👉10. Le petit palais🍽

Start from the beginning
                                    

Yavuz eğilip kulağıma fısıldadı, "Bunlar daha birbirine laf mı sokuyor?" "Evet sorma," deyip dert yandım. "Emre tutturdu varmam da varmam diye, yoksa düğünlerini bu yaza yapacaktık."

Ne diyorum ben ya? Beni de kendilerine benzettiler.

"Hepsi manyak bunların," diye söylendim. Bu arada çaldığım replik için Poyrazciğim Karayel'e özürlerimi ilettim içimden. Ne diziydi ama... "Bunu senin söylemen de ayrı bir komik oldu değil mi ya?" diyen Emre'ye ters bir bakış daha fırlattım.

"İyi o zaman sıkı durun, çünkü birazdan çok sarsılacaksınız," dedim coşkuyla. Çoooook eğleneceğiiiz. Nihahahah. Sen öyle san.

"Zeyd Arkan'ı eve aldım..."

Sessizlik.

Herkes şok.

Şok etkisiyle kızmayı unuturlar diye düşünmüştüm ama işe yaramamıştı. Biraz kızmışlardı. Nasıl bizim için böyle bir şey yaparsın babında. Neymiş efendim kimsenin beni istemediğim bir şey yapmaya zorlamaya hakkı yokmuş. Hadi canım, ben de 5 yaşındayım ya bunu bilmiyordum. Ayrıca da niye sizin için olsun, elden giden benim tamirhanem bir kere.

Mesaj geldiğini belirten titreşimle telefona baktım. 'Yarın akşam, aynı saatte alırım.' Kaşlarımı çattım. Cidden vazgeçmeyecek miydi? Hayır niye taktı bu yemeğe bu kadar. 'Gelmiyorum ulen' diye haykırmak üzereyken 'Beni tekrar tehdit etmek zorunda bırakma ve düzgün giyin,' diye ikici bir mesaj geldi.

Kafamdan Çin işkencesi dolu senaryolar geçerken ona küfürlerle dolu bir mesaj göndermeyi düşündüm ama sonra tepkisiz kalmakta karar kıldım. Sonra aralarında konuşan çocuklara baktım. Bir de bunu duysalar kıyamet kopardı herhalde.

*****

Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Yani başka neye bakacağım ayna bu da sonuçta. Gerçekten onunla yemeğe çıkmak için hazırlandığıma inanamıyorum. Ben bu kadar kolay lokma mıyım ya? Ama ne yapmalı, bir şekilde ondan kurtulmam lazım. Madem Zeyd Arkan giyinmeyi ve yemek yemeyi bilmediğimi düşünüyor, ona göstermek lazım.

Siyah A-line bir elbise seçmiştim. Kolları dirseklerime kadar. Sade ve zarifti. Lüks bir restorana uygun, ama olurda ters köşe yaparsa gideceğimiz herhangi başka bir yere de uyar bir seçimdi. Uzun zamandır elbise giyinmemiştim. E tabi çalışırken kullanışlı olmuyordu.

Saçlarımı örgüyle karışık topladım. Aynadaki kendimle bakışırken birden gaza geldim. Gözlerime de incecik eyeliner çektim. Cool havamdan ödün vermeyerek deri ceketimi de aldım. Sanırım hazırım.

Çoook eğleneceğiiiz!

Sen öyle san.

Şu anda iç sesle polemiğe girme noktasına gelmiştim. Bu aralar her şeye karışır olmuştu.

Galiba kafayı bozmak üzereydim.

Dışarı çıktığımda yine gelmişti ve aynı yerde bekliyordu. Arabaya yaklaştım ve kapıyı açtım. Şaşkın şaşkın beni izlerken arabaya bindim. Ne bakiyorsun acaba? Düzgün giyin dedin düzgün giyindik. Göz ucuyla ona baktım. "Ağzını kapat da gidelim."

"Siz ikiz falan mısınız?" diye sordu hayretle. Allah Allah, hayır yani ben güzel olamaz mıyım?

"Elimin de tersindesin, ona göre davran," diye tersledim.

"Ah tamam, kesinlikle sensin."

Gözlerimi devirdim. Bir süre konuşmadık ama arada göz ucuyla beni süzüyordu, ben de kafasına geçirmemek için direniyordum. O kibirli bakışlar hiç mi düşmezdi insanın gözünden. Bu nasıl bir ego.

Arıza tespitWhere stories live. Discover now