Papatya kokulum

2-bölüm

Oturduğum koltukta uyuyakalmıştım. Sabah uyanınca anlamıştım. Doğru-düzgün uyumadığım için başım fena şekilde ağrıyordu. Yorgundum....uyusam bile. Gözlerimi açamıyordum. Zar-zor koltuktan kalktım. Banyoya doğru ilerlemeye başladım. Banyo kapısının karşısındaki siyah,üzeri beyaz noktalarla kaplı terliklerimi giyip banyoya girdim.Soğuk suyu açtım. Yüzüme her defa soğuk su değdiğinde kendimi daha iyi hissediyordum,içim ferahlıyordu. Kenarda duvarda aslı olan havluyu alıp elimi yüzümü durularım , daha sonra banyodan çıktım. Tekrar salona geçtim ve tekrar koltuğa oturdum. Telefonuma mesaj gelmişti. Kimden geldiğini öğrenmek için telefonumu elime aldım ve ekran kilidini açtım. Mesajlar bölümüne girdim. Mesaj Volkandan gelmişti. Papatyanın evinin adresini göndermişti. Mesaja baktıktan sonra telefonu tekrar masanın üzerine koydum.
    Sizce doğru olanımı yapıyorum?
Ailemi bulmak doğrumu? Bulursam canım tekrar yanarmı? Bilmiyorum...
sadece artık güzel şeylerin olmasını istiyorum..

Odama gidip üzerimi değiştim. Beyaz t-shirt, siyah çeket, cin pantolon ve beyaz ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Papatyanın evine doğru yürümeye başladım. Papatya.... hiç çiçek ismi olan bir kız görmedim ve ya duymadım. Acaba ismini kim koydu?... Yolda yürürken Volkanla karşılaştım. Galiba benim evime geliyordu:
Volkan: "nereye böyle Burak bey?"
Burak:"şu dediğin kız... Papatya... onun evine gidiyorum "
Volkan:"ooo.... öylemi. Demek sözümü dinledin"
Burak:"sözünü falan dinlemedim. Kendi isteğimle gidiyorum "
Volkan:"sana önemli birşey söylemem lazım"
Burak :"söyle ."
Volkan:"Papatyaya hayatı hakkında birşey sorma "
Burak :" neden?"
Volkan:"zamanı gelince isterse sana söyler, sen sakın sorma "
Burak:"kötü birşeymi var?"
Volkan:" fazla soru soruyorsun hoşçakal"
    Başka hiçbirşey demeden yanımdan geçip gitti. Bende yoluma devam ettim. Biraz sonra evine vardım.  2 katlı güzel bir evi vardı. Evin kapısına doğru yaklaştım ve kapıya bir iki kez tıklattım. Kapıyı mavi gözlü, açık kahve renk saçlı , tıpkı papatya gibi masum bir kız açtı. Evet ... o kız papatyaydı. Donup kalmıştım. Çünkü fazla güzeldi....
Papatya:"merhaba"
Burak:"merhaba"
Papatya:"istersen içeri gir "
  
    İçeri girdim. Birlikte salona geçtik. Salonu büyüktü. Pudra renginde koltuklar vardı. Birine oturdum , o da önüme oturdu:
Papatya:"birşey anlatmana gerek yok "
Burak:" anlamadım"
Papatya:"Volkan bana hakkında herşeyi anlattı "
Burak:"tam olarak ne yapmamız gerekiyor?"
Papatya:" benimle gel "

Yukarı kata çıktık. Küçük bir odaya girdik. Burası onun çalışma odasıydı. Çalışma masasına oturdu ve bana önündeki sandalyeyi gösterek orada oturmamı istedi. Geçip oturdum:
Burak:" e-e şimdi ne yapıcaz?"
Papatya:"fazla soru soran tiplerdensin galiba?"
Burak :" evet hep öyle derler aslında "
  Bana samimi bir gülücük attı. Sebepsizce bende güldüm:
Papatya:"neye gülüyorsun?"
Burak:" sen güldün diye güldüm "
  Tekrar bir gülücük atıp önündeki bilgiseyarını açtı:
Papatya:" babanın ve ya annenin telefon numarasını verirmisin?"
Burak:" tamam"
   Telefonumu cebimden çıkarıp annemin numarasını verdim:"
Papatya:"numaralarını silmediğine şaşırdım "
Burak:"aslında hiç numaralarından haberim yok. Yani onları sadece 1-2 kez aradım. Açmadılar.. bende umudumu kaybettim. O günden sonra onları bir daha aramadım. Hatta isimlerini ağzıma bile almadım."
Papatya:"anlıyorum...."
Burak:" anlayamazsın..."
Papatya:"neyse... ben işime dönsem iyi olucak "
Burak:"bencede"
   Bilgisayarda ne yaptığını tam anlayamdım. Numarayı biryere yazdı ve daha sonra bekledi. Tekrar birşeyler yazdı. Yine bekledi. Daha sonra bana döndü:
Papatya:"bu iş biraz uzun sürebilir. Sen istersen git "
Burak:"ne zaman biter?"
Papatya:"sen em iyisi yarın tekrar gel "
Burak:" bu güne bitemezmi?"
Papatya:" geç saatlerde bitecek bir işlem bu, uzun sürücek."
Burak:"anladım"
Sandalyeden kalkıp odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı indim ve evden çıkıp kendi evime doğru yürümeye başladım.

Diğer bölümün gelmesi için yıldıza basmayı unutmayın:) 💕