Hızla başımı hayır anlamında sallarken yanından geçip Barlas'ın odasına doğru ilerledim. Doktor kesiğin ufak olduğunu fakat uzun süre böyle kalıp çok kan kaybettiğini söylemişti. Yani durumu ciddi değildi fakat sabaha kadar uyuyacaktı. Odaya girmeme izin verdiklerinde yanına oturup onu izlemeye başladım.

"Yanımda olmana ihtiyacım vardı fakat bu şekilde değil... Seni o hâlde görmek daha çok kalbimi acıttı. Çaresizlik içinde o anı görmek üstelik önce babam sonra sen... "

"Bir an aklımı kaçıracağım sandım. İnan bana kendim vurulduğumda bu kadar korkmamıştım çünkü geride kalanlar acı çeker ve benim için acı çekecek biri yoktu. Ben acı çekmekten çok yoruldum o yüzden iyileşsen iyi olur huysuz. Daha sana sormam gereken bir hesabım var."

Oturduğum koltukta uyuyup kalmışken içerideki hemşirenin sesi ile uyanıp anında "O iyi mi?" diye sordum.

"Gayet iyi. Derin bir yara değildi ama dikiş attık. Dikkatli olduğu sürece bugün bile taburcu edilebilir."

"Teşekkürler. Peki, size bir şey daha sorabilir miyim?"

"Tabii."

"Babam... Yoğun bakımdaydı. Rica etsem durumunu öğrenebilir misiniz? Ailem benimle konuşmuyor da."

"Bilgileri kim olduğunuzu bilmeden size vermem yasak bu yüzden sistemden kontrol ettirmeliyim. İsminiz neydi?"

"Tabii ki bakabilirsiniz. Doğa Demir... Pardon Doğa Karahan."

Çantadan çıkardığım kimliği uzattığımda aldı ve "Sizin için bir deneyeyim," diyerek odadan çıktı.

Oturduğum yerde hâlâ soyadıma alışamamış olmamı sorgularken dakikalar sonra odaya tekrar gelen hemşire ile heyecanla yerimden kalktım.

"Kalp krizi geçirmiş ama erken müdahâle sonucu şu anda durumu iyi. Hatta normal odaya alınacakmış."

Kimliğimi uzatıp çıkıp giderken yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. Barlas'ın yarasına gün içinde sürekli bakılmıştı fakat henüz hiç uyanmamıştı. Akşama doğru uyanacağı varsayılırken babamın odasını öğrenmiş kapısının önündeydim. Aralık kapıdan bizimkileri izlerken iyi olduklarını görmek içimi rahatlatmıştı. Babamın yanına tekrar gidip kötü olmasına neden olmak istemiyordum o yüzden tekrar Barlas'ın yanına dönüp camdan dışarıyı seyretmeye başladım.

Şimdi ne olacaktı?

Annem ve babam beni dinlemezken durumu nasıl izah edecektim?

Ya da Barlas zor anımda beni bırakıp neden o kadının yanına gitmişti?

"Doğa..."

Duyduğum ses ile hızla arkamı dönerken ona ne kadar sinirli olsam da şu anki önceliğim iyi olmasıydı. Yanına doğru adımlarken "Uyandın," dedim.

"İyi misin?"

Bana sorduğu soru ile kaşlarım çatılırken "Hastane yatağında yatan sensin. Sen iyi misin?" dedim.

"Nasıl göründüğünün farkında mısın?"

Hayır anlamında başımı sallarken "Nasıl göründüğümü umursayacak vaktim olmadı," dedim.

İkizlere Bakıcı Aranıyor! |KİTAP OLDUWhere stories live. Discover now