Bir dolunay gecesi jamie yine ormana avlanmaya gitmişti gwaine ise onu takip etti . dönüşümünü tamamlayıp ormanda ava çıktı jamie . Gwaine ise uygun bir zamanı kollayıp jamie 'yi sırtından bir ok sapladı . Bunun üzerine jamie yere yıkıldı gwaine koşmaya başladı jamie fırlayıp üstüne atladı gwaine ' nin
jamie: Bu gözleri tanıyorum
gwaine korkudan gözlerini kapattı ve ölümü bekledi jamie acıyla gwaine ' ni orda bırakıp uzaklaştı ormandan . Gwaine bunu hissedip derin bir nefes aldı tam gözlerini açtıki dönüşmüş olan julie gwaine ' nin tüm organlarını söküp yedi jamie herşeyden habersiz saraya döndü gwaine ' nin gelmesini bekledi sabahtan akşama kadar ama gwaine bir türlü çıkıp gelmiyordu akşam olunca jamie muhafızlara emir verdi
jamie: sir gwaine 'ni sarayın dört bir yanında arayın onu bulun ve bana getirin
muhafızlar sarayın her yerini didik didik etti ama gwaine den bir iz yoktu
muhafız : kralım
jamie: söyle .. buldunuzmu sir gawaine 'i?
muhafız: malesef majeste sarayın dört bir yanını aradık ama bulamadık
jamie: bir devriye çıkarın ormana gidip birde orayı arayın ölüsüyle dirisiyle onu burda istiyorum bana dostumu bulun hemen!!!
muhafız : emredersiniz majeste
ormana giden devriye arama yapmaya başladı gwaine ' in cesedi organları parçalanmış halde yerde yatıyordu jamie cesedi görür görmez deliye döndü
jamie: muhafızlar!!!!!!! herkes dışarı çıksın !!! derhall!!!
jamie cesede sımsıkı sarıldı
'' hayır dostum hayır aç gözlerini , kendine gel gwaine bu nasıl olur ben seni orda bıraktım hayır ben yapmadım gwaine!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!''
jamie 'nin çığlıkları sarayın dört bir yanında yankılandı hıçkıra hıçkıra ağladı
'' hayır gwaine benim uçum seni orda bırakmamalıydım!!!!!!!!!!!!!!1 özür dilerim ne olur beni affet ne olur!!! ''
sir gwaine 'nin şanına yakışır bir cenaze düzenlendi jamie dostunu kaybetmeye dayanamadı yıllarca gwaine ' nin yasını tuttu.