6

1.3K 42 3
                                    

Sabah kalktığım gibi Sudenaz'ı uyandırmamaya özen gösterek kalkıp dün aldığımız mini beyaz elbiseyi giydim. Üzerime tam oturuyordu ve sarışın olduğum için Sudenaz 'Tam anlamıyla pamuk oldun.' Demişti dün. Eyeliner, bolca rimel ve kan kırmızısı ruj sürdüm. Saçıma fön çekerken Sudenaz uyandı. "Utanmasam sana yavşıycsm lan" dedi. Kahkaha attım ve "Hadi sen de hazırlan. Yalnız kot falan giy sen. Yanında sönük kalırım yoksa" dedim ve arkamda bana 'Ne içti acaba bu kız' bakışlarına sahip bir Sudenaz bırakarak aşşağıya indim. Can ve Baran kapının önündelerdi ve topuklumun sesiyle bu tarafa döndüler. Baran "Git değiştir diyeceğim ama bu değiştirilebilir mi onu da bilmiyorum" dedi. Can ise yüzüme boş boş bakıp odamı işaret ederek "Hızlı ol " dedi. O aklıma gelen şeyin yanaklarından öptüm. İkisini de ellerimls sanki birşey söyleyecekmiş gibi yanıma çağırdım. Tam dibime geldiklerinde, aniden kapıya koşmaya başladım ve kapıyı açıp arabama yerleşerek gazı kökledim. Minoşlarım yaa. Şuanda arkamdan şaşkınca bakakalmışlardır. Okula girdim fakat kapıyı açtığım gibi bütün bakışlar bana çevrildi ve erkeklerinkinden tam anlamıyla utandım. Eren ve Bora'nın tayfası ağızlarını açmış bana bakıyorlardı. Bir ara hem üstü hem de altı biraz çekiştirmem gerekecekti. Bir anda fren sesi duymam ve bizim dörtlünün kızgın, Sudenaz'ınsa sırıtan bakışlarını görmem bir oldu. Bir anda bahçeye doğru koşmaya başladım ve topuklarıma lanet ettim. "Ezel'ciğim. Birtanem bişey yapmıycam gel. " dedi Arda. Bir yandan arkamdan geliyorlardı. Okula girip boş bir sınıfa daldım be arkamdan gelmelerini bekledim. Sınıfa hepsi girdiyi anda konuşmaya başladım. Bir yandan da kapıyı kapattım. "Kimde ne izlenim verirsem cereyim, nasıl bakarlarsa baksınlar. Bir oyuna başladım ve bitirmeden pes etmeyeceğim. Artık bir amacım var. Her ne olursa olsun. O beni bir hiç saydı-" boşluğa dikmiş olduğum gözlerimi onlara çevirdim ve sözlerime devam ettim "Şimdi ise benim onu bir hiç saymamı izleyecek. Her ne pasına(yanlış yazdım büyük ihtimal) olursa olsun." Dedim onları orada bırakarak sınıftan içeriye girdim. Bora'ların yanına ilerledim. Eren'in sırasının üzerine iki dirseğimi yasladım. O da bana doğru geldi. Gözlerimi Bora'ya dikerek, sınıfta onlardan başka kimsenin olmamasından cesaret alarak "Tam tanışmamıştık. İsimleri öğrenmemde sakınca varmı?" Dedim ve dudağımı yukarı kıvırdım. Bora düşünceli bir şekilde bana bakarken diğer üyrler teker teker yavşakça isimlerini söylediler. Bora'dan önce Eren'e baktım ve o ise yüzümü incelerken sadece "Eren" dedi. Yüzümü Bora'ya çevirdim ve gözlerinin içine baktım. O an içimde fırtınalar koptu diyemem. İfadesini anlamamıştım çünkü . Kaşları çatık bana bakmayı sürdürürken yavaşça "Bora" dedi. Dişlerimi gözsterek gülümsedim ve "Görüşürüz" dedim. Hiçkimsenin hiçbirşey söylemesine izin vermeden sınıftan çıktım. Arabama ilerledim. Biraz ağladım. Nedensizce. Kendimi toparladığımda makyajımı tazeledim ve sınıfa doğru yol aldım...

EZİĞİN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin