4. Bölüm

546 45 59
                                    

Kaan'dan :

Sabah erkenden kalkmış, okul sahibi gibi müfettişi yani gelin adayını bekliyorduk. Hadi Çağan'ı anladık da biz niye bu hazırlık içerisindeyiz desem de, bizimkiler sadece "Konuşmayın, yapın !", bakışlarını sergiliyorlardı.

Gece ve ben masayı hazırlamış, odaları düzenlemiştik. Annem temizlik işlerini yaparken, babam da gelin adayını almaya gitmişti. Çağan Beyimiz de, hazırlanmakla meşguldü. Hayır zaten mal ortada yani, ne yaparsan yap değişmeyecek ! Neyin çabası bu desem de, beni kovalayarak işine devam etmişti. Bir kardeş bu kadar pislik olabilir miydi ? Evet, eğer adı Çağan ise kesin olurdu.

Annem "Çağan hazır mısın ?", diye bağırmıştı merdivenlerden yukarı doğru.

Sesi duyan Çağan hızlıca aşağı inmiş, koltuğa yığılmıştı.

Gece "Aaa sen miydin abi ? Bende deprem oluyor sandım !", diyerek ciddi bakışlarını bozmamaya kararlı gibi duruyordu. Ben ise çoktan kahkahayı basmıştım.

Çağan "Kaan eğer o kızın yanında ters bir şey yaparsan..."

"Eee, sevgili kardeşim ?"

Çağan "Olacaklardan sen sorumlusun."
Gece bunu duyar duymaz konuşmaya daldı ve "Eğer şu 5 yaşına kadar olan olayı diyorsan merak etme, anlatmayız. Sonuçta senin altına işemen bir sır ve bu bizimle mezara kadar gidecek. Kim 5 yaşına kadar altına işemiş olan biriyle evlenir ki, dimi ama ? Merak etme abi, kısmetin kapanmasın diye susacağım."

Çağan "Geceeee...!"

Gece "Kaan abişim ne dedim ben şimdi, ha ?", derken çoktan masum ayağına yatmıştı ve benden de onay bekliyordu.

"Kız bir şey demedi ki Çağan.", diye Gece'yi savunuyordum ki zil çaldı.

Annem "Sakin olun sakinnn, derin derin nefes alın tamam mı ?", derken bir oraya bir kapıya gidip duruyordu.

Çağan "Oldu anne, istersen sonra da ıkınalım ! Gelinle tanışacağız, doğum yapmayacağız hallahalla."

Annem "Ben sakin olun, heyecan yapmayın diye öyle dedim."

"Anne tek heyecan yapan sensin.", diyerek anneme sarılıp gülmeye başladığım an annemin gözündeki yaşlar akmaya başladı.

Gece "Yaa anne neden ağladın ki şimdi ?"

Annem "Duygusallığım tuttu benim, siz bakmayın bana kapıyı açın hadi.", diyen annemin dediğini yaparak gelin adayını içeri aldım.

🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗

Çağan'dan :

Öff be bu nasıl bir affettir ! Analar neler doğuyor sözünü kim çıkardıysa, çok iyi yapmış vallahi ! Bacaklar desen sütun, dudaklar kiraz, kaşlar keman misali, gelde aşık olma ha ?! Ama ben bu kıza aşık olmamalıydım ?! Olsa mıydım ki, lanet olsun içimdeki aşık olma hevesine !

Gece "Abi insan gibi yemeğini yesen ?"

"Ben ne yapıyorum sanki hanımefendi ?", diye fısıldamıştım ve cevap bekliyordum.

Gece "Öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun !"

"Sağol ya !"

Kaan "Seviyorsan, konuş bence.", diye gaz verince konuşabilirim aslında diye düşünmeye başladım.

Kızın adı güzelliğine uymayan bir cinstendi, Allah aşkına Keramet diye isim mi olurdu bu devirde ? Anası, babası kendi içlerinde ne yaşamışlarsa artık !

Keramet "Nasılsın Çağan, galiba doktormuşsun."

"İyiyim sağol. Evet, sende ameliyat hemşiresiymişsin."

Bu sırada Gece "Oooo, çok romantik. Birlikte ameliyata girerseniz artık.", diyerek gülmeye başlamıştı ki, Kaan "Maalesef canım kardeşim, orada yeterince ışık var ve bence mum yakmalarına izin vermezler.", diyerek gülümsedi.

Keramet "Bende iyiyim, ayrıca evlilik konusunda da ciddiyim. Yani seni yarı yolda bırakacağımdan korkma.", diyen kıza asıl ben seni bırakırım ama neyse diyerek devam ettim.

Kaan "Anlaştınız gibi ha ? Evlenince daha iyi olur bence." diyerek bana fısıldamıştı. Bende tabi bu sözünden sonra "Değil mi, sonuçta nikahta Keramet var.", demiştim ve herkes kahkahayı basmıştı. Sesim çok mu yüksek çıkmıştı yoksa ?

Esprime Kaan bile güldüğüne göre, bu sefer ayarı tutturmuştum demek ki. Berbat espri yapınca kendimi ayarı tutmamış pilav yapan yeni gelin gibi hissediyordum. Sonra kocasından özür diler de olmadı ne yapalım der, adam da zaten ben seni yerim diyerek kadını kucaklar ve devam edersem eğer buradan odama Keramet'le çıkarım. Ama bu hiç iyi olmaz. Acaba deneme sürüşü yapsak desem, ayıp mı olur ? Oğlum sende Çağan ya, sonra kız kendini araba sanacak. Bari motorunu görseydik ya !

Ben bunları düşünürken çoktan tatlı servisi yapmışlardı. Annem ve Gece masayı toplarken, Keramet'de yardım etmişti. Tatlı tabağı elinde tam sandalyeye oturuyordu ki, çatalı yere düştü. Her ne kadar yardım etmek istesem de, bu benim için paha biçilemez bir fırsattı ve kaçırmak istemezdim. Keramet yavaşça eğildi ve çatalı yerden aldı. Bu sırada kısa eteği sayesinde mal mülk ortadaydı tabi. Bende bu sevinçle birden "Arabanın nihayet motorunu gördük !", diyerek bağırıp alkış tutmuştum.

Keramet bana şaşkınca baksa da sadece ailem anlamıştı mevzuyu. Ayıca şu an beni linç edecek gibi duruyorlardı.
Babam birden "Anlayamadım ?!", diye çıkışınca hemen "Yaa şey, Kaan'ın yeni arabasının motorunu gördük onu şey ettim.", derken ortalığı toparlamaya çalışıyordum. Pis ikili kardeşlerim ise yardım etmeyi bırakın, konuyu değiştirmiyorlardı bile. Ya boşuna dememişler, bu devirde kardeşine bile güvenmeyeceksin diye !

Babam "Hadi ya, nasılmış peki araba ?", diye sorunca bende otuz iki diş sırıtarak "Sıfır kilometre baba.", diyerek cevap verdim.

Kesin içinizden Çağan'a saydırıyorsunuz ama ne yapalım ikizlerin farkı olmalı değil mi ? ☺️
Sevgilerle... oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın tatlı okuyucularım benim 😘😍

Durum Stabil (Açılın Ben Tıp Okuyorum 2)Where stories live. Discover now