SONUN BAŞLANGICI

Start from the beginning
                                    

Bu ilklerin savaşıydı. En güçlü erkekrobot ve en güçlü kadın robotun amansız kapışmasıydı. İki robot birbirine kenetlenmiş bir vaziyette yere yıkıldı. Masal kapasitesinin üzerinde bir güç kullanıyordu. Tom'a vurduğu her darbe ilk erkeğin daha da güçten düşmesine neden oluyordu. Tom afallamış bir durumdaydı. İlk defa korktuğunu hissetti. Bir şeyler yapmazsa masal onu parçalarına ayıracaktı.

Bir an bir boşluk yaşanır gibi oldu. Masal sanki durulmuş gibiydi. Tom bunu fırsat bilerek kaçmaya çalıştı lâkin umduğu gibi olmadı. Masal Tomu sağ ayağından tutup olağan güçüyle savurdu. Tom karşıdaki duvara çarpıp yerle bir etti. Şimdi başkan konağı tozlar içerisindeydi. Dışarıda askeri sirenler ötmeye başlamıştı. Tom düştüğü yerden kalkmak için çabalıyordu. Masal olduğu yerden zıplayıp kalkmaya çalışan tomun karnına oldukça güçlü bir tekme indirdi. Bu darbe sonucu tüm konak sallandı. Büyük bir çatırdama sesi duyuldu ve üst katın tamamı olduğu gibi çöktü.

İçerisi ve dışarısı toz bulutlarıyla kaplıydı. Heryerde askerler ve merakla olayı izleyen insanlar vardı. Etraf okadar aydınlatılmıştı ki adeta üçüncü bir güneş varmış gibiydi.
İnsanların fısıltıları, uğultular ve sirenler  duyuluyordu aydınlık gecede. Eli silahlı bir düzine asker hazır vaziyette konağın önende bekliyordu.

                                •●●☆●●•

Masal konağın çöküşünden sonra baygın düşmüştü. Tomun ise bedeni pek ciddi olmayan hasarlar almıştı.

Gözlerini hastanede açtı. Beden fonksiyonları aşırı güç yüklenmesinden dolayı devre dışı kalmıştı kısa bir süreliğine. Dr. Fuat bu ihtimali daha önce düşünmüş olmalıydı ki devre dışı kalan robot hasar görmeden bu orantısız güçten sonra hayatta kalabilecekti.

Etrafında birçok insan koşturup duruyordu. Konuşmalar ve fısıltılar duyuyordu. Gözleri şimdi oldukça net odaklanabiliyordu. Yavaşça hareket ederek doğruldu ve küçük odaya göz gezdirdi. Hemşireler ve iki doktor konuşmayı kesmiş kendisini süzüyordu.

"Benim gitmem gerek,"
dedi güçsüz bir şekilde.  Doktorlardan biri hemşireye acele bir şeyler söyleyip gönderdi. Hızlıca masalın yanına gelip yatağından kıpırdamaması gerektiğini söylediler ama şuan masalın düşüne bildiği tek şey olacak olanların vakit kaybetmeden başkana ulaştırılması gerektiğiydi.

Bedenine takılan fişler ve fazla enerjinin dışarı çıkarılması için elleri ve şakakşarına takılan aletleri çıkarıp yere attı. Ayağa kalkamayacak kadar güçsüz hissediyordu. Sanki o aletler tüm enerjisini çekip almış gibiydi. Belki de tehlike yaratmaması için bunu bilerek yapmışlardı.

Az sonra aceleci ayak sesleri duymaya başladı. Masal acele etmesi gerektiğini düşündü. Zor da olsa ayağa kalkıp yürümeye başladı. Bacakları güçsüzlükten titriyordu sanki. Biraz daha hızlanıp yürümeye başladı. Odadan çıkıp direkt sağa saptı ve temkinli bir şekilde yürüdü. Ardından ayak sesleri duyuluyordu ama bu sesler baya geriden geliyordu. Görevliler yokluğundan haberdar olmadan buradan çıkıp başkanı bulması gerekiyordu.

Az sonra iki hasta göründü. Yavaşça, kol kola yürüyerek geliyorlardı. İkisi masalı görünce birbirlerine bakındılar önce, ardından önlerine bakarak yürümeye devam ettiler. Masal yanlarından geçerken stresli olmamaya özen göstermeye çabalıyordu.

Yolun sonu gözüküyordu. Birkaç adım sonra dışarıya açılan kapılara ulaşacaktı. Neredeyse bitmek bilmeyen koridorlardan sonra gün ışığını görmek büyük bir umut yarattı kalbinde.

VERA Where stories live. Discover now