çeken sadece sen degilsin Tomlinson! Ne zaman sadece kendini düşünmekten vazgeçeceksin?'' diyip elimdeki telefonu çekip aldı ve tur otobüsün yatak bölümüne gitti.

Dedigi karşısında birşey diyemedim.Ne diyebilirdim ki zaten.Bir zavallı oldugumu mu?Acınası bir halde oldugumu mu?

***

Konser verecegim alana ulaştıgımızda otobüs yavaşladı.Sırt çantamı almak için yatak bölümüne gittim.

Yatak bölümünde karşılıklı iki tane ranza vardı Harry alt yatakta uyumuştu.

-"Harry" dediğimde hemen gözlerini açtı ve yatakta dikildi ve ayaklarını aşagı sarkıttı.

-"Sadece kestiriyordum." dedi gözlerini ovuştururken.

-"Ben..ıhm..geldiğimizi söyleyecektim." Diyip askıda duran sırt çantamı aldım.

-"Uh..peki geliyorum" dedi ve yataktan kalkıp üzerini düzeltti.

Arkamı döndüm tam adımımı atacakken onun sesini duydum.

-"Şeyy...ben ayrıca sabah söylediklerim için ...ıhm üzgünüm" dedi bu sefer gözlerime bakarken.Sanırım sabahtan beri gözlerimin içine ilk defa böyle masum bakıyordu.

Ona gülümsedim.

-"Önemli degil Harry.Her söylediginde haklıydın.Özür dilerim." diyip tur otobüsünden çıktım ve derin bir nefes aldım.

Benim peşimden elleri ceplerinde Harry indi.Önce birkaç korumalarım önde bende onların arkalarından ilerliyordum.Kızların çıglıklarının sesini buradan bile duyabiliyordum.

Soyunma odasına dogru ilerlerken Harry arkamdan seslendi.

-''Ben ne yapacagım?''

-''Benimle gel'' diyip soyunma odamın kapısını açtım.İçeri girdi ve uzun kahverengi koltuga oturdu.

O sırada içeriye stilistlerim ve saçımı yapan Lou girdi.Aynanın karşısına oturdum ve saçlarımı Lou'a serbest bıraktım.

-''Nasıl istersin ?'' diye sordu Lou.

-''Ihm..dogal birşeyler yap''

-''Peki Tomlinson'' diyip gülümsedi.

Arkada stilistim ne giyecegimi seçiyordu.Bir tişört ve siyah dar pantolonu sandalyenin üzerine bıraktı.Ayakkabı dolabından çıkardıgı siyah vanslarıda yanlarına koydu.

Lou saçıma sprey sıkarken stilistim odadan çıkmıştı.Bende o arada Harry'nin yüzümde bıraktı o yarayı kapatmaya çalışıyordum.Hayla izi geçmemişti.Hafif bir makyajla kapanmıştı.

-''Saol Lou begendim''  Saçlarım biraz dagınıktı ve yana dogru taranmıştı.Bu görüntümü sevmiştim.

-''Begenmene sevindim şimdi ben çıkıyorum üstünü çabuk giyin ve çık hayranların seni bekliyor'' diyip odadan çıktı.

Harry ile odada yalnız kalmıştık.

-''Sıkılıyor musun?'' diye sordum.

-''Biraz''dedi oturdugu koltukta kıpraşarak.

-''Akşam bir havuz partisi var.Bizim tüm ekip orada olacak.Bir kutlama gibi birşey.Eglenceli olacak.Gelmek istersin degil mi?''

-''Şey..evet iyi olur ne zamandır böyle birşeye ihtiyacım vardı zaten.''

-''Güzel'' diyip ona arkamı döndüm.Tişörtümü başımdan çıkardım ve sandalyenin üzerindekini saçımı bozmadan başımdan geçirdim.Pantolonumuda aşagı indirdim ve çıkardım.

UNMISTAKEABLE LOVE (Larry Stylinson)Kde žijí příběhy. Začni objevovat