Yeni Yelkenler

359 5 0
                                    

Eve geldiğim zaman kulede yaşadıklarımız aklımdan çıkmıyordu. Anneannemin sorduğu dalgınlığımı uykusuzluğa verdim ve hemen kendimi odama attım. Beyaz dantel desenlerini kemerimle kapatmak zorunda olduğum şortumu çıkarırken cebime sıkışmış olan kağıdı fark ettim. Üzerine mavi keçeli bir kalemle numarasını yazmıştı. Bu öpüşürken elinin neden popomda olduğunuda açıklıyor..

Lenslerimi çıkarıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra telefonumu alıp kendimi yatağa attım. Elimde numarası yazılı kağıt, mesaj atmakla atmamak arasında gidip geliyorum. Dayanamadım yazdım. Başladık konuşmaya. Konuşmasına konuşuyoruzda bu çocuk kuzeni sırıka(çok uzun bir çocuktu) 1 haftalığına gelmiş ve yarın dönecekmiş. Bu da o öpüşmenin sadece bir yaz eğlencesinden ibaret olduğunu kanıtlıyor sanırım. Bir gün sonra dönecek biri neden böyle bir şey yaşasın ki. Üstelik aynı şehirde bile yaşamıyoruz.

Ben 2 hafta boyunca bunu sorgularken benimde dönme zamanım gelmişti. Dedemle otobüse binecektik. 5 saate ordaydık. Aylardan ramazan olduğu için dedem oruçluydu. Yanında yemek yemek hoşuma gitmese de koltukların arkasına sıkıştırılmış ekrandaki korku filmi kuru kuru gitmiyordu. Bacağımın titremesiyle mesaj geldiğini anladım. Ekrana bakmamla mesaj atanın kaslı olduğunu gördüm. 2 hafta sonra ilk defa konuşacaktık. Ve bunu düşünmek, telefonda ki o mesaja bakmak bana kemanla haftalar sonra konuşmanın verdiği mutluluğun yarısını bile vermemişti. Bunu göz ardı etmeli miydim?

Telefonun birkez daha titremesiyle mesaja artık bakmam gerektiğini anladım. Tuş kilidini açmamla mesajı okumam arasındaki sürede çok şey değişmişti. 

Artık yalnız değildim. Bir yaz eğlencesi değildim. Bendende etkilenen biri vardı. Ve en önemlisi kemana karşı olan platonik aşkımı aşmıştım.

"Kulede olanlardan beri 2 haftadır seni düşünüyorum. Orda olanlar rastgele şeyler değildi, olamazdı. Havuza topu kaçırdığınız günü hatırlıyor musun? İşte o günden beri seni düşünüyorum. Seninle tanışmak için cesaretimi toplamaya çalışıyorum. İşte artık karşındayım, yani teknik olarak. Her neyse senden çok hoşlanıyorum benim olur musun?"

Parmaklarım düğümlendi, ne yazsam ne tepki versem nasıl cevaplasam diye düşünürken Bursa'da mola verdik. Yüzümü yıkayıp aynadaki akisimle minik bir bakışma yaşadıktan sonra koltuğuma dönüp kaslıya bir cevap yazmaya koyuldum..

Basit bir ögrencinin olağanüstü aşk hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin