2 - there's someting about the way

1.1K 100 31
                                    

Bar tezgahının önünde duran bardağımı parmaklarım arasına aldım ve siyah pipeti dudaklarıma götürdüm. İçkiden bir yudum alırken hissettiğim tatlımsı tat ile yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşmuştu. Harry iki seferdir bana tatlı içkiler hazırlıyordu. Bu güzel bir şey gibi görünse ve çok güzel hissettirsede ürkmüyor değildim. Ya benden bir şey isteyecekti ya da yakın zamanda ölecektim..

Bardağı yerine koyarken gözlerimi karşı locada beni izleyen büyük gözlere çevirdim. Artık beni izlediğini hissedebilme özelliğine sahiptim. Ne zaman gözleri benim üzerimde olsa hissediyor ve ona bakıyordum. Bu sefer de öyle olmuştu, bana baktığını hissetmiştim.

Yanında her zaman bulunan birisi vardı. Hangi gün olursa olsun, yanındaki kim olursa olsun o kişi asla değişmiyordu. Sürekli birliktelerdi. Büyük ihtimalle en yakın arkadaşı olmalıydı. Çünkü bazen ikisi birlikte geliyor, eğleniyorlardı. Tabii eğlenmekten kastım sahnede çıkıp dans etmeleri değildi. Bu aslında normal bir şeydi. Fakat o ikisi çok fazla sert durdukları için düşüncesi bile komik geliyordu.

Gözlerimiz hala birbirlerine bakmaya devam ederken boğazımda bir yumru oluştu. Bakışlarının ne söylemek istediğini bilmiyordum. Ama emindim ki bomboş bakan bakışları aslında çok şey anlatıyordu. Bu yüzden merak ediyordum ve öğrenmek istiyordum.

Öğrenmeli miydim?

"Sana uygun birisi değil."

Nicole'nin sesi kulaklarıma dolarken bakışlarımı Zayn'den çekip barın arkasında beni izleyen Nicole'e çevirdim. Yüzünde alaylı bir gülümseme ve beni ezen bakışları bulunuyordu. Çoğunlukla olduğu gibi.

"Anlamadım?" dedim, salağa yatarak.

"İzlediğin kişiden bahsediyorum. Sana uygun birisi değil." dedi. Yüzünü buruşturdu. "Ayrıca senin için biraz yaşlı."

"Ben kimseyi izlemiyorum." dedim, karşı çıkarak. Tanrı aşkına, onun bana baktığını görmüyor muydu?

Yavaşça başını salladı. "Kesinlikle, izlemiyorsun." dedi. Kahkaha attı. "Ah, senin bu salağa yatma tavırlarına bayılıyorum!"

Gözlerimi devirdim. "Ne düşünmek istersen düşünebilirsin. Umrumda değil."

Ciddi bir hal aldı. "Bebeğim.." dedi ve yanağımı avucunun içerisine aldı. "Ben sana değer verdiğim için söylüyorum."

"Bahsettiğin kişiyi tanımıyorum bile." dedim. Başımı geri çektim ve bar sandalyesinden indim. "Saçma sapan düşüncelerin ve tavırlarını çekmek istemiyorum."

Kaşları çatıldı. "Nereye?"

"Terasa gideceğim." dedim. "Çok bunaldım."

Harry'nin olduğu tarafa ilerlediğimde önünde durdum. Beni görünce gülümsedi ve ne istediğimi anlayarak ceplerini yoklamaya başladı.

"İyisin değil mi?" diye sordu. Her gece bunu sormaktan asla bıkmıyordu.

Kafamı salladım. "İyiyim."

Nicole, Harry'nin omzuna kolunu attı. "Biraz onu bunalttım. O yüzden kaçıyor." diye alay edercesine konuştu.

Harry'nin kaşları çatıldı. Birisinin benim üzerime gelmesinden hiç hoşlanmazdı. "Bu konu hakkında konuşmuştuk. Hala neden yapıyorsun?"

"Hadi ama, o çocuk değil!" diye karşı çıktı Nicole. "Bir konuda üzerine geldim diye bana tepki gösteremezsin."

"Gösteririm." dedi. Harry çok sinirli duruyordu. Bu konuda zaten her zaman sinirliydi.

prisoner | z.mWhere stories live. Discover now