2. Bölüm

22.6K 610 97
                                    

       Bugün de her zamanki gibi basit bir gündü. Evde bakmadığım iş ilanı kalmamıştı. Canım çok sıkılıyordu. Off 

    gerçekten berbat bir hayatım vardı.

Hiçbir iş beni kabul etmemişti ve bu da ayrı üzülmeme neden oluyordu.

    Evim 3 katlıydı. En alt katta da yaşlı teyzem oturuyordu.  Yemek yapamadığım için her gün bana çeşit çeşit yemek yapardı ve bu yüzden evde oturup tv izlemekten başka birşey yapmıyordum.

   Odama çıktım ve üstümü giyinmeye başladım. Biraz da dışarda iş arasam iyi

   olur diye düsünmüştüm.

  Üstüme beyaz bir gömlek giydim ve onun üstüne de kot ceketimi geçirdim. Altıma siyah dar kotumu giydim ve kendimi dışarı attım.

   Tam 3 saattir dolaşıyordum ve iş felan bulamıyordum. Pes edip eve gittim. Canım çok sıkılmıştı ve biraz uyumanın bana iyi gelebileceğini düşünmüştüm.

   Tam uykuya dalmışken burnuma yanık kokuları gelmeye başlamıştı. İlk başta birşey yoktur diye düşündüm ama biraz

    sonra koku git gide derinleşiyordu.

  Hemen kalktım ve aşağıya indim. Mutfağa girdiğimde her yer alev almıştı ve salondaki halı da yanmaya başlamıştı. Pencereden baktım ve teyzemin evinin alevler içinde olduğunu gördüm. Demek ki

    yangın orda çıkmıştı ve benim evime

de yayılmıştı. 

  Hemen evden çıkmam gerekiyordu. Ahh çok korkmuştum ve teyzem için de endişeleniyordum. Tam kapıya doğru ilerlerken salonun halısı tamamen alev aldı ve yere kadar uzanan perde de

    alevlenmeye başladı. Ve bir anda tüm ev alevlenmişti.

   İtfaiye daha yeni gelmişti ama sanırım benim burda olduğumu bilmiyorlardı. Duman artik başımı döndürmeye başlamıştı. Ayakta duramıyordum ve bir

   anda yere yığıldım.

    Bayılmak üzereydim. Sonra bir anda kapı açıldı ve içeri biri girdi. Kim olduğunu yada nasıl biri olduğunu göremiyordum ve gözlerim kapandı. Her yer kap karanlik olmuştu...

...

   Gözümü açtıgımda başım aşırı derecede ağrıyordu ve burası , burası kesinlikle benim evim değildi. Bir anda yerimde doğruldum ve etrafa bakındım. Hayır

    burayı daha önce görmemiştim.

   Kalktım ve birini bulmak umuduyla aşağıya indim. Etrafa bakındim sonra mutfaktan seslerin geldiğini fark ettim ve yavaş adımlarla mutfağa girdim.

   İçerde kesinlikle çok yakışıklı , yaklaşık 1.80 boylarında ve benim yaşlarımda bir erkek vardı.

   Beni görünce hemen ayağa kalktı ve çok duygusuz bir şekilde bana bakmaya başladı.

   - " Sen de kimsin? Burası neresi acaba ? Ve neden burdayım ? " diye sordum.

Bana sırıtarak bakti ve ;

- " Burası benim evim. Dün evinde büyük bir yangin çıktı ve ben seni kurtardım. " dedi yüzsüzce.

  Şimdi hatırlamaya başlamıştım.

-" Evet yangını hatirliyorum. Peki evim ne oldu? Ve evet , evet teyzem , teyzeme ne oldu?" diye sordum telaşla.

-" Teyzene ne olduğuyla ilgili bir bilgim yok. Ama evin tamamen kül oldu. " dedi pis pis sırıtarak. Ahh ben bu haldeyken o nasil bu şekilde gülebiliyordu.

Aman tanrım. Evim yok olmuştu ve içinde 12 yaşından beri biriktirdiğim kitaplarım da o evle beraber gitmişti.

   -" Peki ben şimdi ne yapacağım ? Kalıcak hiçbir yerim yok. " dedim üzgünce.

  - " Bende kalabilirsin , ama önce bir anlaşma yapmamız lazım. " dedi.

     Gerçekten çok yakışıklıydı ama sert ve biraz da korkutucu görünüyordu. Nasil tanımadığım biriyle yaşardım. Ahh sadece 1 günde tüm hayatim değişmişti...

Yakışıklı PatronumWhere stories live. Discover now