Şuan son dersin son 10 dakikasındaydık. Havalar iyice ısınmaya başlamıştı ve dersler artık çekilmiyordu. Yaz tatili yaklaşıyordu. Buna normalde sevinirdim ama yaz tatilinin gelmesi demek benim için; Bokuto-san'a veda demekti.
Aslında son sınavlarda bitmişti okula gelmem için sebep yoktu. Hayır, vardı o da: Bokuto-san. Ve son 5 dakika. Dersin bitmesi için dakikaları sayıyordum, çünkü okuldan sonra antreman vardı. Okulun son günleri olsa bile antremanları kaçırmamaya dikkat ediyordum. Bunun sebebini tam olarak bilmiyorum. Sonuçta, önümüzde katılmamız gereken yarışma yok. Bu yüzden bazıları gelmiyor bile. Hatta antremanların çoğunda geyik yapıyoruz. Ama ben yinede kaçırmıyorum. Belkide bu antremanların Bokuto-san'la beraber olan son voleybol oynayışlarımız olduğu içindir.
Zilin çalmasıyla beraber hemen çantamı alıp sınıfı terkettim. Spor salonuna doğru ilerlerken Bokuto-san'ı gördüm. Etrafı kızlarla çevriliydi. Doğru ya! Her sene mezun olan öğrenciler için okul balo düzenlerdi ve genellikle eşli gidilirdi. Bokuto-san ise iri sarı gözleriyle, yapılı vücuduyla ve eğlenceli kişiliği ile kızlar arasında baya popülerdi. Muhtemelen çevresindeki kızların hepsi onunla baloya gitmek için can atıyordu. Moralim bozulmuştu. Ordaki kızların herhangi birini Bokuto-san'la düşününce bile kalbim acıyordu.
Bu seferliğine antremanı es geçsem mi diye düşünürken, Bokuto-san'la göz göze geldik. Beni görünce gülümsedi ve kızların arasından çıkarak bana doğru gelmeye başladı. Anlaşılan hiçbiri ilgisini çekmemişti. Oysa ki aralarında gerçekten güzel olanlar vardı. Acaba çoktan birini bulmuş muydu ?
Bu kalbimin daha çok acımasına sebep oldu.
"HEY HEY HEEY! AKAASHIII!!" gür ve neşeli sesi bile bozulan moralimi düzeltmeye yetmişti. "Selam Bokuto-san" diye karşılık verdim. Beraber spor salonuna doğru yürüdük.
ANTREMANDAN SONRA~
Bokuto-san sürekli bana bakıp duruyordu. Sanki, söylemek istediği birşey var ama söyleyemiyor gibiydi. Tam kapıdan çıkacaktım ki arkamdan " Hey Akaashiii! " diye bir ses duymamla duraksayıp, arkama döndüm.Boğazını temizleyip konuşmasına devam etti; " Biliyorsun ki bu sene mezun oluyorum ve okul bunun için balo düzenliyor. b-ben m m-merak ediyorum da..."
Az önce Bokuto-san ın kekelediğini mi duymuştum? Bunca yıldır onu tanımama rağmen daha önce onu kekelerken duymamıştım. Garip. Çok garip. Ben bunları düşünürken, birden derin bir nefes alıp, gözlerini yumarak " ACABA BENİM BALODAKİ EŞİM OLMAK İSTER MİSİN DİYE MERAK ETMİŞTİM " diye bağırdı. Gözleri hala kapalıydı. Sanki, olumsuz bir cevap almaktan korkuyor gibiydi. Hadi ama kim bu muhteşem ötesi varlığa hayır diyebikirdi ki ? Heycandan kalbimin götümde atmasına rağmen gayet sakin bir ses tonuyla " Evet Bokuto-san sizin balodaki eşiniz olmayı çok isterim. " dedim. Bunu dememle birden gözlerini kocaman açıp bana sarıldı. " Çok teşekkür ederim AKAAASHIII " diye bağırken, kıkırdadım ve " Asıl ben teşekkür ederim Bokuto-san " dedim. Kıkırdamama şaşırmış olacak ki birden sarılmayı bırakıp kocaman sarı gözleriyle bana bakmaya başladı. Bu daha çok gülmeme sebep oldu. Sonra o da gülmeye başladı. Komik bir şey olmamasına rağmen deli gibi gülüyorduk. Gülmelerinin arasından " O zaman balo günü seni saat 7 de evden alırım~" dedi. " Bekliyor olacağıım~ " dedim onu taklit ederek.
Not; baloya sadece mezun olanlar değil alt sınıflarda katılabiliyor o yüzden çok şey etmeyin xej6öw8h9q syglr♡
****
Eve yeni gelmiştim ve olayları yeni yeni idrak ediyordum. Bokuto-san bana onunla baloya gelip gelemeyeceğimi sormuştu.KOUTAROU BOKUTO ETRAFINDA O KADAR GÜZEL VE ONUNLA BALOYA GİTMEK İÇİN CAN ATAN KIZLAR VARKEN BANA SORMUŞTU. BANA. Ve sarılmıştık ondan sonrada sebepsizce deli gibi gülmüştük. Bunları düşünmek bile kalbimde fillerin tepişmesine ve tavana bakıp, mal mal gülümsememe yetiyordu. Ama aklıma takılan bir şey vardı;
