BENİ UNUTMA

919 64 11
                                    

Yağız , yağız , ay yağız ne kadar yavaşsın be adam diyerek resmen plazayı ayağa kaldırdım . Yağoz sonunda kapıyı açabilmişti , sert bakmaya çalışıyordu ama başaramıyordu ve sanırım uykudan yeni uyandı bir adama uyku sersemliği bile yakışırmıydı of ne diyordum ben saçmalama hazan o Sinan'ın abisi ve senin patronun . Tamam belki iki gün sonra patronum olmayacak ama o hep Sinan'ın abisi olarak kalacak benimde komşum oofffff ne diyorum ben kendine gel hazan yoksa beynini patlatırım !

Ben kafamda kendimle savaşıyorken yağız ise uykulu ve sorulu bakışlara bana bakıyordu. Tamam patron uyuyorsun anladım ama ne yapayım heyecanlıyım diyerek küçük bir çocuk tatlidi yaptım küçük şebeklikler yaparak sinirini giderebilirdim ne yapayım onsuz vakit geçmiyordu . Ne çok alışmıştım ben bu adama hayatımın merkezi yapmıştım adeta ve onsuz hiç bir şey yapmıyordum yaptığımda da zaman geçmiyordu .

Gel hadi içeri başımın tatlı belası diyerek içeri soktu beni ben işe küçük bir çocuk edasıyla el çırpın içeri girdim.

Kahve istermisin dediğimde adeta bir çocuk gibi evet dedi zamanında yaşayamadığı çocukluğu şimdi yaşıyordu ve ben bu hazanı çok seviyordum ama uzaklaşmam lazımdı ondan ben uzaklaştıkça o bana yaklaşıyordu o uzaklaştıkça ben yaklaşıyordum kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorduk birbirimizle ve buna artık bir son vermemiz lazımdı iki gün sonra lansman vardı ve artık sona gelmiştik hazan beni arkadaş olarak görüyordu ben ise ona aşıktım hemde Çok aşıktım aşkın ne demek olduğunu bilmeyen ben şimdi aşk ile savaş halindeydim . Hem bunu Sinan'a yapamazdım hazanı hala seviyordu yada öyle sanıyordu peki ya hazan Sinan'ı geçsem bunu hazana yapamazdım bana güvenmeye başlamışken o kara simsiyah zeytin gözlerle bana bakarken yapamazdım Sinan'a hala aşıkken sana aşığım diyemezdim !

Evet hazan hanım çok heyecanlısınız bakayım derken nasılda müzipçe gülüyordu beni güldürmeyi seviyordu bu adam ben ise  onun gülüşünde kayboluyordum onların gözlerine baktığım da kendi gözlerimi görmek istiyordum ama başaramıyordum .çünkü onun bir sevdiği vardı elbette bana bunu söylemedi ama Sinan'dan duydum yüreğim kalbim nasıl da acıdı oysa ben bir anda olsa benden hoşlanıyor sanmıştım ne kadar şaçma demi bir zamanlar kardeşinden  hoşlana  bir kadından yağızda ne kadar hoşlanırdı , kendimi kandırmıştım hem böylesi daha iyiydi ikimiz içinde....

Ben bardakları bırakıp geliyorum sende geldiğimde heyecanını yenmiş oluyorsun tamam mı yüz güzeli dediğinde gülümsemiştim kendimde olmadan seviyordum bu adamı hemde farkında olmadan. O sırada telefon çaldı yağızın telefonuydu yağız telefonun dedim istemsizce nereden çıkmıştı ki bu telefon .

Efendim ! Ne demek son çekimlerde bir hata çıktı bu şimdi mi söylenir Nevin hanım tamam tamam hazan ile biz aynı yerdeyiz aramanıza gerek yok beraber geliyorum dediğinde nefessiz onu dinledim bir insan sinirliyken bile bu kadar. Yakışıklı nasıl olurdu. İçimde ki arsız hazanı öldürmeliydim yoksa sinirli yağız beni bile yiyebilirdi bunları düşünürken  gülmemek için kendimi zor tuttum.

Sonunda çekim alanına gelmiştik nasılda güzel gülüyordu onun gülüşü olmadan yaşıyabilecek miydim ? Onun bakışlarını üstümde hissetmeden onun varlığı olmadan , "hazan " bu ismi duymadan ?

Ben bunları düşünürken son bir poz diyordu fotoğrafçı son kez o eşsiz gülüşünü yaptı. Bir dakika dedim hiç düşünmeden o ise tek kaşını kaldırıp bana baktı  bizim ikimizin fotoğrafını çeker misin Ali dediğimde hazanın o eşsiz gülüşünü yakaladım hani küçük bir çocuk güler sonra yanlış anlaşılır dudaklarını ışırır ya o durumdaydı işte.

Evet şimdi ikiniz de birbirinize bakın dediğinde Ali  kalbim yerinden çıkıp yağızın tam önüne düşecek diye korkmadım değil gözlerine baktım öylece o da bana bakıyor gülüşleri bakışları sanki beni izliyordu o an bir şey farkettim yağızın gözlerinde  ben vardım yutkundum bakışlarında kayboldum o an sadece ikimiz varmış gibi hissettim Güldüm eşsiz bir sekilde güldüm sadece o ise buruk ama bir o kadar da neşeli gözlerle baktı bana sarılmak  istedim o an ama yapamadım yine korktum her zaman ki gibi sadece korktum .

Yağız bey bu harika oldu dediğinde ikimizde gözlerimizi birbirimizden ayırıp Ali'ye baktık hiç bitmesin istedim o an ama bitti zaten öle olmaz mı kötü zamanlar bitmek bilmez ama iyi zamanlar o saniye de son bulur . 

Lansman için son hazırlıklar yapılıyordu lansmandan hemen sonra uçağım var ve ben daha hiç kimseye söyleyememiştim hazandan korkmuştum sadece bir an eğer gözlerinde gitme diyen bir his görürsem gidemezdim biliyordum . Son hazırlıklar devam ederken fazilet hanımı gördüm yanıma geliyordu bana bakarak o gece sen şuçsuzmussun hepsi kardeşinin şuçuymuş sen o gece hazan gibi oyuna gelmişsin ama asıl şuçlu Sinan da değil biliyor musun benim dedi gözleri yaşatmıştı ilk defa gözleri yaşarmıştı ilk defa bu kadar samimiydi görebiliyordum Sadece elimi omzuna atarak emin olun bende şuçluyum hem de çok dedim . Güldü buruk bir gülüş vardı hazan çok heyecanlı  ben sakinleştiremedim siz bakın isterseniz dedi. Güldüm bu akşam onu son görüşümdü .

Hazan dedim o kadar güzeldi ki gelin gibiydi bembeyaz elbisenin içinde bir kendime bir ona baktım sanki gelin ile damat gibiydik ikimizde güldük huzur vardı gülüşünde o an sadece beni unutma hazan dedim içimden çünkü ben onu hiç unutmayacaktım .

Lansman bitimine az kalmıştı bir kaç fotoğrafta ekrandan verilecekti sonrala gelmiştik tam bitti sanarken hazan ile ikimizin fotoğrafı çıktı o eşsiz gülüşüyle öyle mükemmelde ki ve ben onu kendi ellerine bırakıyordum.

Bitti sonunda dediğimde yağız hafifçe gülümsedi bir şey vardı o gözlerinde bir hüzün, bir soğukluk bir kayboluş.... Hazan ben çok yoruldum sen Sinan ile dönersin dediğinde bir hüzün kapladı kalbimi artık benimle işi bitmişti ama ben onu kalbimde bitirememiştim aksine her geçen gün büyütmüştüm yağızı .

Sinan gelip bizi tebrik etti sonra yağıza baktı nedensizce sarıldı yağız Sinan'a bense ecenin yanına geçtim içinde bir sıkıntı vardı  gözleriyle  bir şey demek istiyordu bana tıpkı benim ona demek istediğim gibi.

Sinan hazan diyerek yanıma geldi içinde bir sıkıntı vardı hali değişikti yağız dedi heyecanlı bir sekilde sözlerine devam etti "  gitti" nefesim kesildi Amerika'ya gidiyordu yağız söz vermişti bana gitmeyecekti ve ben onu durduracaktım çünkü artık biliyordum onun sevdiği bendim onun hayali bendim!

Son dakika yetiştiğimi düşünerek koşmaya başladım nerdesin yağız nerede  gözlerim onu ararken sonunda buldum onu o eşsiz gözlerini sevdiğim adamı

Yağız dur gitme diye bağırıyordum güvenlik beni görmüş  durdurmaya çalışıyordu ama hala yağız duymuyordu . Yağız diye haykırıyordum gördü beni o eşsiz gözleri gözlerimi buldu şimdi o koşuyordu bana.

Bırakın kızı dedi sımsıkı sarıldı kokusunu özlemiştim kalbinin sesini nefesini o Maviş gözlerini ! Belimde ki ellerini geri çekerek ne işin var  senin burada  hazan  dediğinde bağırdım sadece bağırdım  hani gitmeyecektin söz vermiştin bana niye gidiyorsun yağız niye beni neden sensiz bıraktın .

Peki sen neden bu kadar önemsiyorsun beni hazan neyim senin için ben iyi bir arkadaş mı diyerek  dalga geçer gibi  güldü .

Sevdiğimsin anladın mı kalbimi yerinden alan adamsın anladın mı ? 

Yalan söylüyorsun gitmemem için dediğinde yalan değil  seni seviyorum yağız dedim olmaz dedim olmaz Sinan varken olmaz affet beni.

Ağır adımlarla gidiyordum gözyaşlarını görmek istemiyordum görürsem duramazdım . Arkadan  sesini duydum beni unutma yağız egemen durdum sadece durdum. Ya şimdi ya da hiç  geri döndürün de koşuyordu tıpkı benim gibi dudakları dudaklarımı buldu eşsiz dudaklarında öpüşüm son bulduğumda sana bir şey söyleyecem dedi söyle dediğimde sana Maviş diye bilir miyim? Gülerek de dedim eşsiz gülüşüyle yağmur altında ıslamıyor bir yandan da birbirimize öpücükler bırakıyorduk ...

SEVDANIN RENGİWhere stories live. Discover now