2.Bölüm (Hastane)

26 3 2
                                    

Kendinizi bir çölde yabanmersinli yoğurt olarak düşünün. Her iki kavramda ayrı şekilde manasız olurken, birleştiklerinde ise belkide en iyi alternatifiniz olabilir. Bunu bir düşünün.

Dışarı çıkmışlardı.Mike kapıyı kendine doğru hızlıca çekti. Ve tam o anda Ashley'in ayağının kapının eşiğinde olduğunu farketti fakat bu birazdan olacak olaylar silsilesini değiştirmeyecekti. Ashley ayağı ezilmişçesine bağırıyordu ; çünkü ayağı ezilmişti. Diğer evlerdeki insanlar Ashley'in etrafına toplandı. Mike elini cebine sokmaya çalışırken elbise giydiğini hatırladı ve insanlardan Acil Servisi aramalarını istedi. Dakikalar içerisinde ambulans geldi ve apartopar hastanenin yolunu tuttular. Ashley bilincini kaybediyordu. Ayağı sanki üzerinden vinç geçmişcesine morarmış ve kapının köşesi ayağında bi delik açmıştı.
-Hastane-
Elbisesiyle koridorda ordan oraya telaşlı telaşlı yürüyordu. Ve sonunda doktor Ashley'in tedavisini bitirip Mike'a olan biteni anlatmak için koridoru yürümeye başladı.
Mike- Doktor Bey durumu nasıl ?
Doktor- ...
<Lütfen birşey söyleyin iyi olacak mı ?>
<Size çok önemli bir bilgi vermemi istedi, durumunu ancak ondan sonra söyleyebilirim>
<Ne ki ?>
<Çamaşır makinasindaki giysileri asmamışsın gerizekalı hep buruş buruş oldu onlar>
<Tam olarak bunu mu söyledi ?>
<Evet>
Mike koşar adımlarla hastaneden çıktı ve evin yolunu tuttu.
Ashley sanki büyük bir kaza yapmış gibi asistanlar ve doktorlarca gözaltında tutuluyordu. Aniden gözlerini açtı.
Nerdeyim ben !. Mike nerde ? Kim getirdi beni buraya falan. Aklınıza o klişelerden ne gelirse artık. Mike'ı eve yollayan doktor Ashley'e doğru yaklaşıp "durumun iyi merak etme, eşin evde cüzdanını unuttuğunu ve hemen geleceğini söyledi " dedi.Ve şimdi biraz daha dinlenmesi için ona telkinlerde bulundu.
-Ev-
Mike evin kapısının açık olduğunu farketti ve hızlıca içeriye daldı.
Bütün ev dağıtılmıştı , sanki eve hırsız girmişti. Etrafı araştırırken aynaya gözü ilişti ve arkasında birisi olduğunu farketti. Dedelerin oturup sallandığı bi sandalye varya orda maskeli bir adam oturup sallanıyordu. Mike adamın elinde silah olduğunu farkedince hızlıca kapıya doğru yöneldi. Hatta akıllıca davranıp kapıyı üstüne kapatacaktı. Hemen kapıyı çeken Mike bir anda bağırmaya başladı. Bu kezde kendi ayağına kapatmıştı kapıyı. Yere düşüp koşamaz hale gelince Maskeli Adam bunu yakalayıp eve tekrar soktu.
Maskeli Adam < Ayıp değil mi ulan bu mahallede böyle elbiseyle dolaşıyorsun ? >
Mike <Evde giyecek hiçbirşey bulamadım>
Ve bu cümleyi bitirir bitirmez , Maskeli adam silahının alt kısmıyla Mike'ın alnına bir tane sağlam bi şekilde koyar.
Dıt dıt dıt dııt dııt dııt..

HileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin