Beni Seviyor Mu?- PART 1

1.5K 134 154
                                    

Merhabalar, merhabalar...
İlk önceliklen Sehunshi hanfandıcığım... Aylar sonra hatırladığım doğumgününü, yine aylar sonra gelen bir hikaye ile taçlandırıyorum. Sana bir one shot sözüm vardı.. Sonunda adım attım, evet, part'lı olacak ama bu da bir başlangıçtır bence.. 😂😂😂

Her şeyden önce, benden ümidini hiç kesmediğin çokçokçokçok teşekkür ederim.

Aylar sonra hatırladığım doğumgünün kutlu ossun. 💕💕💕 Nice senelere.. 💖

*****

Yalın - Sen En Güzelsin

*****

"Kyungsoo, biri sana gelse ve seni seviyorum dese... Ne dersin?"

"Siktir git!"

Ve bütün masa ellerini tahtaya vurarak olabildiğince gülmeye başladı. Bense gözlerimi alışmışlıkla kapayıp başımı iki yana sallayarak sakince yerimde oturmayı tercih ettim.

Bu sırada, arkadaşlarım hala gülerken, oturduğumuz kafenin kapısı açıldı. Açılan kapıyla birlikte içeriye doluşan ses yüzünden tüm dikkatim oraya çekilirken kapıya yönelen gözlerim bir anda gördüğü kişiyle durakladı.

Elinde telefon, ekrana bakarken gülümseyen oğlanı gördüm. Siyah saçları alnına dökülmüş ve burnu üstünde, sanki onunla doğmuş gibi uyumlu duran gözlüğünü perdelemişlerdi. Gülümseyişi çekiciydi. Yüz hatları farklı ve havalıydı. Sonra bir anda havalı halinden çıkıp, muhtemelen telefonda gördüğü bir şeye sarkıttığı dudağıyla tüm aurası değişiverdi ve sevimli bir ayıcığa dönüştüğünü keşfettim. Uzun sürmedi ve sevimli ayıcık hali çekici gülümsemesiyle dağılıp kalbimin bir kapısını tıklatıverdi. İnanamadım. Benim kalbim, umulmadık bir anda harekete geçmişti. Yine, hiç sevilmeyeceğim diye dert yanıp depresyonu ruhuma davet ederken birden bire kalbim, rastgele gördüğü biri karşısında sesini çıkarmıştı.

Ellerimi kalbime bastırdım. Sıcak basan yüzümü serinletmek için kahküllerime doğru dudaklarımla hava üfledim. Üfledim üflemesine ama tam da o anda, ayıcıkla göz göze gelmeyi hiç beklememiştim. Üflerken, üst dudağımın üzerinde kalan alt dudağımı hemencecik çekiverdim ve uçuşan kahküllerimi düzeltme çabasına girdim. Pişman olmam da çok uzun sürmedi tabii. İlk olarak, karşımda bana bakan oğlanın bu hallerime gülümsüyor olması hem kalbim hem de kızaran yanaklarım için iyi değildi. İkinci olaraksa tüm bunları onun için yaptığımı düşünebilirdi. Yalan sayılmazdı belki ama, böyle düşünmesini istemiyordum.

Gözlerimi kaçırdım ve gülmeyi bırakmamış arkadaşlarıma döndüm. Hala gülüyor olmaları sinirlerimi bozmaya başlarken, belki de çok zaman geçmemiştir ve ben bir gündüzdüşü görmüşümdür diye düşündüm.

Anında kafeyi taradı gözlerim. Ve o anda yine buldum onu. Kahvesini almış masaların arasından geçiyor ve kapıya yöneliyordu. Kapıya vardığında ise çıkmadan önce arkasını döndü. Bakışları kafeyi taradı ve ben de durakladı. Kocaman gülümsedi; yanaklarındaki gamzelere şahitlik ettim. El salladı; donakaldım. Kapıdan çıktı, gitti; gözlerim onsuzlukla kırılırken kalbim de acıyla kasıldı.

Hızlıca burnumdan giren nefesler ağır ağır bedenime yayılıyor ve bana acı veriyordu şimdi. Ne olmuştu öyle? Nasıl, öylesine gezinen gözlerim durakladığı birisinde takılı kalmış ve daha ilk saniyesine kalbime uyarısını verip beni heyecanlandırmıştı?

He Loves Me? || KaiSoo One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin