Dersin başlamasından 10 dakika geçmişti ki kapı tıklatıldı. Jungkook gömleğinin ön yakaları açılmış, dağınık bir şekilde içeri girdi ve ardından benim pek sevgili ikizim. Yugyeom'la Jungkook'un beraber girmesine şaşırdım. Ne zaman tanıştılar veya önceden tanışıyorlar mıydı ki? Şuan bildiğim tek şey Jungkook'un sınıf ve Bay Jospe'un gözünde çizdiği imaj belliydi; tam bir "kötü çocuk" gibi gözüküyordu, az önce birisiyle işi pişirmiş, zar zor ayrılmış biri gibiydi. Gerçi ilk gördüğümdeki görüntüsü de "kötü çocuk" gibiydi, beni bu düşünceden kurtaran şey ses tonuydu galiba. İnsanların ses tonundan çoğu şeyi anlardım ve bunlar genellikle doğruydu. Yugyeom'un geç kalmasına alışıktım aslında. Bir tesadüf diye düşündüm. Yugyeom ve Jungkook özür dileyerek yerlerine geçtiler. Kimse bir şey demiyordu. Yugyeom yanıma geldi ve Jungkook'a döndü, "Kook, önümüzdeki sıra boş. Oraya oturabilirsin." İkisine de anlamaz gözlerle bakıyordum.

Demek birbirlerini tanıyorlardı, şuan sorguladığım bir diğer şey de Jungkook'a neden bu kadar dikkat ettiğimdi. Bunu dikkatimi çeken ses tonu ve gülümsemesine yordum. Her zaman insanların gülümsemesi ve ses tonu beni etkilerdi. Bu yüzden sorun etmemeye çalıştım. Yugyeom oturdu ve Jungkook ile gülüştüler, o sırada Jungkook'un gözü bana takıldı, "Tekrardan selam! Senin beni yüz üstü bırakmandan sonra çok sevgili dostum Yeom bana yardım etti ve dayak yemeden sınıfı bulabildim. Çok zordu!" diyerek güldü. Yeom ile tanışmış olmasının şokunu atlatmış, birbirlerine isimlerinin kısaltmalarıyla seslenmelerinin şokunu yaşıyordum. Bir de bana yüz üstü bıraktın demişti. Ama o teklif etmişti gitmemi, rahatsız oldu sanmıştım. Yeom benim daldığımı anlamış, kendi cevap verdi. "Kook noonamın kusuruna bakma. Bazen ne yapacağını şaşırıyor." Bir diğer sinir olduğum şey de Yeom'un aynı yaş grubuna ait olmamıza rağmen noona demesiydi, nedenini sorduğumda ne olursa olsun benden erken doğdun diye cevap veriyordu. Alışamamıştım, yaşlı hissediyordum. Kook şaşırmış bir şekilde bakıyordu, açıklama gereksinimi hissettim. "İkiz kardeşiz, ondan önce doğduğum için noona diye sesleniyor ve seni yüz üstü bırakmadım Youtuber, sadece rahatsız olduğunu sandım ve gittim." Şimdi de şaşkın bakmanın sırası Yeom'daydı. Üçümüz de sırayla şaşkınca bakmıştık. Voltran*? Yeom söze daldı ve şaşkınlığını net bir şekilde dile getirdi. "Nereden tanışıyorsunuz siz?" Asıl bunu ben sormalıydım. "Eve gidince konuşuruz, şuan Bay-Çok-Sevgili Jospe'un dersine odaklanmalıyım." diyip Bay Jospe'a döndüm. Fakat sanırım bu bizim test çözdüğümüz dersti, herkes sessizdi, Bay Jospe sınıfta değildi ve tek konuşan biz olduğumuz için arada bir öndekilerin bize lazer atan bakışlarına mağruz kalıyorduk. Yeom ve Jungkook'u susturdum ve kitabımı çıkartıp test çözdüm. Bay Jospe telefonla konuşyordur diye düşündüm, çünkü diğer türlü sınıftan pek çıkmazdı. Yeom ve Kook kendi aralarında konuşuyorlardı. Yeom bana böyle bir arkadaşının olduğunu söylememişti, konuşurlarken görmemiştim. Jungkook'un 10 dakikadan az süren bir karşılaşmamız olmasına rağmen bu kadar aklımı kurcalaması sinirimi bozuyordu. Sanırım etkileniyordum. Bilmiyorum. Testimi çözmeye çalışıyordum fakat aklım çok karışıktı. Birden ne yaptığımı fark ettim. Elimdeki kalemle önümdeki kitabı karalıyordum, bir kara delik çizmiştim. Yeom ne yaptığımı fark edip, "Noona, derslerden nefret ettiğini biliyordum fakat o kitabı ben de kullanıyordum" diye hayıflandı, Jungkook da dönüp ne yaptığıma bakmıştı. Sayfayı çevirdim ve bu sefer dikkatimi vermeye çalışarak soruları çözdüm.

Gün içerisinde değişik bir şey yaşamadım. Her şey aynıydı, Jungkook'la aynı derslere girmedik. Yeom ile ayrılmıyorduk bile. Derslerimizin hepsi ortaktı, sadece bir dersimiz farklıydı. Okul bitiminde Yeom yanıma geldi, ve birbirimize sarılıp veda ettik. Sonuçta burada yollarımız ayrılıyordu, kısa bir süreliğine. Ben ayrılırken Yeom'un arkasından Jungkook geldi ve onun kafasına vurdu, canı acımıştır diye düşündüm, sonuçta o benim ikizimdi, çektiği acıları hissediyordum. Ama sonra aklıma odasındaki inleme sesleri geldiğini hatırladım, ve birden cani kız kardeşe döndüm, keşke bir daha vursaydın Jungkook.

les mains de [jeon jungkook]Where stories live. Discover now