ilk buluşma

1.1K 39 2
                                    

Ateş şu an tam karşımdaydı. Ateş kim diye soracak olursanız bi aralar babamın beni evlendirmek istediği ama benim nefret ettiğim adam zaten babamda benim istemediğimi öğrenince vazgeçmişti neyse olaya dönecek olursak Ateş bana bakıp çapraz bi gülüş atıp " günaydın hoca ve bizim tayfa " desi bize bakarak Meriç " lan senin burada ne işin var lan " diyip üzerine yürüdü. Ateş beni evlenmiyeceğimi söylediğim zaman beni kaçırmaya çalışmıştı ve bizimkiler beni kurtarmıştı bundan dolayı Meriç Ateşten nefret ederdi ama bi kaç yıl önce bizim tayfadaydı sonra olanlar olunca onunla hiç kimse konuşmadı ve şimdi geri dönmüştü. Poyraz hoca " dışarı çık ben yanına gelicem senin " dediğinde ateş Poyraz hocanın kulağına eğilip bi şeyler söyledi ve benim yanıma geçip oturdu Poyraz hoca yanımıza gelip beni bileğinden tutup dışarı çıkardı ve beni otoparka götürüp bileğinden tutup arbaya fırlattı ve kitap kendi de şoför koltuğun oturdu ve arabayı hızla çalıştırdı " hocam naptınızı sanıyosunuz ben sizinle gitmek istemiyorum lütfen durun " diye bağırdım benim bağırmamla boynunda ki damarlar daha çok belli olmaya başladı ve yüzü daha da kızardı bana bi an bakıp " KİM LAN O KİM NE DİYE GELİP SENİN YANINA OTURUYO ELİNİ TUTUYO KİM LAN SENİN NEYİN DOĞRUYU SÖYLE " diye bildiğiniz kükredi " sizi ilgilendirmez siz kimsiniz ki bana hesap soruyosunuz ne hakla bana karışıyosunuz " " ÖYLE Mİ "  arabaya ani bi fren yaptı bizim evin önüne geldiğimizi anladığım da tam inecekken " akşam hazır ol  saat yedi de seni almaya gelicem " " ben sizinle hiç bir yere gitmem " " geliceksin öyle olsa da böyle olsa da tıpış tıpış geliceksin " " ben kimseyle bi yere gitmiyorum özellikle sizinle hiç bir yere gitm- " sözümü kesen dudaklarıydı kendimi çekmeye çalışsam da beni kendine daha çok çekiyodu ve beline ellerini bastırıyodu sanki karşılık vermemi ister gibiydi son anda karnına vurup iki büklüm olmasını sağlayıp arabadan aşşağıya hızal indim arkamdan " maviş geliceksin tıpış tıpış geliceksin " diyodu . Arkama bakmadan hemen evin içine girip kendimi odaya attım evde bugün kimse yoktu Abim eve geç gelicekmiş şirketin işleri bitmemiş Babam günü birlik Fransa da ki şirketimize gitti annem hastanede önemli bi beyin ameliyatı varmış ve bugün nöbet ondaymış yarın sabah ancq gelirmiş yani anlıycanız bugün evde tektim . Odama çıktım duşa girip suyun altına oturdum ve dudaklarıma dokundum pislik herif ilk öpücüğümü benden çalmıştı . Duştan sonunda çıkıp bol salaş mavi gömleğimi giyip altına yüksek bel koyu kot rengi pantolonumu giydim ayağıma altın sarılı siyah spor ayakkabılarımı giydim ve altın sarısı bilekliğimi takıp saçımı yukarıdan sıkıca topladım ve aşşağı indim saate baktığım da beşti abur cuburları tepsiye dodurup Doctor Who yo izlemeye başladım ama kafamı toparla tanıyordum Poyraz hocanın dedikleri kulağım da yankılanıyodu böyle olmıyacağını anlayıp mutfağa gittim saate baktığım da altı yı kırk geçiyodu ben de kafam dağılsun diye dışarı çıkmaya karar verdim deniz kıyısına doğru yürürken Poyraz hocanın bana seslendiğini duydum tam arkamı dönecektim ki ağzıma bi bez koydu ve  " bundan sonra sadece benimsin sadece benim " dedi be bilincimi kaybettim

&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Uyandığım da tam benim isteklerime  göre dizayn edilmiş bi odayla karşılaştım tam ayağq kalkacakken kapı açıldı ve içeri Poyraz hoca girdi " siz naptığınızı sqbıyoaunuz babamın bundan haberi olduktan sonra sizi yaşatacağını mı sanıyosunuz " diyip ayaklandım tam yanına gidecekken gözlerim karardı ve başımda ki o feci ağrı baş gösterdi bi an tökezleyip yere düşecekken belimden Poyraz hoca tuttu " migrenin olduğun için ilaç hastalığını tetikledi bu yüzden başın o kadar ağrıyor gözlerinin kararması da ilacın yan etkisi babana gelince Fransa da ki şirkete niye gitti bilyo musun şirket iniz batmak üzereydi tabi Fransa da ki şirkette batarsa burada ki şirket iniz de batacaktı ve borçlarınız çok olduğu için baban borçlarını ödemem karşılığı seni bana verdi müstakbel eşim ve bi de kaçmaya kalkma her yerde korumalar var yakalarsam cezanı çekersin " " hocam siz ne diyosunız bu nasıl bi şaka benim babam asla böyle bi şey yapmaz saçmalamayın lütfen  gerçekten anlamıyorum hem siz benim hastalığımı nerden biliyorsunuz  " " maviş ben senin hakkında her şeyi biliyorum alerjin olan şeyden Ateş le olan alakana kadar " " ama nasıl " maviş , maviş ben senin hakkında ki herşeyi biliyorum sen kafanı bunlara takma babana da yüklenme adam sizin geleceğiniz için çalışıyo o olmasa şimdi açlık içinde sürünüyo olacaktınız " " bu arada yemeğini te ilaçlarında masanın içinde ki dolapta yemeğini yedikten sonra ben gelicem " desi ve kapıyı kapatıp gitti . Allah ım benim buradan kurtulmam lazım düşün Öykü düşün düşün buldum balkona çıktığım da kimsenin olmadığını gördüm ve burası ormanın içindeydi çok güzeldi ama benim kaçmam lazım dedim zaten bende ikinci katta olduğum için uç dört tane çarşafı birbirine dolayıp balkona bağladım hemen başımın ağrısı biraz geçsin diye ilaçlardan attım ve çarşaflara turuna turuna aşşağı indim bahçenin yanında ki duvardan tam atladım ki Poyraz benim odanın balkonundan bakıp " hiç bir yere fitmiyiyosun bekle geliyorum " diye kükredi bende daha çok korkup daha hızlı koşmaya başladım ormanın içine girdim Poyraz da ileride ağaçların arasına bakıyodu saat gecenin bi yarısı olduğundan beni göremez ümidiyle ses çıkarmadan diyer ağacın arkasına doğru giderken elinde ki feneri bana doğru çevirdi ben koşmaya başlayınca kaçmamam için bağırıyodu ben arkama bakarken ayağım taşa takıldı ve yere çakıldım o acıyla bi çığlık kopardım Poyraz yanıma gelip beni kucağına aldı " bırak beni Allah ım cezası bırak benim suçum ne ben seni istemiyorum bırak ölürüm de senin sevgilin olmam bırak pis sapık " diye bağırdım sonunda evin yanında ki ışıktan yüzünü gördüğüm de damarları sayılabilecek derecedeydi be yüzü aşırı kırmızıydı eve gittiğimizde kapıda ki adama " bütün güvenlikleri depoya götür Rüzgargile de benim gönderdiğimi söyle ve yeni güvenlik göndersinler " " tamam abi " içeri girdik beni yatağın üzerine fırlattı resmen fırlattı şu an çok korkuyordum arkasına dödü elini ensesine koydu kafasını hafif öne eğdi ve aniden bana dönüp külremeye başladı " LAN SEN BENİM KAÇ TANE DÜŞMANIM VAR BİLİYOMUAU. SENİN DÜŞMANIN GİBİ ELİ OJELİ DEĞİL HİÇBİRİNİN HEPSİNİN ELİNDE SİLAH VAR LAN BEN SENİ YEMEK YE DİYE BIRAKTIĞIM DA BENİ ARADILAR LAN BENİ YANINDA Kİ HATUNUN ÇOK GÜZELMİŞ AMA BALKONDAN KAÇMAYA ÇALIŞIYO GİT Bİ BAK DEDİLER YOKSA BİZİM ELİMİZDEN ALMAN GEREKECEK MAVİŞİNİ DEDİLER LAN SENİ İZLEDİKLERİ İNİ SÖYLEDİLER LAN SENİ KAÇIRSALAR KAFANA SİLAHI DAYASALAR BEN NE HALT YİYCEM LAN SÖYLE " dedi ben ayağımın acıaına mı üzüliyim başımın ağrısı na mı babamın beni  kuruşa bi sapığa sattığına mı üziliyim hayatımın tehlike de olmasına mı sonunda kendimi tutamayıp ağlamaya başladığımda pişman olmuş gibi bana bakıyordu sonra ellerimi tuttu beni kendine bastırdı " tamam özür dilerim ben oof seni kırmak istemiştim sadece senin için endişelendim sensiz napıcamı bilmediğimden böyle davrandım " " sanki yıllardır beni tanıyomuşta yanından ayrılmıyomuş gibi konuşma " " belki de öyledir  " " nasıl yani sen beni yıllardır tanıyo musun " " kim bilir  neyse ben sana krem getireyimde ayağına masaj yapalım baya kızarmış ayağın istiyorsan ağrı kesici de getiriyim " " aslında çok iyi olur " " tamam " dedi ve odadan çıktı bilmiyorum beni bu kadar düşünmesi çok hoşuma gitmişti beş dk sonra tekrar geldi . " burası mı ağrıyor " "evet " o masaj yaparken ben de çok aç olduğum için sandviç yiyen dün yemek ve masaj faslı bittikten sonra ilaçlarımı içtim " hadi artık uyku vakti kıyafetlerin dolabın içinde " " teşekkürler " gülümseyip dışarı çıktı tam ışıkları kapattım uyuyacaktım ki bi anda içeri girdi sadece altında siyah şortu vardı perdeleri örttü beni kucağına aldı " nereye " dediğimde giriş katınında bi altına girdik bi kapıyı açtı bu odada aynı yukarıda ki oda gibiydi sadece tek fark tavan da havalandırmalar vardı " bu burada ne işimiz var dediğimde beni yatağa koyup üstüme çıktı " ne ne yapıyosun in üzerinden pis sapık dediğimde ellerimi tuttu ve kulağıma eğilip " kaçarsan cezanı çekersin demiştim dimi sana " dedi " ha hayır asla olmaz ölürüm de senin olmam " dedim zaten gözlerim dolmaya başlamıştı hemen üzerinden indi ve yanıma yattı beni kendine çekti dudaklarıma küçük bi buse kondurup " sen istemedikten sonra sana dokunmam ama bi daha kaçmaya çalışırsan kendimi yola sokamaya bilirim " dedi içime su serpilmişti bana biraz daha yaklaştı bende gözlerimi kapattığımda telefon çaldı küçük bi küfür mırıldandığını duydum olum burada nasıl telefon çalıyo yerin bi kat altındayız Poyraz telefonu açtı ama ses gelmeyince odadan çıktı beş dk sonra geri geldi  " maviş yarın buradan gidicez sabah erken yola çıkıcaz bundan dolayı hemen uyusak iyi olucak " " şey nereye gidicez bi se yarın telefonumu versen Seçilgili ve ailemi arasam beni merak etmişlerdir " " burada kalmayı kabullenmiş gibisin " " gidicek başka yerim mi var sanki " " babanın evi var " " beni para karşı satmış bi adamın yanına gitmem ben " "iyi arkadaşlarını ara ama babanın zaten burada olduğundan haberi var " " sana kızmadı mı kızımı nasıl kaçırırsın diye ? " " kendi rızanla geldiğini söyledim " " ne pis sapık bi de yalan mı söyledin " " aman be senle şakalaşmaya da gelmiyor kaçırdığımı söyleyince sinirlendiği ses tonundan belli oluyodu ama bana  muhtaç olduğu için sesini yükseltemedi " " beni sordu mu " " AA!aaaaa yeter artık maviş ne soru sordun yarın sabah erken kalkıcaz diyorum sen hala soru soruyosun " dedi beni kendine çekti ve " nerede kalmıştık " desi ne kadar onu öpmek istesemde yapmıycaktım bunu omzun vurup pis sapık kendi odana gitsene " " benim yanıma senin yanın , senin yanın benim yanım " dedi ve beni boynunun altına gömdü . Çok çok güzel kokuyodu sigara ile vanilya kokusu karmanlanmıştı derin bi nefes alıp uykunun kollarına kendimi bıraktım.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Arkadaşlar eğer sizde bu kitabın güzel olduğunu düşünüyorsanız lütfen  bu kitabı sevebilecek arkadaşlarınıza tavsiye edin yorumlqrınızı ve oylarınızı bekliyorum iyi kötü kısa veya uzun yorumlar yapqrsanoz çok mutlu olurum

MAFYA ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin