16.Bölüm

2.8K 111 22
                                    

Yılan tıslamasını duyduğu anda,ayağa fırlamıştı Figen....Ayakta tepinerek,şalvarını silkeliyordu bir yandan.Fatma kadın omuzlarından sarsmış,bir bardak suyu zorla içirmişti .Soran gözlerle,Figen'den bir yanıt bekliyordu.Yutkunarak oturduğu yere bakıp,yılan tıslaması duyduğunu söylüyordu.Mehmet ve Mustafa bunu duydukları an,yerdeki tüm minderleri ters düz edip aramışlardı.Ama odanın içinde hiç bir şey yoktu.Uykusundan bir an için uyanan Fidan,kafasını Figen'e çevirerek kahkaha atmaya başlamıştı.O kadar çirkin bir gülüşü vardı ki,tırsmamak elde değildi.Sonra aniden gülüşüne son verip,uyumaya devam etmişti.Vakit bu arada öğle saatini biraz geçmişti.Kapı çalındığında,herkesi bir sevinç almıştı.Bu gelenler köyün imamı ve diğer hocaydı....

Başında yeşil bir sarık olan,iri yarı heybetli biriydi.İlmi o kadar yüksekti ki,nam salmıştı.Cübbeli hoca diyorlardı ona.Yüzünden nur akan bu zăt,belli ediyordu bilgeliğini.Daha içeri girer girmez,yüzü düşmüştü bile.Elinde ağır gibi görünen,büyükçe bir çanta vardı.Bu aynı zamanda onun, epey hazırlıklı geldiğini gösteriyordu.İkram edilen çayı içerken,bir yandan da ev ahalisini inceliyordu.Bir ön hazırlık gerekiyordu.Mehmet'e yanında oturması için ,işaret etmişti eliyle.Çantasından yavaş yavaş malzemeleri çıkarmaya başlamıştı.Bir takım malzemeleri,Mehmet'e verip başka odaya koymasını söyledi.En çok dikkat çekense,sarı ve oldukça eski gibi duran kalın bir kitaptı.Çantasından çıkardığı yeşil bir beze, kitabı sarıp odaya götürülmesini söylemişti.Bu kitabın neden, ayrıca bir beze sarıldığını anlayamamışlardı.Ama bunu anlayan tek kişi imamdı.Ayrıca bu bez oldukça göz alıcıydı.Üzerine dualar işlenmiş,değişik resimlerin yer aldığı figürler vardı üzerinde.Köy imamı her ne kadar olayı anlatsada,cübbeli yinede küçük bir seans yapacaktı...

Esaret...(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin