SİRAYET

17.bölüm

O hafta içinde yine bir gemi geleceğini öğrendim.Gemi de kozmetik ürünlerinin gönderildiği gösterilecek ama ticaret yaptığı bir silah şirketi tarafından mallar gönderilecek Malhaz'da savaş ülkelerine bunların satışını yapacaktı.En büyük fırsatımı elime geçirdim.
Gemi limana yanaştığında malları taşıyacak tüm şöförleri ile bize çalışan şöförlerin yerini değiştirdim.Ufak bir değişiklik mallar ne yazıkkı bizim depolarımıza gelecek ve onu bunu anlayamayacak.Ortaklarını da bunun açıklamasını yapamayınca yapacağı zarar şirketini yavaş yavaş çökermek için büyük bir adım olacak. Malhazı o gün ziyaret ettim.Elinde bir kadeh viskisiyle bana üzgün ama hayat devam ediyor pozları sergilerken hiçte inandırıcı değildi ama nakliyatın gerçekleşmediğini öğrendiğinde yüzündeki endişe oldukça gerçek ve zevk vericiydi.Onu neden ziyaret ettiğimi de merak ediyordu.Onu nasıl uçuruma sürükleyeceğimi çok iyi biliyordum. Gelecek hafta yapılacak olan dernek davetinde iş adamlarından bir kaçı ödül alacak bununla da kalmayıp başarıyı yakalama yolunda geçirdikleri evreler ile ilgili videoları seyrettirilecekti.O gün ziyaretimde haberi aldığında yüzündeki endişe ve belli etmeme çabalarından dolayı ona acınacak kadar aciz olduğunu söylemeyi isterdim.
İşleri olduğunu ve beimle uğraşamayacağı söyleyerek nihayet ne istediğimi sorma zahmetinde bulunmuştu.Duyduklarından sonra bana eminim vakit ayırmak zorunda kalacaktı.Çünkü Teona hastane yangınıda en büyük detayı atlamıştı.İşkence odasında ki kamera kayıtlarının bir kısmı halen saklandığı yerde duruyordu.Aptal Teona benim için çalışmaya başlayınca bana o kayıtların saklı olduğu yeri ve polisten önce onları bulup yok etmemi istemişti.
Ah bu aptal insanlar beni hiç yormadan kendi ölümleri için bütün gerekli malzemeleri bana kendi elleriyle teslim ediyorlar.
Malhaz'a büyük yıkım yaşatmanın vakti gelmişti.Elimdeki kaydı izlemesi için ona verdim.Videoyu izleyince çaresizce Rozina'nın işlettiği güzellik merkezini bizim şirketimize devretmek zorunda kalacaktı yoksa videoyu davetteki herkes izleyecekti.
Malhaz videoyu seyrederken bende bunları söylediğimde yüzündeki ifadeyi görmek içimi biraz olsun soğuttu.Fiyona'nın intikamı onlara pahalıya mal olacak.Hiçbir erkek erkekliğini kaybedeşini gözler önüne serilmesini istemez.Ona bu iğrençliği yapmazdım haklı yanları dsa olduğunu biliyordum ama arkadaşımın ölümüne sebep olması ona bunu yapmam için gerekli nedenler kazandırdı.Artık ona kötülük yapmaktan hiçte çekinmiyordum. Sadece bu kadar da değil tabi tüm iş dünyası onu bir kaza sonucu eşini yeni kaybetmiş acılı bir iş adamı zannederken Fiyona'nın intihar ettiğini ve o gece Malhaz'ın eşinin üvey kız kardeşi ile uzun zamandır görüştüğüne üstüne üstlük onunla birlikte olduğunu herkesi öğrenmesini istemezdi. Malhaz duyduklarından sonra artık bana vakit ayırabilirdi.Bana tüm bunları nasıl öğrendimi sorduğunda cevap basitti.
-Siz şeytanla iş birliği yaparken şeytanın kim olduğu kısmını ne yazıkki kaçırıyorsunuz.Malhaz sen yıllar önce celladına aşık oldun ve bunu ancak bugün öğrenebildin.Yazık sana...
Ah o yüzündeki çaresizlik yok mu nasılda beni mutlu ediyordu.Hepsi kardeşimin mezarında rahat etmesi için, o rahat etsin ki bende yeryüzünde aldığım nefesten memnun olabileyim.
Bir taşla da iki kuş vurmuş olacağım.Rozina'nın elindeki işletmesi de artık onun olmayacak.Malhaz elleri titreyerek kasasına yöneldi.Kasasından belgeleri çıkartıp önüme koydu.Devir işlemi için ilk imzamı attım.Gerisini de avukatlar halledeceklerdi.Tüm bunlar karşısında Rozina'nın karşıma çıkıpta tek bir kelime etmeye dahi cesareti yoktu.İkisinin çaresizliğini ancak gülebiliyorum. Madem dünya kötülerle dolu ve iyilikten anlamıyorlar o zaman anladıkları dilden konuşmaya mecburum.İnsana acımayan canilere acıyacak insafımı yıllar önce yok ettiler.
Derneğin iş yemeği daveti de eşimle birlikle katıldık.Dünyanın başka köşelerinde insular açlıktan ölüyor.Bu adamlar ise paralarıyla ancak hava atıyorlardı.Dünya öyle bir yer filozofunda dediği gibi insan insanın kurdu olmuş.
Kısa bir süre sonra düzenleyeceğimizdefilenin amacını da tüm dünya öğrenecekti ve bunun için sabırsızlanıyordum.O geceye Malhaz'da katıldı.Yüzünde ki bitmişliği fark edebiliyordum.Beni küçümsememesi gerektiğini de anlamıştı. Bir müddet sonra Malhaz çok büyük zarar etmeye başladı.Eh her elini attığı işe bende ufak müdahalelerde bulunmayı ihmal etmedim.Her seferinde bunu benim yaptığımı anladığını biliyordum.Böylesi de daha zevkli oluyordu.Kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacağımı söylemiştim ve öylede yapıyordum. Malhaz iflasın eşindeydi.Onun patronu olmak fena olmayacaktı.Şirketini bize satmayı da kabul etti.Artık Malhaz koskoca bir hiçten başka bir şey değildi.Tabi ceza bu kadarla kalmayacaktı. Büyük iş adamının ve güzel Rozina'nın rezilliğini bir gece de tüm dünya canlı olarak seyredecekti.
Nikolas insanların tanımadığı ama ABD'nin yer altı dünyanın en büyük sahiplerindendi.En güzel yanı ise Nikolas ile Bomani'nin çocukluklarına dayanan dostluklarının olmasıydı.Yıllardır yer altından yeryüzünü yönettiğini bilen çok nadir insanlardan biriydim.Bir kaç dakika da bütün güvenlik duvarlarını yıkabilir en korunaklı hesaplara sızabilir hatta tüm şehri oturduğu yerden tuşlarla yönetebilirdi.Bilgisayar denilen aletin tüm hünerlerini kolaylıkla kullabilirdi.Aslında işlerimizin bir çoğunda onun büyük yardımları oldu.Yaptığı işler elbette yasal değildi ama onu destekliyordum çünkü haksızdan haklıya devrediyordu ve hakkı olmayana el uzatmıyordu.Parmakları güzel işler için çalışıyordu.
İşte Malhaz'a son darbemi onun sayesinde vuracaktım ve oturduğum yerden bir devin çöküşünü izleyecektim.Her zaman gözün gördüğünden değil görmediğinden korkmalı... Büyük gün geldiğinde Malhaz her şeyden habersiz kendini alkole vermiş ofisinde çaresizce oturmaktan başka bir şey yapamıyordu.Akşam saatlerinde açık arttırmayla servetine dahil olan her şeyi de satılacaktı.Açık arttırmanın sona erdiği ve Malhaz'ın ve Rozina'nın evlerinden başka hiçbir şeyin kalmadığı saatlerde evlerine dönerken karşılaşacakları süprizden habersiz ilerlerken geriye kalan haysiyetleride yok olacaktı.
Ticaret dünyasında var olmak hiç kolay değil.Bir gün içinde piyasanın en iyi insanı olursun herkes sahte yüzlerle sevgi gösterileri yapar sonra bir bakmışsın herşeyini kaybettiğinde yüzüne gülenler senin servetine dahil malları memnuniyetle satın almak için sıraya doluşurlar.Açık artırmayı en ön sıralardan izledim.Gümüş şamdanlar, altın mücevherler ve çok daha fazlası satılırken Malhaz'ın yüzündeki ifadeyi seyretmek görmeye değerdi. Açık arttırma bittiğinde Malhaz bir an evvel oradan kaçıp gitmek istemiş olmalıydı ki kapıdan nerdeyse koşar adımlarla uzaklaştığını gördüm.Kapıdan çıktığı sırada oyun sırası Nikolas'a gelmişti.Büük bir keyifle sokağa doğru ilerleyip olacakları izlemeye gittim.Malhaz'ın henüz köşeyi dönmesine ramak kala sokağın tüm ekranlarında Malhaz'ın görüntüleri yayınlanmaya başladı.Malhaz büyük şaşkınlıkla ekranlara bakıyordu tabi oradaki herkes de öyle... Tüm sokak ekranları Malhaz'ın Rozina ile Fiyona'nın servetini ele geçirme planlarını koşustuğu anı gösteriyordu.Herkes şaşkın görünüyordu.Sokak başındaki polisler bile bunun nasıl olduğunu anlayamamışlardı.Bense Malhaz'ın tepkisini merakla görüntünün sonuna kadar izledim.Bir kaç dakika sonunda tüm gözler ona çevrilmişti.O da yalnızca bir kaç saniye bana nefretle bakarak hemen oradan uzaklaşmayı seçmişti.Nereye saklanabilirdi tabi orası da meçhul. Bazen insan kötü olmaya zorlanır.Ne kadar iyi kalmaya çalışsanda hayat kötülüğe doğru sürükler.O vakit sonunu düşünmeden kötülük yapmaya başlarsın.İyiliğe iyilikle , kötülüğe kötülükle yanıt verirsin.Çünkü adalete olan inancını kaybetmeye başlarsın.En azından dünyadaki adaletin olmadığına açıkça tanır olursun.İyi veya kötü olmak için senin seçim yapmana izin vermezler.Her türlü kötülüğe maruz kalmış olursun.Sonucunda kendi adaletini kendin vermeye başlarsın.Bunun doğru olmadığını bilirsin.Ama sürüklendiğin haytın içinde yalnızca kendi doğrularına inanmaya veya yalnızca intikam için yaşamaya başlarsın.Güzel şeyler de olduğunu bilirsin ama ne fayda hayatına kan girdiyse devamı gelir.Ya kan akıtırsın ya da kanını akıtırlar.Yani benim düşüncelerim işte böyleydi.
Malhaz'ı ölüme sürüklemek yerine doğru yolu göstermek isterdim ama insanlar bazen çoktan yollarını kaaybetmiş ve geri döndürülmez olurlar.O da yoluna kaybeden tarafa geçmişti.Yolun sonu uçurum olduğunu belki biliyordu.Ama onun en büyük hatası o yolda uçuruma yalnız değil yanında masumları da sürüklemiş olmasıydı.Yalnızca Fiyona değil silah ticareti ile uğraşırken savaşlarda masumlarda ölüyordu.Bu dünyanın haksız rekabet ortamı tam anlamıyla kaus veya başka bir tanımla katliam yaratıyordu.Bunda parmağı olan herkes akıttığı masumların kanlarında boğulmalıydılar.İşte onunda kanda boğulmasının en yeterli sebepleriydi. Bir süre sonra arabama binerek oradan uzaklaşmaya başladım.Kafamda bundan sonra ne olacak gibi sorular vardı.Ya Malhaz intihar edecekti ki bu çok muhtemel bir seçenek gibi görünüyordu.Ya da önce işlediği suçlardan esarete mahkum olacak müebbet ceza alacak ki bunun onun aslında ölüm fermanı olacaktı. Tabi onun ölüm fermenının başkaları tarafından verildiğini tahmin etmemiştim.Yolda ilerlereken büyük kalabalığın yolu kapattığını gördüm.Polis yolu kapatmıştı.Kaza olmuş olmalı düşüncesiyle arabamı kenara çektim ve araban inip kalabağa doğru yaklaştım.Polislere ne olduğunu sordum.Orada ünlü Zahina olmamın bir önemi olmadığına ve insanlar beni sıradan tepkilerle karşıladıklarına göre oldukça büyük biro lay benden daha çok dikkatlerini çekmiş olmalıydı.Bayan polis memuru halkı uzaklaşması için uyarılarda bunulurken bana sorumun cevabını da vermişti.Orada az önce silahlı bir suikast düzenlenmişti ve arabayı kullanan şahıs hayatını kaybetmişti. Bir kaç dakika sonra arabayı görünce onun Malhaz olduğunu anladım.O an elim ayağım boşaldı.Bir an gözüm karartı ve oradaki ağacın altına oturuverdim.Onun ölümü planlamadığım bir sonla olmuştu.Birileri benden daha erken davranmıştı.Bunu kimlerin yaptığını tahmin etmek pekte zor değildi.Onun bulaştığı bütün karanlık işlerin sonucunda cezasını bizzat onlar vermişlerdi.Tabi bu yolda benimde onlara katkım onun işlerini bozmak olmuştu.
Ona üzülmüş müydüm?Kısmen evet ama bunun sebebi ben ona istediği vakit ölmesi için zaman vermiştim.Onalr ise zama tanımadan ani adil olmayan bir ölümü uygun bulmuşlardı.Her neyse daha fazla söylenecek sözde yoktu.Su testisi su yolunda kırılır.
Bomani çok geçmeden yanıma geldi.Zaten her dakika beni korumalarla takip ettirdiği bildiğimden bu duruma hiçte şaşırmamıştım.Onun kolları bütün dertlerimin dermanıydı.Nefesini hissetmek bile yaşamak için oldukça güzel sebepti.Oradan uzaklaşırken Bomani benden önce olayı araştırmaları için adamalarını görevlendirdi.Akşam onun kollarında tv karşısında yatarken bütün kanallar onun ölümünden ve benim yani Nikolas'ın yaptığı işten hiçbir şey anlayamadıklarını araştırdıklarını söylüyordu.Rozina'da olayı öğrendiği sıralarda tutuklanma kararı çoktan alınmış ve paşa paşa hakettiği cezaevinde yerini bulmuştu.Bir olay daha ölümle son bulmuş ve adaletimi tam anlamıyla olmasada sağlamıştım.
Bir kaç gün içinde mobese görüntüleri ve otopsi raporu sonuçlandı.Tahmin ettiğim gibi silah ticareti yaptığı şirket yada sözde şirket ama terör yandaşları onun ölüm fermanını çıkarmışlardı.Yedi kurşundan bir taneside alnına denk gelmişti.Böylece el şıkışıp ticaret yapığı insanlar ona kurşun yönelterek karşılığını vermişlerdi.
Bağşedilmiş hiçbir can bir başka canlı tarafından alınamazdı.Ama dünyayı cehenneme çeviren ve şeytanı bile şaşırtacak işlere kalkışanlar günümüzde dünyayı ne yazık ki kan gölüne çevirdikleri bir yere dönüştürmüşlerdi.
Malhaz'ın ölümünden sonra kısa sürede toparlandım.İşlerimin başına kaldığı yerden devam ettim.Dökülen kanlar beni her seferinde biraz daha değiştiriyordu.Çoğu zaman içimde soğuk kanlı başka bir kişiliğin kendini gösterip dışarıya çıktığının farkına varabiliyordum.Birden fazla kişiliğe sahip olmak dünyada çok ta normal olarak görülmez.Hatta bu tür insanlar toplum içinde hastalıklı kişilikler olarak görülürler.Benim şansım etrafımdaki beni sevenler hiç böyle düşünmediler.Sevmeyenler ise canımı yakmayı uygun gördüler.
Sıradaki isim ise ölümünden bir saniye bile pişmanlık veya acı duymayacağım kara listemin en tehlikeli ismi Teona'ydı.Fazlasıyla dünya da kalarak yeterince kirletti.Çocukların kanlarında boğulmalı , ateşlere atılmalı, hatta vücudunun her yanı kızgın demirlerle yakılmalıydı.Ancak o zaman belki o çocukların intikamı bir nebze alınmış olurdu.Eğer onlar gibi kalbi kötülükle kirlenmiş ve sadist olsaydım kesinlikle onu Dostovyeski'nin Raskolnikov'u gibi onu keserek acı içinde kıvranmasını sağlardım.Ama yinede tek kurşunla anlık basit bir ölüm olmayacaktı.Hayır onun dünyadan gidişi çok daha fazlası olmalıydı.
Teona'yı ziyaret etmenin vakti gelmişti.Bu arada tabiki onu gönderdiğim batakhaneden çok güzel haberlerde alıyordum.Nikolas yasa dışı kara parayla iş yapan yüzlerce iş adamının hesaplarını boşalmakla kalmayıp her birinin ceza alması için emniyet görevlilerine teslim edilmesinide çok katkısı olmuştu.Teona tüm bu oyundan habersizce ne yaptığını bilmeden mutlu olup orada çalışıyordu. Teona beni karşısında görünce defalarca teşekkür etti.Celladının neredeyse ayaklarına kapanacaktı.Teona'dan oldukça iyi verim aldığımızı çok memnun kaldığımı böyle devam etmesini istediğimi söyledim.Yüzüne bakmaya bile katlanamazken en azından ölümüne yaklaştığına bilmek içimi ferahlatıyordu.Teona toprağa girmeyi bile haketmiyordu.Toprağı bile kirletirdi.Onu yakıp küllerini çöplüğe savurmak bile ona çok fazla olurdu.
Dünyada başka güzel şeyler kötülüğü yok etmiyordu belki ama en azından unutturduğu anlar da olabiliyordu.İşte tamda böyle bir şeyin habercisi kendini göstermeye başladı.Gün boyu beni eve kapatan bulantılar , baş dönmeler bir gariplik olduğunun göstergesiydi.Bomani bir hafta kadar hastaneye gitmem veya doktorun eve gelmesi için neredeyse yalvardıysada geçeceğini düşünerek kabul etmedim.Nasira annem bu belirtilerin tanımını söyleyene kadar hiç aklıma bile gelmemişti.Sonuçta insan ilk kez hamile kalınca ne olduğunu hemen anlayamıyor.Aklıma düşen şüphe ile Nasira annem ile hemen hastaneye gittik.Hastaneye gelen son günlerin en iyi mankeni olmam ilgiyi de attırmıştı.Aslında bu durum tam anlamıyla dünyada paranın insan sağlığının önüne geçtiğinin açıkça bir kanıtıydı.
Test sonuçları tamda tahmin ettiğimiz gibi çıktı.Kesin olarak hamileydim.Daha doktordan bunu duyduğumda öyle garip hissettim ki içimde bir can var olmuştu.Benden ve sevdiğim adamdan bir meydan gelmiş ufacık bir parça cana can katıyordu.Yaşamak için sebeplerin en anlamlı olan şeyin o an o olmuştu.
Sonunda annelik bana da bağşedilmişti.Onun koruyucu meleği olarak görevlendirmiştim.İçimdeki burukluk ise bu güzel haberi verecek bir annem ve babamın olmamasıydı.Neyse ki annem kadar çok sevdiğim bana ikinci olan Nasira vardı.O da bu haberi aldığında gözleri doldu.Sımsıkı sarıldı.Kulağıma fısıldadı."Dünyaının en güzel duygusunu tadacaksın yavrum.Onun için daima nefes al ve her dakika şükür et." Eve gidip akşam için hazırlık yaptım.Nasira ile Bomani'nin en sevdiği yemekleri hazırladık.Bomani'de benim kadar çok sevinecekti. Baba olacağını ona söylediğimde ki tepkisini ömür boyu hafızama kazıyıp o saniyeyi ilerde evladıma anlatacaktım.Bomani eve geldiğinde beni hasta yatağımda görmediğine çok mutlu oldu.Nasira annemin beni hemen iyileştirdiğini düşünüyordu.Haksız sayılamzdı.O olmasa evde yatmaya devam ederdim.Hep beraber yemek masasına geçtik.Bomani neden bu kadar hazırlık yapıp kendimizi yorduğumuzu sordu.Aldığım haberle hızımı alamayıp bir orduya yetecek yemek bile yapabilirdim.
Yemek sonunda ona bir süprizimizin olduğunu söyledim.Yemek sonunda o da merakla ne olduğunu sormaya başlamıştı.Doktordan aldığım bebeğimizin ilk röntgen fotoğrafını ona uzattım.Tabi her erke gibi ne olduğunu anlayamadı.Endişeyle bir hastalığım olduğu düşündü.Eh sonuçta bir erkek her zaman düzü bakış açısına sahiptir.Süpriz dersin Bomani gibi hasta mısın diye sorarlar.
Elinde bebeğimizin ilk fotoğrafını tuttuğunu söylediğimde gözlerindeki parlamayı hiç unutmayacağım.Zamanı gelip dünyadan ayrıldığım gün en son baktığım gözler yine onunkiler olacağına ve o parlamaya bakarak veda edeceğime o an and içtim.Bomani sevinçtn kendini kaybetti.Nasira'ya bana defalarca sarıldı.Baba olduğunu hiç çekinmeden öyle bir haykırıyordu ki aşık olmak için doğru insanı seçtiğimi bir kez daha gördüm. Bomani daha o an artık çalışmamam gerektiğini kendimi yormamam gerektiğini çok iyi beslenmem gerektiğini söylemeye başladı.Heyacanına kahkaha atmamak elde değildi.Tüm gece parmak uçlarımı,saçlarımı ve alnımı öptü.Binlerce kez onun kadını olduğum için şükür edip teşekkür etti.Doğacak bebeğimiz bir beyaz ve bir siyahiden meydana geldi.Haberi aldığım an ne kadar güzel melez bir bebek olacağını düşündüm.Bunu basın mensupları tüm dünyaya duyurduklarında belki insanlara bir parça katkım olabilirdi.O köle gördükleri siyahiler ve üstün saydıkları beyazlardan dünyaya tüm masumiyetiyle bir melez gelip kendi vatandaşları olacağını gördüklerinde biraz akıllı düşünmeye başlayabilirlerdi.Tabi asırlarca bunu anlayamayan toplum benim sayemde de anlamazdı ama belki en azından utanan bir iki kişi çıkardı. Onun içimde büyüdüğünü bilmek her geçen gün biraz daha beni değiştiriyordu.Bebeğim sağlıklı dünyaya geldiği gün onun için bir video hazırlayacağım ve 18 yaşına geldiğinde doğum günü hediyesi olarak ona vereceğim.Annesiz büyümüş biri olarak ona anne sevgisini fazlasıyla vereceğim.Dünya oldukça kötü bir yer olsada tüm kötüleri bitiremem bu sebepten en azından bebeğim doğmadan bu dünyayı kirleten Teona'yı yok edeceğim.Bebeğimin nefes alacağı dünyada nefes almaya hakkı yoktur.
Teona'nın pis kanı ile kendi ellerimi kirletmeyeceğim.Bomani bebeğimiz doğana kadar ABD'den uzaklaşmak istiyor şehir sitresinden uzak bir yerlerde ailecek daha huzurlu olacağımızı düşünüyor.Onun bu düşüncesi oldukça mantıklı geldiği için kabul ettim.Bomani hemen hazırlıklara başladı.Bir kaç gün içinde tüm hazırlıklar tamamlanacaktı. Gitmeden önce Teona'nın ölüm fermanını bizzat imzaladım.Onu kendi ellerimle değil ama yinede hak ettiği bir ölümle yollayabilmek için bir araştırma yaptım.Avustralya'nın en zehirli yılanından lakabını almış almış Taipan adlı bir adamın yıllardır birçok cihayet işlediği ama ardında hiçbir iz bırakmadığı için her seferinde kurtulduğunu öğrendim. Taipan'nın yaptığına dair delil bulaman polis onun azılı bir katil olduğunu biliyor.Bir seferinde Brezilyalı bir iş adamı ve aile Hindistan'a seyahat için gittikten üç gün sonra ormanda kurdukları çadırın içinde ölü olarak bulunmuşlar.Ölü bulunan ailenin cinayeti incelendiğinde çadıra girmiş olan yılan tarafından sokuldukları için öldükleri ortaya çıkmış.Vücutlarında yüksek oranda zehir bulunan aileyi bir taipan yılanı soktuğu tespit edilmiş.Bu olaydan Brezilya'da yaşadığı bilinen ve hayvanat bahçesinde çalışan Taipan'nın suçlu olduğu düşünülsede istap edilememiş.Tabi bunlara benzer vakalar da yine çözümsüz kalmış.Anlaşılan Taipan tam da aradığım kişiydi.Taipan'a ulaşmak pekte kolay değil.Onun bir cihayet daha işlemesini istemekte zor olacaktı.
Seyahatimizin ilk durağı Brezilya'da vahşi doğa hayvanlarının yer aldığı hayvanat bahçesini ziyaret etmek oldu.Hayvanat bahçesinde Taipan'ın elemanı olan hayvan eğitmenleri ve diğer görevliler hem insanları gezdiriyor hem de bilgi veriyordu.Doğrusu bizimde ilgimizi çekti.Daha önce hiç hayvanat bahçesine gitmemiştim.Amaç faklı olsada Teona'nın sayesinde bir ilki daha gerçekleştirmiş oldum.Hayvanlar vahşi oldukları kadar da güzel görünüyorlardı.Onlarda bizler gibi tabiatın birer parçaları pek sevilmeselerde insandan daha iyi dost olabilecekleri kanaatindeyim.
Gezi sonunda hayvanat bahçesinin sahibi ile görüşmek istediğimizi bidirdik.Taipan'ın isteğimizi kabul etmesinde eşimin bir iş adamı benim ise tanınmış bir manken olmamın faydası oldu.Taipan bizi bizzat odasında ağırladı.Taipan'ın cana yakan bri insan olabileceğini hiç düşünmemiştim ama oldukça iyi karşılandık.Taipan bizim gibi insanları ağırlamaktan şeref duyduğunu söyledi. Taipan'ın dışardan bakıldığında azılı bir katil olabileceği akla dahi gelmezdi.Sakalları ağarmaya başlamış saçlarının ön kısımları dökülmüş ama halen oldukça zinde durabilen bir insan görüntüsü vardı.Eşimle dünya turunda ilk durağımızın olduğunu söyledik.Taipan akşam yemeğinde bizi evinde ağırlamaktan memnun olacağını söyleyerek davette bulundu.Azılı bir katilin evine gitmek , masasına oturup yemek yemek kulağa pek hoş gelmiyordu ama Taipan'ın bize zarar vermeyeceğinden emin olduğumuzdan daveti kabul ettik.Zaten ona sunacağımız teklifi de ayak üstü konuşmak pek doğru olmazdı.
Oradan ayrıldıktan sonra akşama kadar amazon'un güzelliklerini keşfettik.Öylesine hayat dolu ki insana huzur veriyor.Brezilya'da bir hafta kadar kalacağız ve yeni yerler keşfederken tur rehberimizde bize eşlik edip bilgi verecekti.Ülkenin resmi dili Portekizce olduğu için Bu dili ikimizde pek bilmiyoruz. Brezilya'nın her köşesinde dikkatimi çeken şeylerle karşılaştım.Sokaklarda samba dansı yapan insanlar alkışı hak ediyordu.Oturup saatlerce onları izleyebilirdim hatta hamile olmasaydım bu dansı öğrenip Bomani ile yapabilirdim.
Akşam Taiban'ın yaşadığı villaya gittik.Yine mükemmel bir karşılama ile karşılaştık.Villasının bahçesinde hazırlattığı masa neredeyse kusursuzdu.Villasının duvarlarında amazon ormanlarının, hayvanlarının, şelalelerinin resimleri ile harkulade hale getirilmiş duvar kağıtları vardı.İnsanın içini açıyordu.