- Yemeğinizi bitirin de kalkalım burada konuşulacak bir konu değil bu.

Herkes sesini çıkarmadan yemeğine odaklandı. Bu kadarı çok ağır oldu doğrusu. Biliyorum şu an hepiniz ne oldu diye çok merak ediyorsunuz o yüzden sadede geliyorum. Bu dosyada yazana göre ölü diye bildiğimiz Hasan AYDERE aslında hayatta. Ölen kişinin Hasan'ın ikizi olabileceği düşünülüyor. Adam yeraltının en iyilerinden. Aklınıza ne gelirse yapmış biri. Yaşadığına dair birçok kanıt var fakat kimse kanıtlayamamış. Bu olayla en başından beri Celal abi ve kurulan bir ekip ilgilenmiş aynı bizim gibi. Öldürülen adamlar bir zamanlar Hasan'ın yanında çalışan kişiler fakat daha sonra polisle iş birliği içerisindeler. Olayın hala Mücahit ile ne alakası var onu bilmiyorum. Neyse işin özü bu adamları Hasan öldürüyor ama nasıl?

***

Herkes yemeğini bitirdikten sonra kalktık. Bir beş dakika içerisinde eve vardık. Dicle mutfağa geçip çay demledi. Olaylar o kadar karıştı ki bir müddet kendimizi toplayamadık. En sonunda Ulaş sakinliğini bozup;

۞Millet yeter da bir toparlanın. Şu an bizim olaylar üzerinde kafa patlatmamız lazım. Öyle kedi görmüş fareler gibi sindik inimize. Tamam benimde kafam karıştı ama böyle kös kös oturarak elimize bir şey geçmez.

+ Haklısın abi bir yerden başlayalım artık.

Dicle çayları dağıttıktan sonra oturup;

* Başlayalım da nerden?

۞Abi bilgisayar var mı?

- Ne yapacaksın bilgisayarı be?

Ulaş, Fırat'a garip bir bakış attıktan sonra;

۞Bir tarafıma sokacağım. Tövbe tövbe ya. Kızların yanında konuşturma beni da araştırma yapacağız. Oturup da ansiklopedi mi karıştıralım.

- Aman iyi ki bir şey dedik hemen oturt zaten. Bekle getiriyorum.

۞Şimdik Derya sen biliyorsun ne yapacağını, Hakan sende Fırat'la davanın üzerinden geçin. Bizde bir yerden dalarız konuya.

- Derya şurada piriz var taksana şunu.

* Bu gece bize uyku yok anlaşılan. Herkese kolay gelsin.

Yarım saat çalıştıktan sonra Ali ani bir çıkış yaptı.

+ Yeter abi bu ne böyle. Biz neden uğraşıyoruz ki gidip hesap soralım. Burada kapana sıkışmış fareler gibi didinip duruyoruz.

#Saçmalama Ali otur oturduğun yere. Biz ipucu yakalamak için uğraşıyoruz. Elimizde kanıt olmadan kimden hesap soracağız?

+ Özürlü müsün kızım sen? Ne demek kimden hesap soracağız bizi kandıran kimse bizi bu oyuna sokan kimse ondan hesap soracağız.

#Nasıl soracaksın beyefendi ha?

Ali tam kalkıp giderken Dicle yine olayları yatıştırıcı pozisyonuna döndü.

* Ali nereye?

+ Cehennemin dibine. Gelecen mi?

* Saçmalama otur şuraya. Gidip ne yapacaksın. Sen her şeyi anlatınca bu kız suçlu duruma düşecek. Unutma bu dosyayı bize o getirdi.

+ Tamam ona dediğim bir şey yok ama unutma elimizde kanıt da yok. Bir şey...

Ali lafını tamamlamadan araya girdim. Yoksa bu işin sonu hiç iyiye gitmeyecek.

"Tamam abi elimizde kanıt olmayabilir ama zamanla çözülmeyecek bir mesele var mı hayatta. Otur da bir konuşalım."

Ali yerine oturduktan sonra olayları kafamda belli bir sıraya soktum. Allah'tan Fırat'ın evde kullandığı tahta vardı. Bütün her şeyi tahtaya çizdikten sonra bizimkilere gösterdim. Hiç aralık vermeden iki buçuk saat kafa patlattık. En sonunda olayları bir dosya haline getirip günü sonlandırdık. Kafamız çok dolduğundan Ulaş araba kullanmak istemedi. Kızlarında zaten gözleri kapanmaya başlamıştı. Bu gece bizde kalmalarını Fırat teklif etti ve bunu ben ağzımı açmadan yaptı. Doğrusu bu ekip kurulduğundan beri Fırat'ta o kadar çok değişiklik oldu ki sanırsınız aynı evin içinde 40 yıldır görüşmüyoruz. Sizi de çok yordum şimdiden kusuruma bakmayın. Merak edenler için söylüyorum bana kızacaksınız ama birazcık daha bekleyin.

YILDIZIN SIRRITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang