Hayatımın En Kötü Anı

1.1K 64 14
                                    

Akşam işten çıkar çıkmaz oğlumun doğum günü için pasta almıştım. Eşim ve oğlum evdeydi. Eşimle birlikte oğluma sürpriz yapacaktık. Hava kararmış, biraz gecikmiştim. Şimdi kaldırımda durup yolun karşısına geçmek için bekliyordum. Evim hemen yolun karşısındaydı. Yoldan arabaların geçmesini bekledim ve hızlı adamlarla karşıya geçmeye başladım. Sağ tarafımdan bir araba geliyordu fakat eve daha fazla geç kalmamak için adımlarımı daha da hızlandırdım. Tam yolun ortasını geçtiğimde o gelen araba acı bir fren sesiyle dibimde belirivermişti. Oğluma aldığım pastayı neredeyse yere düşürecektim. Seri bir şekilde kendimi toparlayarak şoförden özür diledim ve yolun karşısına geçtim. Evimin bahçe kapısını açtım ve giriş kapısına doğru hızlıca ilerliyordum. Bu sırada giriş kapısı açıldı ve oğlum kapıda göründü. "Baba!" diye bağırarak bana doğru koşuyordu. Eşimin ona doğum günü sürprizini söylediğini düşündüm ve bana doğru koşarken "Doğum günün kutlu olsun canım oğlum. Senin en sevdiğin pastayı aldım." dedim elimdeki pasta poşetini gülümseyerek gösterirken. Tam bu anda giriş kapısından koşarak evden eşim çıktı. Çıkar çıkmaz "Serhaat!" diye bağırdı. Eşim bana seslenerek oğlum gibi o da bana doğru koşuyordu. Oğlum yanıma yaklaşmıştı ve ona sarılacakken sanki beni hiç görmemiş gibi yanımdan koşarak geçti. Oğlum yanımdan geçerken gözlerinden yaşlar aktığını farkettim. Eşime "Hayatım noluyor? Bir şey mi old.." daha cümlemi tamamlayamadan eşim de üzüntülü bir ifadeyle yanımdan çabucak geçti. Garip bir şey olduğunu anlamıştım. Arkamı dönüp koştukları yere baktım. Kendimi daha önce hiç kötü hissetmediğim kadar kötü hissettim. Az önce bana çarpacak olan araba durmuştu. Arabanın hemen önünde ben kanlar içinde yerde yatıyordum. Oğluma almış olduğum doğum günü pastası ezilerek yola saçılmıştı. Arabanın şoförü kanlar içinde yerde yatan bedenimin yanında durmuş aceleyle telefonla konuşuyordu. Oğlum ve eşim ağlayarak arabanın önüne geldiler. Beni öyle görünce daha çok ağlamaya başlamışlardı. Oğlumla eşimin bağrışmaları birbirine karışıyordu. "Baba! Babaaa noldu sana! Babaa!"
"Serhaat hayır! Olamaaazz! Bitanem konuş benimle! Serhat beni duyabiliyor musun? Serhat nefes al lütfen!" Eşimle oğlumun halini gören şoför onları sakinleştirmeye çalışıyordu. "Sakin olun ambulansı aradım hemen gelecektir, bir şey olmayacak!"
  Fakat çok geçti. Öldüğümü anlayabiliyordum...

 

Korkutucu ve Gizemli HikayelerWhere stories live. Discover now